Page 623 - 1-4_2
P. 623

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4


                     Safer gurresinde Hazret-i Pîr İlyâs türbedârı ve mütevellîsi Mustafa Efendi’nin kasr-ı
               yediyle  ulemâdan  Yûsuf  Efendi  mütevellî,  Abdî  Efendizâde  es-Seyyid  eş-Şeyh  Ali  Efendi
               nakîb kâ’im-makâmı, müteâkiben Amasya Nüzûl Emîni Zanalı Mirza Ali Ağa Tokat voyvodası
               ve Amasya beytü’l-mâl emîni oldu.
                     Rebiülâhirin on birinci günü Ammizâde Hüseyin Paşa’nın sadâretten istifâsına binâen
               Bağdat  serdarı  Daltaban  Mustafa  Paşa  sadârete  davet  [234]  edilip  mâh-ı  mezkûrun  on
               dokuzunda Amasya’ya geldi. Dârüsselâm Mahallesinde kâin Sefer Ağazâde el-Hâc Mehmed
               Paşa’nın konağına indi. Burada mühr-i hümâyun kendisine vâsıl olarak sadrâzam oldu.
                     Ertesi günü İstanbul’a müteveccihen hareket edib Hacı Mehmed Paşa da sadr-ı müşârün-
               ileyhin emriyle İstanbul’a ve buradan Edirne’ye gitdi. Ancak bilâ emr-i âlî Edirne civârına
               vusûlünde ibkâ-yı vezâretle Erzurum vâlisi olup iâde edildi.
                     Lâkin  Amasya  a‘yânının  yekdiğeri  aleyhine  düşmesinden  Mirlivâ  Çingâne  Ali  Bey
               fevkalâde  istifâde  ederek  ağır  şikâyetlere  ma‘ruz  kaldığından  cumâdelâhirede  azl  edilip
               Amasya sancağı sâbık çavuşbaşı Mustafa Ağa’ya bâ-rütbe-i mîrimîranî tevcîh edildi.

                     Mustafa Paşa
                     Amasyalıdır. Mütesellim esbak Kadızâde Muslî Ağa’nın mahdûmudur. “Bodur Mustafa
               Paşa” demekle meşhûrdur. 1114 senesi cumâdelâhiresinin on dördüncü günü Amasya’da menfî
               iken mutasarrıf oldu.
                     Receb evâilinde Köprü müftüsü ve Lâlâcık zâviyesi şeyhi es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa
               Efendi bin es-Seyyid Halil’in vefâtıyla mahdûmu es-Seyyid Hasan Efendi zâviye şeyhi ve Fâzıl
               Ahmed Paşa Müderrisi Osmâncıklı Çelebi es-Seyyid Mustafa Efendi Köprü müftüsü oldu.
                     Ramazânın  gurresinde  kethüdâyeri  Hatîbzâde  el-Hâc  Halil  Ağa,  Amasya  mütesellimi
               olup Amasya mutasarrıfı İstanbul’a gitdi. Şevvâlin gurresinde Hasan Efendi Amasya kadısı
               oldu. [235]
                     Zilka’dede Deli Emîr Paşazâde es-Seyyid Mustafa Bey alaybeyi olup zilhicce gurresinde
               el-Hâc Halil Ağa’nın azliyle Deli Yûsufzâde el-Hâc Mahmûd Ağa Amasya mütesellimi ve
               Dervişzâde Derviş Mehmed Ağa kethüdâyeri ve bu sene çavuşândan Amasyalı Mahmûd Ağa
               Cezayir beylerbeyi oldu.
                     1115 senesi gurre-i muharreminde Çelebi Mehmed Ağa evkâf-ı Sultâniyye tevliyetinde
               ibkâ edildi.  Saferin on  birinci  günü yeniçeri ağası  Amasyalı Hacı  Efendizâde Ali  Ağa bin
               Emrullah Ağa bin Sarı Mehmed Ağa vezâretle Belgrad muhâfızı oldu.
                     Rebiülevvelin beşinci günü İstanbul’da kıyâm eden erbâb-ı ihtilâl elinde Şeyhülislâm
               Erzurûmî  es-Seyyid  Feyzullah Efendi  maktûl,  evlâd u etbâ‘ı  menkûb, hâmîsi  İkinci Sultân
               Mustafa mahlû’ olduğundan birâderi Üçüncü Sultân Ahmed Han rebîülâhirin üçüncü günü
               Osmanlı tahtına çıktı.
                     Bu esnada Amasyalı Rus Rıdvan Ağazâde Nişancı Ahmed Paşa sadrâzam, Lâdikli İmam-
               ı Sultânî Hâfız Mehmed Efendi şeyhülislâm, Amasyalı Firâri es-Seyyid Hasan Paşa İstanbul
               kâ’im-makâmı, Sekbânbaşı Lâdikli Çalık Ahmed Ağa vezâretle yeniçeri ağası, Lâdikli Deli
               Emîr es-Seyyid Mustafa Efendi imâm-ı sultânî oldu.
                     Cumâdelâhirenin  beşinci  günü  sadârete  göz  koyan  Çalık  Ahmed  Paşa,  Kıbrıs’a  vâlî
               gönderilip oraya vusûlünde i’dâm edildi. Bunu müteâkib Amasya Mutasarrıfı Mustafa Paşa
               Mar’aş  beylerbeyi  olduğundan  [236]  Amasya  sancağı  Serçeşme  Hüseyin  Bey’e  bâ-rütbe-i
               mîrimîranî tevcîh edildi. 687








               687  Telhîsat defterinde böyle görüldü.
                                                           920
                                                           622
   618   619   620   621   622   623   624   625   626   627   628