Page 606 - 6-8
P. 606

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Osmân Efendi-Arpa Emîni
                     Amasyalıdır. Dervîş Mehmed Ağa’nın oğludur. Sarây-ı hümâyûnda terbiye görüp hatt u
               irfânı, hüsn-i hâli olduğundan Amasyalı Müftüzâde Mustafa Efendi’ye dâmâd ve dârü’s-sa’âde
               ağası Yûsuf Ağa’ya intisâb ederek müşârun ileyhin kâtibi oldu.
                      1098’de Yûsuf Ağa’nın azliyle ma’zûl  ve ba’dehû  [164]  hâcegân-ı  dîvân-ı  hümâyûn
               zümresine mülhâk olarak Arpa emîni, ikinci tezkereci oldu. Arpacı Alî Paşa sadâretinde azl
               edilip 1106’da süvâri mukâbelecisi, 1108’de arpa emîni oldu.
                     Beş  yıl  kadar  bu  vazîfesinde  kalıp  sonra  vefât  etdi.  Hatt  ü  hâli  iyi,  sâhib-i  irfân  idi.
               Mahdûmu şu’arâdan hattât ve vak’a-nüvîs-i meşhûr Mustafa Sâmî Bey’dir. Bu da hâcegândan
               olup 1143’de vak’a-nüvîs olduğu hâlde 1146’da vefât etdi.

                     Osmân Efendi-Dâmâd el-Hâc
                     Amasyalıdır.  İmâmlardan  Ahmed  Efendi’nin  oğludur.  Müfessîr-i  meşhûr  Amasya
               müftüsü  el-Hâc  Hızır  Efendi’nin  halka-i  tedrîsinde  ikmâl-i  tahsîl  edib  ders-i  âm  ve  fâzıl-ı
               müşârun ileyhe dâmâd oldu. Üstâdının zamân-ı fetvâsında müsevvid ve fetvâ emîni olduğundan
               onunla beraber Kıbrıs’a gönderildi.
                     1072’de avdet ettikde Halfet Gâzi müderrisi ve üstâdının yine müftülüğünde müsevvid
               ve  emînü’l-fetvâsı  olup  eski  mevki’ini  buldu.  Tedrîse  mülâzemet  ederek  Iydî  Bayrâm
               Efendi’den sonra Sultân Bâyezîd müderrisi olup yevmî seksen akçe vazîfe aldı. [165]
                     Amasya’da meclis-i a’yân açıldıkda a’zâ olup idârî ve içtimâî işlerle de iştiğâl etdi. Son
               yıllarda her şeyden ferâgat edib yalnız tefsîr ve hadîs tedrîsâtına ve ibâdete hasr-ı evkât ederek
               1112 senesi evâ’ilinde dâr-ı na’îme irtihâl etdi.
                     Âlim, usûl ü fürû’da mâhir, ulûm-i edebiyyede kâmil, müteşerri’ olup meşâhîr-i fuzalâdan
               idi. “Hızrî” mahlâsıyla şâir olup edebiyât-ı Arabiyye ve Fârisîde sâhib-i kemâl idi. Mahdûmu
               Ahmed Mâhir Efendi’dir.

                     Osmân Efendi-Hâcezâde es-Seyyid
                     Amasyalıdır. Mu’allim-i Sultânî Amasyalı Ömer Efendizâde Rûmeli kazaskeri Abdullah
               Efendi’nin  mahdûmu  ve  Amasya’da  nakîbü’l-eşrâf  kâ’im-makâmı  olan  es-Seyyid  Osmân
               Efendi bin es-Seyyid Mustafa Efendi’nin kızı oğludur.
                      Pederi Amasya’da ikâmete me’mûr iken 1036’da Amasya’da doğdu. 1039’da pederi ile
               beraber İstanbul’a gidip Minkârîzâde Yahyâ Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek
               1056 recebinde Şeyhülislâm Bahâyî Mehmed Efendi’den tedrîse mülâzim ve müderris olup
               vâsıl-ı erbâ’in oldu.
                     1067 recebinde kırkdan ma’zûl iken yeni yapılan Hüsrev [166] Paşa Medresesi’ne ilk
               müderris olarak hâric pâyesiyle taltîf edildi. 1069 rebîülevvelinde hareket-i misliye pâyesiyle
               1073  muharreminde  Rum  Mehmed  Paşa,  1076  zilka’desinde  Ebü’l-fazl  Mahmûd  Efendi
               medreselerine müderris oldu.
                     1079 rebîülevvelinde Fâtîh’de Mehmed Ağa, 1080 rebîülevvelinde Sâhn-ı Semâniyye ve
               rebîülâhirinde  Mu’îd  Ahmed  Efendi,  1081  muharreminde  Eski  Murâd  Paşa, 1084
               rebîülevvelinde  Şehzâde  Mehmed,  1086  cumâdelûlâsında  dârü’l-hadîs-i  Süleymaniye
               medreselerine müderris olarak ikmâl-i devre-i medâris etdi.
                     1087  zilhicce  gurresinde  Haleb  kadısı  olup  1089  rebîülâhirinde  ma’zûl  ve  1092
               rebîülâhirinde  Bursa  mollası  olup  1093  cumâdelûlâsında  ma’zûl  ve  1095’de  Mekke-i
               mükerreme kadısı olarak Hicâz’a gitdi. Tam bir yıl orada kalıp ikmâl-i müddet-i örfiyye ederek
               avdet etdi.
                     1096 cumâdelûlâsında İstanbul kadısı, 1097 cumâdelûlâsında müddetini ikmâl ederek
               ma’zûl  ve  1098  rebîülevvelinde  Anadolu  kazaskerliği  pâyesiyle  tebcîl  edilip  1103
               muharreminde  Anadolu  kazaskeri  oldu.  1104  muharreminde  ma’zûl  ve  1105  zilka’desinde
               Rûmeli [167] kazaskerliği pâyesiyle mükerrem ve 1106 şa’bânında nakîbü’l-eşrâf oldu.



                                                           603
                                                           605
   601   602   603   604   605   606   607   608   609   610   611