Page 637 - 1-4_2
P. 637

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4


               Çorakçıoğlu  Halîl  Ağa  hizmet  ve  istikâmetine  binâ'en  mîr-i  mîrânlıkla  Kocaili  sancağı
               mutasarrıfı oldu.
                      Rebî'ulevvelde  Ömer  Paşazâde  Osmân,  Rahtuvân  Paşazâde  Hacı  İbrâhim,  evkâf-ı
               sultâniyye  mütevellîsi  Yeğen  Hacı  Alî  Beyler'le  Ortaköylü  Hacı  Vahâb,  Giritlioğlu  Hacı
               Ebûbekir Efendiler'in, Sancıoğulları Ahmed ve Hasan ve Kırık Hasan Ağalar'ın muhâsebelerini
               rü'yet ve haklarındaki şikâyetleri tahkîk etmeğe yine müftü Âkif Mustafâ Efendi me'mûr oldu.
               [30]
                      Cemâziyelevvel gurresinde Bahâ'eddîn Mehmed Efendi Amasya kadısı olup geldi. Bu
               esnâda  a'yândan  Gürcüzâde  Hacı  İsmâ'il  Bey  ve  teyzezâdesi  Hasan  Ağa,  Torumtay  vakfı
               tevliyeti için mütevellîleri aleyhine da'vâ açdı. Kadı bu da'vâdan dolayı hayli müşkilâta düşdü.
                      Çünkü Torumtay'ın son evlâd-ı zükûrundan Dursun Bey'in oğlu olmadığından tevliyet
               iki kızlarına tevcîh edilmişdi. Dâmâdları da ulemâdan Mustafâ Efendi ve Gürcüzâde Mustafâ
               Bey idi. Kızların vefâtından sonra tevliyet Mustafâ Efendizâde Şeyh Mehmed Efendi'ye ve
               ba'dehû Mustafâ Beyzâde Mehmed Bey'e ve bunların vefâtında Şeyh Mehmed Efendizâde Hacı
               Abdurrahmân Efendi'ye müstakilen tevcîh edilmiş ve geçen yıl Hacı Abdurrahmân Efendi'nin
               de vefâtıyla kardaşları Hâfız Hasan, İbrâhim Efendiler'e verilmişdi.
                      Da'vânın canlı noktası batn-ı evvel ve sânî olmalarında idi. Hacı İsmâ'il Bey'le Hasan
               Ağa kendilerinin batn-ı evvel olduklarını, mütevellîler de bunların batn-ı sânî ve kendilerinin
               batn-ı evvel olduklarını iddi'â ediyorlardı. Gürcüzâde Mehmed Bey'in oğlu olan Hacı İsmâ'il
               Bey ve Hasan Ağa da'vâlarını isbât için uğraşdılar. Öbürleri de hilâfını iddi'â ve isbâta çalışdılar.
               [31]
                      Receb  evâ'ilinde  evkâf-ı  sultâniyye  mütevellîsi  mîrlivâ  Yeğen  Alî  Bey'in  vefâtıyla
               emvâl-i  müdhişesi  müsâdere  edilmek  üzere  zabt  ve  temhîr  edildiğinden  oğulları  Osmân,
               İbrâhim Beyler İstanbul'a gitdiler. Bu esnâda esbak kapıcılar kethüdâsı Amasyalı Hacı Velî Ağa
               evkâf-ı sultâniyye mütevellîsi olarak İstanbul'dan geldi.
                      Şa'bânda Gürcüzâde da'vâsı pek müşkilât ile halledilerek Hacı  İsmâ'il Bey ve refîki
               Hasan  Ağa  Torumtay  vakfına  müştereken  mütevellî  olup  iki  birâder  mahrûm  edildi.  Kadı
               aleyhinde hayli acıklı sözler söylendi. Tahkîkâta me'mûr olan müftü Âkif Efendi de tarafgîrlik
               ediyor diyerek bununla alaybeyi Kuloğlu Mustafâ Bey aleyhine şikâyetler tevâlî etmekde ve
               a'yânın ihtilâfları had bir şekle girmekde idi. Bu esnâda mutasarrıf Ebûbekir Paşa beylerbeyi
               olduğundan Amasya sancağı ile Konya vâlîliği Çıldır vâlisi vezîr Mehmed Paşa'ya tevcîh edildi.

                      Mehmed Paşa
                      Kaleciklidir. Şehsüvârzâde vezîr Gâzî Paşa'nın evlâdındandır. 1134 senesi şevvâlinin
               yedinci günü Amasya mutasarrıfı ve Îrân harbine me'mûr olduğundan a'yânın şikâyetlerini [32]
               tahkîk ve aralarını ıslâh için Maktûlzâde kethüdâsı  Merzifonlu  Hacı  Hüseyin  Ağa Amasya
               mütesellimi olup Merzifon'dan sür'atle geldi.
                      Zilka'de  gurresinde  müftü  Âkif  Mustafâ  Efendi  ve  alaybeyi  Mustafâ  Bey  azl  edilip
               kibâr-ı ulemâdan Ayâs Ağa müderrisi Hocazâde Mehmed Efendi Amasya müftüsü ve Kara
               Hüseyin Ağa alaybeyi olup kadı Bahâ'eddîn Mehmed Efendi İstanbul'a hareketle İspirîzâde
               Abdulbâkî Efendi Amasya nâ'ibi oldu. Hüseyin Ağa, a'yânın zimmetlerini tahsîl ve mütesellim
               Hacı Hüseyin Ağa da ihtilâflarını hallederek aralarını buldu. Amasya'ya büyük hizmet etdi.
                      Çünkü Amasya a'yânının kapıları halkı muntazam, kuvvet ve servetleri mükemmeldi.
               Aralarındaki münâferet bu kuvvet ve servetlerini birbiri aleyhinde kullanacak pek muhâtaralı
               bir şekle girmişdi. Bu teftîş esnâsında Ömer Paşazâde Osmân Bey, a'yâna gücenip dâ'iresini
               dağıtarak Mısır'a gitdi. Amasya'daki konağı, ceddi evkâfının tevliyetini, çiftlikleriyle emlâkinin
               idâresini amcazâdesi Mehmed Bey'e bırakdı.
                      Bu  esnâda  enderûnda  kiler  çavuşbaşısı  Amasyalı  Hacı  Kâsımzâde  Hasan  Ağa
               Amasya'ya  [33]  gönderilip  Hüseyin  ve  Fîrûz  Ağalar'ın  vakıflarına  mütevellî  oldu.  Sâbık


                                                           618

                                                           636
   632   633   634   635   636   637   638   639   640   641   642