Page 643 - 6-8
P. 643
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüsnî Hüseyin Efendi-Nâ’ibzâde
Amasyalıdır. Eski Kethüdâ Mahallesi eşrâfından esbak Amasya nâibi el-Hâc Mehmed
Efendi’nin mahdûmudur. Tahsîl-i ma’âriften sonra İstanbul’a gidip Bâb-ı âlîde kethüdâ
kalemine girdi. Hatîbzâde Yahyâ Paşa’nın sadâret kethüdâlığında dâ’iresine erip vezâretinde
kâtib-i dîvânı oldu.
Müşârün-ileyhin ma’iyyetinde devr-i bilâd edib 1168’de vefâtı üzerine İstanbul’a gelip
1171’de kethüdâ kâtibi ba’dehû mektubî-i sadr-ı âlî oldu. 1182’de Ruslar’a i’lân-ı harb
edildiğini müte’âkib Bender ordusu defterdârı olarak orduya gitdi. Orada vefât etdi. Şâ’ir, edîb,
hoş-lehçe bir zât olup erbâb-ı ma’âriften idi.
Hüsnî Mehmed Efendi-Hızır Paşalı Hâfız
Amasyalıdır. Hızır Paşa Mahallesi halkından Mehmed bin Hızır’ın mahdûmudur. Hutût-
ı mütenevvi’ayı hattât-ı meşhûr Kâtibzâde Hâfız es-Seyyid Kâmil Ahmed, Ma’denuzcızâde el-
Hâc Hâfız Halîl Zühdî Efendilerden ahz ü temeşşuk edib [554] Sultân Bâyezîd câmii
havâlîsindeki hattât-hânede bir müddet şâkirdâna yazı öğretdi.
Ba’dehû Hızır Paşa câmii imâmı ve mektebi mu’allimi olup Hızır Paşa Mahallesi’ne
çekildi. Orada imâmet, ta’lîm-i sıbyân ederek kendisine mürâca’at eden erbâb-ı merâka ta’lîm-
i hatt etdi. Bu hâl üzere imrâr-ı evkât edib 1257’de merhûm oldu. Zî-ilm ü amel bir hattât-ı
meşhûr idi. Tilmîzi Hâfız Mustafa Efendi de hattât idi.
Hüsnî Mustafa Bey-Yeğenzâde es-Seyyid
Amasya’nın erkânından ve ıstabl-ı âmire pâyelilerinden Yeğenzâde es-Seyyid el-Hâc
İbrâhim Âsım Bey’in mahdûmu ve Benderlizâde İbrâhim Paşa’nın kerîmesi Âdile Hânım’ın
oğludur. Eski Kethüdâ Mahallesi’nde doğdu.
Pederinin Şûrâ-yı Devlet a’zâlığı için İstanbul’a celb edildiği esnâda Bâb-ı âlî dâhiliyye
kalemine girdi. Orada tefeyyüz ederek hâcegân-ı dîvân-ı hümâyûn idâdına dâhil olup sonra
sancâğa çıktı. Birkaç livâ kâ’im-makâmı [555] oldu. Ba’dehû ma’zûlen Amasya’ya gelip
1285’de vefât etdi. Aşağı Pîrler mezârlığında Kemâl Paşa türbesi yanında medfûndur. Mükellef
seng-i mezârı vardır.
Diğer Yeğenzâde Hüsnî Mustafa Bey bin Ahmed Bey bin es-Seyyid el-Hâc İbrâhim Asım
Bey’in mahdûmu ve Hazînedârzâde Abdullah Paşa’nın kerîmesi Zübeyde Hânım’ın dâmâdıdır.
Eski Kethüdâ Mahallesi eşrâfından olup 1303’de vefât etdi. Asîl, kerîm ise de müsrif idi.
Mahdûmu Ahmed Bey’dir.
Hüsnî Yûsuf Efendi -Erzurûmîzâde
Amasyalıdır. Meşâhîr-i ulemâdan üstâd-ı ferâ’iz Erzurûmî Hâce Ömer Efendi’nin ortanca
mahdûmudur. Üçler Mahallesi’nde Saka Sokağı’nda 1283’de doğdu. Sultân Bâyezîd
Mektebi’nde hıfz-ı Kur’an etdikten sonra Rüşdiyye mektebine girdi. Orada fünûn-ı lâzimeyi
tahsîl edib 1301’de mektebten birincilikle çıktı.
Ba’dehû İstanbul’a gidip asker oldu. Mu’allim Nâcî Beyle mücâdele-i kalemiyye ve
edebiyyede bulunarak oldukça [556] kendisine bir şöhret-i edebiyye te’mîn etdi. Hayfâ ki
müsrifâne hareket etdiğinden hastalandı. 1307’de Amasya’ya avdet ederken Alevî’ye
vusûlunda vefât etdi. Orada medfûndur.
Gâyet zekî, seriü’l-intikal, uzun boylu edebiyâta müntesib, şâir, hoş-gû bir zât idi. Mensûb
olduğu ilmiyye mesleğinde tahsîlini ikmâl etseydi, fâzıl, cidden edîb bir zât olurdu. Dîvân-ı
eş’ârı vardı. Küçük birâderi Emîn Alî Efendi’den ricâ ve ısrârıma rağmen bir gazelini bile
alamadım.
637
642