Page 607 - 6-8
P. 607
Amasya Tarihi Cilt: 12
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
1110 senesi şa’bânında ikinci def’a Anadolu kazaskeri olup 1111 rebîülevvelinde ikmâl-
i müddet ve akîbinde nekâbetten de isti’fa ederek tekâ’üd edildi. Çünkü Şeyhülislâm es-Seyyid
Feyzullâh Efendi Harisoğlu es-Seyyid Fethullâh Efendi’ye Anadolu sadâretiyle nekâbet eşrâfı
vermek için müşârun ileyhi tekâ’üd ve istî’fâya icbâr etmişdi.
1111 recebinde kendisinin taleb ve iltimâsıyla 1112 gurre-i muharreminden i’tibâren
Medîne-i Münevvere mollası olarak Hicâz’a gitdi. İkmâl-i menâsik ettikten sonra Medîne-i
Münevvere’ye gelip vazîfesine mübâşeret ve 1112 senesi cumâdelûlâsının on yedisinde dâr-ı
kudse rihlet etdi. Bakî’de Hazreti İbrâhim bin Resûl-i Ekrem’in kabr-i eşrefleri civârında
medfûndur.
Şeyhî Efendi “Zeyl-i Zeyl-i Şakâyık”ta diyor ki: “Mevlânâ-yı müşârun ileyh ilm ü fazlıyla
mezkûr, bi’t-tahsîs fenn-i lâzimü’l-intisâb fürû’a mensûb, nebî nev’i beyninde mahbûb, vakûr,
vecîh, nazîf, nebîh, hasenü’l- ahlâk, [168] tıbbü’l-a’râk idi.”
İlm-i fıkıhda mütehassıs olduğunu gösteren bir “Mecmu’a-i Fıkhiyye”si vardır.
Mahdûmları es-Seyyid Abdullah, Ömer, Mehmed, Hüseyin Efendiler’dir. Es-Seyyid Abdullah
Efendi 1157’de Anadolu kazaskeri olup 1160 zilhiccesinde vefât etdi. Es-Seyyid Ömer Efendi
1144’de İstanbul kadısı olup azlinden sonra vefât etdi.
Mahdûmu es-Seyyid Mehmed Sa’îd Efendi kibâr-ı mevâlîden olup 1180’de vefât etdi.
Nükebâ-yı eşrâf hakkında bir eseri vardır. Es-Seyyid Mehmed Efendi müderris iken 1113
şa’bânında vefât etdi. Bunun mahdûmu es-Seyyid Osmân Efendi de müderris iken 1145’de ve
es-Seyyid Hüseyin Efendi de müderris iken 1130’da vefât etdi.
Osmân Bey-Yörgüç Paşazâde
Amasya eşrâfından Mustafa Bey bin Mehmed Bey’in oğludur. Pederinin vefâtında atası
Yörgüç Paşa vakfına mütevellî ve meclis-i a’yân a’zâsı olup 1114’de vefât etdi. Köprü
kazâsında Murâd Bey mâlikânesi mutasarrıfı ve Orta Câmii vâ’izi Osmân Efendi de ulemâdan
olup 1114’de azledilip 1116 sâlinden sonra vefât etdi. [169]
Osmân Ağa-Nasûhoğlu
Amasya eşrâfından Nasûhzâde Hamza Ağa bin el-Hâc Süleyman Ağa’nın oğludur.
Gençliğinde yeniçeri olup Amasya’da yasakçı, sonra Amasya serdârı olarak Rûmeli
muhârebâtına gitdi. Yararlığı görüldüğünden İstanbul’da kalıp 1094’de çorbacı görüldü.
1112’de kethüdâyeri, ba’dehû katara girip muhzır ağası olduysa da 1114’de Amcazâde
Hüseyin Paşa sadâretten istî’fâ ettikde azl edildi. 1115 rebîülâhirinde Üçüncü Sultân Ahmed’in
cülûsunda sâniyen katara girip seksuncubaşı ve zilhiccesinde zağarcıbaşı, 1116 recebinde kul
kethüdâsı oldu.
Ancak Yeniçeri ağasının istirkâbına uğradığından bir ay sonra azliyle müte’âkıben
sekbânbaşı ve 1118 recebinin on üçünde Yeniçeri ağası oldu. Sene-i mezbûre zilka’desinin on
dokuzuncu günü vefât etdi. Müdebbir, şecî’ idi.
Osmân Efendi-Şeyhü’l-kurrâ
Amasya’da hıfz-ı Kur’ân edib vücûh-i Kur’âniyyeyi şeyhü’l-kurrâ Hâfız Abdurrahmân
Efendi’den ahz ü te’allüm [170] ettikten sonra tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm ve 1098
şevvâlinde Sultân Hâtun dâru’l-kurrâsı şeyhi ve 1099’da Sultân Hâtun Vakfı mütevellîsi oldu.
Tedrîs ve ifâde ile iştiğâl ederek 1121 senesi evâhirinde vefât etdi. Âlim, sâlih, müttakî bir zât
idi. İlm-i kırâ’at üstâdıdır.
Osmân Efendi, Şer’iyâtî
Amasyalıdır. 179 [171]
179 Müellif “Osmân Efendi, Şer’iyâtî” tercemesini eksik bırakmıştır. (Ed.)
604
606