Page 666 - 1-4_2
P. 666

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Zilka'denin  sekizinci günü Üçüncü  Sultân  Mustafâ'nın  vefâtıyla  birâderi  Birinci
               Abdulhamîd Han Osmanlı tahtına oturdu. [124]
                      Zilhiccenin  yirmi  birinci  günü  Kara  Müftü  İsmâ'il  Efendi'nin  azliyle  Hacı  Servahdî
               Mustafâ Efendi ikinci def'a Amasya müftüsü oldu.
                      1188 muharreminde Göztaşoğlu Hacı Mustafâ Ağa baş a'yân ve birâderi Hacı Ebûbekir
               Ağa hacıbaşı olup Hacı Alî Paşa'nın büyük oğlu Canik muhassılı Battâl Hüseyin Bey Amasya
               mütesellimi  oldu.  Beşinci  günü  haremeyn  muhâsebe  kâtibi  Şerîf  Mehmed  Efendi  evkâf-ı
               sultâniyye mütevellîsi olup geldi.
                      Muharremin on ikinci günü müftü Hacı Servahdî Efendi'nin azliyle Seküköylüoğlu Hacı
               Kâşif Mehmed Efendi Amasya müftüsü oldu. Safer evâ'ilinde mukaddemen esîr olan Sâdık
               Mehmed Paşa ile Yeğenzâde Ömer Paşa esâretden kurtuldu. Her ikisinin de vezâretleri alınıp
               Sâdık Mehmed Paşa Merzifon ve Ömer Paşa da Çorum'da ikâmete me'mûr oldu.
                      Çünkü  muhârebe  münâsebetiyle  birçok  zevâta  vezâret  verilmiş,  bu  vüzerâyı
               geçindirecek sancakların vâridâtı azalmış olduğundan vüzerâ tasfiyeye tâbi' tutulmuşdu. Bu
               esnâda vezâretleri alınan Amasyalılardan Akhasanzâde Hacı Halîl Paşa Erzurum'da, Gürcüzâde
               Halîl Paşa Amasya'da ikâme edildi.
                      Yine bu esnâda mahkeme başkâtibi Hacı Mehmed Emîn Efendi vefât eylediğinden oğlu
               [125] Ahmed Efendi kâtib ve Yörgüç Paşa müderrisi oldu. Rebî'ulevvelde Battâl Hüseyin Bey'e
               gelen Hacı Alî Paşa'nın şiddetli emri Köprü, Lâdik, Gümüş müftüleri ve ba'zı a'yânı nüfûz-ı
               hükûmete  karşı  koydukları,  idâre  işlerine  karışdıkları  bahânesiyle  Amasya'ya  celb  ve  habs
               edilerek ba'zılarından ağır fidye-i necât alındı, ba'zıları külliyen müsâdere ve ba'zıları da i'dâm
               edildi.
                      Lâdik müftüsü Hacı Mustafâ Efendi gâyet fakîh, zâhid bir pîr-i fânî idi. Hapishânede
               cefâya tahammül edemediğinden vefât etdi. Gümüş müftüsü Şeyh Mehmed Efendi, Merzifon
               müftüsü Hacı Alî Efendi ağır fidye-i necât verip yakalarını kurtardı. Köprü müftüsü Çelebizâde
               Hacı Abdullâh Efendi de para verip Köprü'ye giderek az sonra vefât etdi.
                      Bu esnâda Amasya sancağı müdhiş iki felâket içinde kıvranıyordu. Biri, kaht u gâlâ
               olanca  şiddetiyle  halkın  üzerine  çökmüşdü.  Diğeri  Hacı  Alî  Paşa'nın  ve  evlâd  u  etbâ'ının
               merhametsizce hareketleri, zulüm ve işkenceleri halkı canından bezdiriyordu.
                      Öteden  beri  Amasya  sancağının  halkı,  Amasya  a'yânının  himâye-i  müşfikânesiyle
               mes'ûdâne yaşardı. Hacı Alî Paşa Amasya a'yânının elinden iş gelen büyüklerini Amasya'dan
               uzaklaşdırdı, küçüklerini de ya kendisine uydurdu yâhud [126] pençe-i kahrı altında sindirdi.
               Halka tahammülünden ziyâde yüklendi.
                      Bundan  dolayı  bunalan  halk,  Amasya  ulemâsının  umdesi,  cesâret-i  medeniyyesiyle
               meşhûr Amasya müftüsü Hacı Kâşif Mehmed Efendi'ye mürâca'at etmişlerdi. Hacı Kâşif Efendi
               ulemâyı  topladı.  Hacı  Alî  Paşa'nın  ve  Battâl  Hüseyin  Bey'in  mezâlim  ve  seyyi'âtını  ta'dâd
               ederek dîvân-ı hümâyûna bir mahzar-ı umûmî yazıp takdîm ve feryâd etdi.
                      Bunu haber alan Hacı Alî Paşa, pâdişâhı ve bâb-ı âlîyi birtakım yalanlarla kandırdı.
               Lâzım gelen yerlere atiyyeler, hediyyeler takdîm ederek her tarafı susdurdu. Recebde bîçâre
               müftüyü azl etdikden sonra ertesi gece hânesinden ansızın kaldırıp Bafra'ya gönderdi. Yerine
               Sultâniyye müderrisi Âkif Efendizâde Hacı İsmâ'il Kâmil Efendi'yi Amasya müftüsü yapdı. Bu
               da yetmedi, ramazânın yirmi yedinci kadir gecesinde sahur vakti fâzıl Hacı Kâşif Mehmed
               Efendi  Bafra'da  salben  i'dâm  edildiği  gibi  mahzarı  yazan  şehîd-i  müşârün-ileyhin  yeğeni
               İbrâhim Efendi de Amasya'da Battâl Hüseyin Bey'in emriyle bayram günü i'dâm edildi. İmzâ
               sâhibleri olan Amasya âlimlerini çilyavrusu gibi birer tarafa sürüp dağıtdı.
                      Bu zâlimâne hareketlerden dolayı Amasya ve mülhakâtında ulemâ ve a'yânın gizlice
               [127]  İstanbul'a  gönderdikleri  şikâyetler  ve  feryâd-nâmeler  yeni  sadr-ı  a'zam  olan  Amasya
               evkâf-ı sultâniyyesi mütevellîsi Bolulu İzzet Mehmed Paşa'ya takdîm  ve Hacı Alî  Paşa  ile




                                                           647

                                                           665
   661   662   663   664   665   666   667   668   669   670   671