Page 603 - 6-8
P. 603
Amasya Tarihi Cilt: 12
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Osmân Ağa-Bekir Beyzâde
Amasya Beyi iken vefât eden Ebûbekir Bey bin Dervîş Bey’in oğludur. Bu da sipâhî ve
Amasya kethüdâyeri ve mütesellimi olup Fâzıl Ahmed Paşa’ya kendisini sevdirdiğinden
dergâh-ı âlî kapıcılığı ile taltîf edildi. 1078’de Dergâh-ı âlî kapıcılar kethüdâsı ba’dehû başbâkî
kulu oldu. Bu gibi menâsıbı devr ederek 1094’de Viyana Harbi’ne gidip orada vefât etdi. Erbâb-
ı liyâkâttan idi. [153]
Osmân Paşa-Yeğen
Amasya mütesellimlerinden Bayburtlu oğlu Hasan Ağa bin Ahmed Ağa’nın oğlu ve sadr-
ı esbak Bayburtluoğlu Kara İbrâhim Paşa bin Ahmed Ağa’nın birâderzâdesidir. Bundan dolayı
“Yeğen Osmân Paşa” denmiştir. Bunun birâderi Yeğen Mehmed Ağa’dır.
Babası Hasan Ağa, sipâhî iken Amasya’da Boyacıoğlu İbrâhim Bey’in kızıyla evlenmiş,
Osmân Paşa Üçler Mahallesi’nde bu kızdan doğmuştur. Dayıları Mahmûd Beyle Velî Paşa’dır.
Hasan Ağa, babasının sağlığında ölmüş, Osmân Paşa dayılarının vesâyeti altında büyümüştür.
Babasının sipâhîlik tımârı kendisine tevcîh edilmiş olduğundan sipâhî ve amcasının
vezâretinde bölükbaşı ve sadâretinde Harem kethüdâsı oldu. 1096 târîhli matbah-ı âmire
ta’yînât defterinde “Osmân Ağa yeğen, sâhib-i devlet fî 12 cumâdelâhire minhü” ve diğer
yerinde “Yeğen sâhib-i devlet Mehmed Ağa” ve diğer yerinde “Yeğen-i sadr-ı âlî Osmân Bey”
ve “birâderzâde-i sadr-ı âlî Osmân Bey” diye yazılıdır.
1097 senesi muharreminde amcası Kara İbrâhim Paşa’nın sadâretten azlinde yerine sadr-
ı a’zam olan Hersekli Sarı [154] Süleyman Paşa bin Mürüvvet Ağa tarafından Konya civârında
Ilgın voyvadası nasb edilerek gönderdi. Burada amcasını tekrar sadr-ı a’zam yaptırmak için
Kürt eşkıyâsından Yâdigâr oğlu Ahmed Ağa ile birleşti.
Bu teşebbüsâtı haber alan Süleyman Paşa Üsküdar’da sâhilhânesinde ikâmetine
müsâ’ade edilen ve Hicâz’a gitmek üzere istizân eden amcası Kara İbrâhim Paşa’yı Rodos’a
gönderdi. Bunu duyunca fevkalâde kızdı. Teşebbüsâtını başa çıkarmak için azıttı. Başına bir
takım sipâhî ma’zûllerini ve kerem-dîdelerini toplayıp isyâna kalkıştı. Amasya alaybeyi olan
Boyacızâde Velî Bey ve müte’allikâtı da bu da’vâya karıştı. İş ehemmiyet kazandı.
Bundan Süleyman Paşa fevkalâde ürktü. 1097 şa’bânında Kara İbrâhim Paşa’yı Rodos’ta
i’dâm ettirdi. İşte bu i’dâm cezâsını duyan sâhib-i terceme ifritâne harekâta kalkıştı. Sadr-ı
a’zam Süleyman Paşa bu esnâda serdâr olarak Rûmeli’ne gitmiş Receb Paşa gibi pek toy ve
acemî bir adam da sadâret kâ’im-makâmı olmuştu.
Ordunun Rûmeli’nde bulunması Receb Paşa’nın aczi Anadolu’da kendisinin serbestâne
hareketlerini ta’cîl [155] ettirdi. Her tarafı vurup ğâret ederek İstanbul’a doğru yürüdü. Bundan
akdem Yadigâroğlu Kemânkeş Ahmed Ağa’ya serçeşmelik tevcîh edilerek sâhib-i tercemeden
ayırmak ve ayartmak istendi. Fakat ayıramadı.
Rûmeli’nde düşmanlarımız kalelerimizi, vilâyetlerimizi istilâ ettikleri esnâda büyük
kuvvetlere ihtiyaç vardı. Bu ihtiyaçtan dolayı sâhib-i tercemenin başında toplanan kuvvetlerden
istifâde etmek lüzûmu âşikârdı.
1098 senesi rebîülevvelinde Serçeşme Kemânkeş Ahmed Bey’e Konya Beylerbeyliği ve
kendisine serçeşmelikle Karahisâr-ı şarkî beylerbeyiliği tevcîh edilerek sür’âtle gelip
Rûmeli’de ordû-yı hümâyûna iltihâk etmesi emr ve da’vet edildi. Dört bin levendiyle şa’bânda
Üsküdar’a gelip taltîf edilerek Rûmeli’ne geçti. Ramazânın yirmi beşinci günü orduya iltihâk
etdi.
Osmân Paşa’nın birinci emeli amcasının kâtili olan Sarı Süleyman Paşa’yı sadâretten azl
ü i’dâm ettirmekti. Süleyman Paşa’nın yanlış harekâtı orduyu kendisine düşmân ettiğinden
zilhicce gurresinde azl ve yedinci günü i’dâm edildi. [156]
İş bu kadarla kalmadı. Ordu Dördüncü Sultân Mehmed’i hal’e kıyâm ederek İstanbul’a
gelip İkinci Sultân Süleyman, taht-ı Osmânî’ye 1099 senesi muharreminin üçüncü günü cülûs
ettiğinden az sonra Osmân Paşa Rûmeli Beylerbeyi oldu.
600
602