Page 611 - 6-8
P. 611

Amasya Tarihi Cilt: 12
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               halktan bir ferdi rencîde etmedi. Ulemâyı fevkalâde taltîf ederek 1174 senesinde vefât etdi.
               Aşağı Pîrler civârında medfûndur.
                     Âlim, kâmil, muktedir, gâyet zengin, müdebbir, gâyet kerîm, asîl, necîb bir zât idi. A’yân
               ve halk, hâssaten ulemâ vefâtında matemler etdi. Bütün fukarayı ağlattı. Alaca Hamam, birkaç
               köy, iki kapılı hân bunun vakfı idi. Hayfâ ki bugün medrese, hân, hamâm tamamıyla yok edildi.
                     Oğulları, Güleli Mehmed Paşa, Ebûbekir Paşa ile Abdî Bey’dir. Mehmed Paşa ile Abdî
               Bey kendisinden evvel  vefât etdi. Güleli Mehmed Paşazâde Mehmed Bey mîrlivâdır. Abdî
               Beyzâde es-Seyyid el-Hâc Abdullah Bey ve Ebûbekir Paşazâde Teşrifâtî Mehmed Âkif Bey
               ricâl-i devlettendir. Bunlara “Bekir Beyzâdeler” denir.

                     Osmân Ağa-Sucuoğlu el-Hâc
                     Amasya  yeniçerilerinden  Ahmed  Ağa’nın  oğludur.  Bu  da  yeniçeri  olup  Nâdir  Şâh
               muhârebelerinde parlak yararlıkları görüldüğünden terakkî edib defâ’atle [182] Amasya serdârı
               oldu.
                     Serdengeçtiler ağası olduğu esnâda Turnacıbaşılık pâyesiyle taltîf edildi. 1173’de tekâ’üd
               edilerek meclis-i a’yân a’zâsı olduğu hâlde 1176 hilâlinde vefât etdi. Yeniçeri kudemâsından
               zâbit, şecî’, hamiyetli bir zât idi. Mahdûmu kul kethüdâsı İbrâhim Ağa’dır.

                     Osmân Efendi-Müfti-i Şeyhzâde el-Hâc
                     Amasya  müftüsü  Tokatlı  es-Seyyid  eş-Şeyh  Mustafa  Efendi  mahdûmudur.  Asr-ı
               ulemâsından ve hâssaten Iydîzâde Âkif Mustafa Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve
               Kübceğiz Câmii vâ’izi olduğu hâlde 1177 zilka’desinde vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan sâlih,
               müttakî bir zât idi. Ulemâdan eş-Şeyh Hâfız Mustafa Efendi vâ’iz oldu.

                     Osmân Efendi-Kürd Hâfızzâde el-Hâc
                     Amasya  ulemâsından  Hâfız  el-Hâc  Kürd  Alî  Efendi’nin  oğludur.  Pederinden  vesâ’ir
               ulemâdan ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ba’dehû kasabâta nâib ve kadı olup 1178’de vefât etdi.
               Ulemâ-i kudâttan idi. Birâderi Hâfız Abdurrahmân Efendi yukarıda geçti. [183]

                     Osmân Paşa-Şahinzâde
                     Amasya eşrâfından Mustafa Ağa bin Şâhin Ağa’nın oğludur. 1131’de Çavûşân-ı dergâh-
               ı  âlî  silkine  girip  birinci  bölüğe  kayd  edildi.  Şa’bânzâde  Ahmed  Ağa’nın  çırağı  olduğu
               münâsebetle “Şa’bânoğlu çırağı” dendi. Enderûnda terbiye gördü. 1143 senesi rebîülevvelinde
               cülûs  eden  Sultân  Mahmûd’un  irâdesiyle  taşra  çıkıp  sene-i  mezbûre  zilhiccesinde  Amasya
               mütesellimi ve 1144’de harbe me’mûr oldu. 1145’de harbde yararlığı görüldüğünden Dergâh-ı
               âlî kapıcıbaşılığı rütbesiyle taltîf ve orduda istihdâm edildi.
                     1150 şa’bânında sâniyen Amasya mütesellimi olup 1151 cumâdelûlâsında ma’zûl ve ba’dehû
               evkâf-ı sultâniyye mütevellîsi oldu. 1153’de yine orduya me’mûr olup 1160’da evkâf-ı haremeyn
               mütevellîsi ve ba’de’l-’azl 1166’da bâ-rütbe-i mîr-i mîrânî Aksarây sancağı mutasarrıfı oldu.
                     Ba’dehû  sancaklara  mutasarrıf  olarak  Îrân  ve  Rûmeli  ordularında  hizmetler  gördü.
               Ba’dehû Rûmeli [184] Beylerbeyiliği pâyesiyle 1176’da İçil sancâğı mutasarrıfı ve 1177’de
               mütekâ’id olup 1179’da vefât etdi. Meşâhîr-i ümerâdan idi. Mahdûmu Mustafa Paşa’dır.

                     Osmân Efendi-Gevüklü Hacı Hâfız
                     Amasya  civârında Gevük köyünden Alî  oğludur. Gençliğinde Amasya’ya gelip hıfz-ı
               Kur’ân  ettikten  sonra  Iydîzâde  Hacı  Âkif  Mustafa,  Çorumlu  es-Seyyid  Hâfız  Mehmed  ve
               Hâfızzâde el-Hâc Fâ’ik Osmân Efendiler’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu.
                     Takrîr ve ifâdesi düzgün olduğundan şâkirdân-ı irfânı çoğaldı. Yıllarca tedrîs-i ulûm edib
               1177 rebîülâhirinde Abdullah Paşa müderrisi Şeyh Mustafa Efendi’nin vefâtı üzerine Abdullah




                                                           608
                                                           610
   606   607   608   609   610   611   612   613   614   615   616