Page 669 - 1-4_2
P. 669

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4


                      Cemâziyelevvelde haksız yere ve hodserâne müsâdere etdiği a'yânın emvâl ve emlâkini
               kendilerine  verilmesini  emr  ve  ihtâr  eden  fermân-ı  âlîye  Mikdâd  Paşa  inkıyâd  etmedi.
               Çapanoğlu Mustafâ Bey de bu fermâna inkıyâd etmesini ibtidâ ricâ ve sonra tehdîd etdi.
                      Mikdâd Ahmed Paşa, tecrübesizlik edip [134] tehdîde kızdı. Çapanoğulları'nın idâreleri
               altında bulunan Çorum sancağına başındaki Lazlar'dan ve Gürcüler'den mürekkeb bir kuvve-i
               askeriyye  gönderdi.  Maksadı  Çorum'u  vurup  yağmâ  etdirmekdi.  Fakat  Mustafâ  Bey  bunu
               anlayıp Çorum'a bir müdâfa'a kuvveti bırakmış, kendisi de bütün kuvvetiyle hâzır bir hâlde
               bulunmuş olduğundan Mikdâd Paşa'nın bu tecâvüzü kendisine büyük bir vesîle-i ta'arruz oldu.
               Bütün kuvvetiyle Amasya üzerine yürüdü. Zile üzerinden Geldiklan Ovası'na geldi. Bunu haber
               alan Mikdâd Paşa da bütün kuvvetiyle gelip Mustafâ Bey'i karşıladı.
                      Şa'bân sonlarında iki derebeyi kanlı bir harbe tutuşdu. Vâlî, kendi vilâyeti dâhilinde
               cereyân eden bu kanlı harbe seyirci kaldı. Fermân dinlemeyen Mikdâd Paşa fenâ hâlde bozuldu.
               Kaçıp  Amasya'ya  sığındı.  Bu  esnâda  Amasyalı  Dayıoğlu  Süleymân  Ağa  yeniçeri  ağası
               olmuşdu.
                      Mustafâ Bey, muntazam yürüyüşle Mikdâd Paşa'yı ta'kîb ederek Amasya'ya girdi. Paşa,
               pederinden  istimdâd  ederek  Amasya'dan  kaçıp  Samsun  yolunu  tutdu.  Mustafâ  Bey'in
               Amasya'ya  girdiği  gün  Amasyalılar'ın  sevincine  pâyân  yokdu.  Mikdâd  Paşa'nın  Amasya'da
               zulmen edindiği bütün servet ve sâmânı, akâr [135] ve emlâki zabt edildi. Ba'zıları sâhiblerine
               verildi.
                      Hacı Alî Paşa, en ziyâde güvendiği büyük ordusuyla Samsun'dan kalkıp Kavak’a indi.
               Mustafâ Bey de Amasya ve kazâları mağdûrlarından aldığı kuvvetle ordusunu takviye ederek
               Amasya'dan kalkıp Samsun üzerine yürüdü. Kavak önünde Hacı Alî Paşa ordusunu karşıladı.
                      Ramazân sonlarında iki kuvvet çarpışdı. Zulüm ile adâlet, istibdâd ile hürriyet harb etdi.
               Mustafâ Bey'in ordusu ta'arruz ederek üç gün içinde Hacı Alî Paşa'nın ordusu bozuldu. Adâlet
               zulmü yıkdı. Hürriyet istibdâda gâlib geldi. Alî Paşa ve oğulları kaçıp soluğu Trabzon'da aldılar.
                      Şevvâl  evâ'ilinde Mustafâ Bey gâlibâne Samsun'a girdi.  Hacı  Alî  Paşa ve evlâdının
               bütün  ağırlıklarını  zabt  etdi.  Pek  çok  canı  yanmışları  da  fevkalâde  sevindirdi.  Amasya  ve
               havâlîsinden büyük bir kâbusu kaldırdı.
                      Bu  muhârebeyi  Hacı  Alî  Paşa'nın  bozulup  kaçdığını  haber  alan  Sultân  Abdulhamîd
               memnûn olmakla berâber iki derebeyinin muhârebesini hoş görmedi. Sivâs vâlîsi Alî Paşa'ya
               fevkalâde kızdı. Amasya sancağını sâbık Sinop muhâfızı Hacı Alî Paşa'ya verdi. [136]

                      Hacı Alî Paşa
                      Köprülüdür. Çomuluoğlu Hacı Mustafâ Bey'in oğludur. Rus harbinde mîr-i mîrân ve
               Sinop muhâfızı ve Canikli Hacı Alî Paşa'nın şerrine uğrayıp menkûb olmuşdu. 1193 şevvâlinin
               on yedinci günü Amasya mutasarrıfı olup geldi.
                      Hacı Alî Paşa ve oğulları Battâl Hüseyin ve Mikdâd Paşalar'la Sivâs vâlîsi Dağıstânî Alî
               Paşa'nın i'dâmlarına fermân çıkdığından Canikliler Kırım'a kaçıp Rusya devletine ilticâ ederek
               i'dâmdan kurtuldular.
                      İstanbul'dan  gönderilen  bostancılar  kethüdâsı  Mustafâ  Ağa  ma'rifetiyle  Sivâs  vâlîsi
               i'dâm edilip yerine Amasyalı vezîr Yeğen Alî Paşa ikinci def'a Sivâs vâlîsi oldu. Ve Merzifonlu
               Sâdık Paşazâde İbrâhim Bey Canik muhassılı olup Çapanoğlu Mustafâ Bey de İstanbul'a celb
               edildiğinden birâderi Süleymân Bey Bozok kâ'im-makâmı oldu.
                      Mutasarrıf Hacı Alî Paşa, Mikdâd Paşa'nın adamlarından Müjdecioğlu Hacı Abdulkâdir
               Ağa ile Göztaş Oğulları'nı habs ederek erbâb-ı hukûkun mahkemeye mürâca'at etmelerini i'lân
               etdi. [137]
                      Zilka'dede hak sâhiblerinin hakları alındıkdan sonra Hacı Abdulkâdir Ağa Karahisâr-ı
               Şarkî'ye ve Göztaş Oğulları Kastamonu'ya sürüldüğünden ortalık bir derece sükûn buldu. Bu




                                                           650

                                                           668
   664   665   666   667   668   669   670   671   672   673   674