Page 206 - 6-8
P. 206

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Câmii  şerîf-i  mezkûrun  ittisâlinde  Hâce  Ahmed  Paşa  zevcesi,  Fatma  Molla  Hâtun
               yaptırdığı medrese harâb olduğundan Hindî Paşazâde Ali Bey’in zevcesi diğer saraylı Fatıma
               Hâtun  [657]  sâhib-i  tercemenin  teşvîkiyle  müceddeden  ve  tevsî’an  ihyâ  ederek  medrese
               vezâ’ifini tayîn etdi.
                     İki defa icâzet verdikten sonra tefsîr-i kadı dersine muvâzabet ve Buharî-i sahîhini tedrîse
               himmet edib bunlardan da iki defa icâzet du’âsı meydân mûsâllâsında bir cemiyet-i azîme ile
               icrâ edildi. Bundan sonra Mehmed Paşa müderrisliğini mahdûmuna kasr-ı yed ü ferâgat edib
               vazife-i imâmete kanaât etdi.
                     Hâciyân  ve  a’yân  meclisleri  azâlığına  ve  Amasya  müftülüğüne  mükerreren  intihâb
               edildiği halde hiç birini de kabûl etmedi. Bununla beraber her taraftan surreler yağar,  gâyet
               münzevîyâne yaşardı. A’yândan kimsenin meclisine gitmez kimseden sadakât ve nüzûr kabûl
               etmezdi.
                     A’yân ve ulemâ kendisine arz-ı iştiyâk ederek Cuma günleri Sofizâde Mahallesi’nde kâin
               hânesinde ziyâret ederlerdi. 1176’da ikinci defa Tefsîr-i Kadı hatmine muvaffak olduğunu işiten
               Şeyhü’l-islâm  Dürrizâde  Mustafa  Efendi  Kudüs-i  şerîf  mevleviyyetini  verdi.  1178  senesi
               rebîülahirinin yirmi yedinci gecesi seherinde dâr-ı kudse irtihâl etdi. [658]
                     Gâyet  fâzıl,  ulûm-ı  şer’iyye  ve  akliyyede  mütebahhir,  tefsîr  ve  hadîsde  mâhir,  vâ’iz,
               müttakî,  vecîh,  sâdât-ı  Hüseynîyeden  bir  emîr-i  muhterem  idi.  Hazret-i  Pîr  İlyas  Halvetî
               civârında medfûndur. Sinni doksana varmıştı. Mahdûmlarından Mehmed Paşa müderrisi es-
               Seyyid Abdurrahim Efendi 1197’de ve hafîdi es-Seyyid Mustafa Efendi  1244’de ve bunun
               mahdûmu es-Seyyid Ahmed Efendi 1246’da vefât etdi. Bunlar da Mehmed Paşa müderrisi
               idiler. Diğer mahdûmu es-Seyyid Mehmed Sa’id Efendi’dir.

                     Ahmed Efendi-Hıfzızâde es-Seyyid el-Hâc
                     Amasya kudâtından el-Hâc Abdurrahman Efendi bin el-Hâc Hâfız Ali Efendi bin Hıfzı
               Abdurrahman Efendi’nin mahdûmudur. Amcası Hâfız el-Hâc Osmân Fa’ik Efendi’den ikmâl-i
               tahsîl edib ders-i âm, Torumtay müderrisi, ba’dehû kadı oldu. 1176’da müderrisliği üstâdının
               mahdûmu ve dâmâdı olan es-Seyyid el-Hâc Abdülganî Efendi’ye kasr-ı yed edib, 1179 senesi
               evâ’ilinde vefât etdi. Ulemâ-i kudâtdan idi.

                     Ahmed Ağa-Sarı Beyzâde
                     Amasyalıdır. Züamâdan el-Hâc Mehmed Bey bin Ahmed Bey bin Mehmed Bey bin Sarı
               Ali Bey’in mahdûmudur. Gençliğinde saray-ı hümâyûna girip tefeyyüz ederek tülbend ağası,
               1169’da çuhadâr-ı [659] şehriyârî oldu.
                     Bir  müddet  mazhar-ı  iltifât-ı  padişâhî  olamadığından  mâdûnunda  bulunan  ağaların
               silahdârlığa irtikâ etmelerinden münkesirü’l-hâtır iken, 1177’de silahdâr-ı şehriyârî oldu. Bir
               buçuk  yıldan  ziyâde  hizmet-i  padişâhîde  bulunup,  1179  senesi  evâ’ilinde  ma’zûl  ve  sene-i
               mezbûre şa’bânında merhûm oldu. Vüzerâdan Sarı Beyzâde Mehmed Paşa bunun himmeti ile
               vezâret almıştı.

                     Ahmed Ağa-Dizdârzâde el-Hâc
                     Kal’a-i  bâlâ  dizdârı  Osmân  Ağazâde  el-Hâc  Hüseyin  Ağa’nın  mahdûmudur.  Erbâb-ı
               tımârdan olup Maramul ve Yavru malikâneleri ile tûl-i müddet kale dizdârı oldu. 1171’de oğlu
               Mahmûd Ağa’ya terk-i hizmet edib aşağı indi. Meclis-i a’yân azâsı olup 1180 senesi hilâlinde
               vefât etdi. Diğer mahdûmu Amasya müftüsü el-Hâc Hüseyin Efendi’dir.

                     Ahmed Efendi-Murâd Beyzâde el-Hâc
                     Amasya  a’yânından  el-Hâc  Mehmed  Ağa  bin  el-Hâc  Ahmed  Ağa’nın  mahdûmudur.
               İstanbul’da defterdâr el-Hâc Yûsuf Efendi’ye [660]  intisâb ederek dâ’iresinde perverde olup
               müşârün-ileyhe dâmâd oldu. Mektûbî-i defterî kalemine girip tefeyyüz ederek mektûbî-i defterî



                                                           201
                                                           205
   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211