Page 668 - 1-4_2
P. 668
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Fakat Hacı Alî Paşa, Amasya'yı kaybettiğine pek kızıyordu. Mükerreren istemişdi. Bu
def'a Trabzon vâlîsi ve Kırım seraskeri olduğu münâsebetle gayret ve sadâkatını artırır diye
taleb etdiği Amasya sancağı yine ber-vech-i mâlikâne oğlu Mikdâd Ahmed Bey'e vezâretle
tevcîh edildi.
Mikdâd Ahmed Paşa
Caniklidir. "Caniklizâde" demekle meşhûrdur. 1191 muharremi ibtidâsında Amasya
mutasarrıfı olup kethüdâsı a'yândan Müjdecioğlu Hacı Abdulkâdir Ağa'yı mütesellim nasb etdi.
[131] Bekir Beyzâde Abdullâh Bey baş a'yân ve Göztaşoğlu Hacı Mustafâ Ağa hacıbaşı oldu.
Rebî'ulevvelde sâbık Kayseri mutasarrıfı Yeğenzâde Ömer Paşa Van vâlîsi olup gitdi.
Rebî'ulevvelde Kara Müftü azl edilip fuzalâdan Çelebizâde Hacı Hüseyin Efendi
ulemânın ve mütesellimin zoruyla Amasya müftüsü ve zilka'de evâ'ilinde Amasyalı Ocak
İmâmızâde İbrâhim Hıfzî Efendi vezâretle Erzurum vâlîsi oldu. Bu yıl a'yândan Hacı Sa'deddîn
Efendi ve Hindî Hacı Hasan Ağa vefât etdi.
1192 muharremi ibtidâsında baş a'yân Bekir Beyzâde Abdullâh Bey Amasya
mütesellimi ve Sarı Ahmedoğlu Hacı Ömer Ağa hacıbaşı ve Şâkir Mehmed Efendi Amasya
kadısı olup geldi.
Rebî'ulevvelde mutasarrıf Mikdâd Ahmed Paşa ilâveten Sivâs vâlîsi olup nüfûz ve ikbâli
katmerlendi. Amasya mukâta'ât mültezimi Hacı Abdulkâdir Ağa ve hâslar emîni ve cizyedâr da
müntesiblerden Ahmed Ağa olup selefleri Mustafâ Cân ve Ebûbekir Ağalar İstanbul'a
gitmişlerdir.
Bu esnâda şâkîlerden on beş kadar kimse İstanbul'a hareket etmişlerdi. Mikdâd Ahmed
Paşa bunların dokuzunu elde edip öldürmüş, [132] bunları İstanbul'a gönderenlerin aleyhinde
ta'kîbâta başlamışdı. Bundan a'yân ve halk çok müte'essirdi.
Cemâziyelâhirde Sultân Bâyezîd kürsü şeyhi Abdulmuttalib Efendi vefât edip ulemâdan
Hâfız Mustafâ Efendi kürsü şeyhi oldu. Receb evâ'ilinde müftü ve Mustafâ Ağa medresesi
müderrisi ve şeyhu'l-muhaddisîn Hacı Hüseyin Efendi de vefât edip Arabacıoğlu Hacı Hüseyin
Efendi Amasya müftüsü ve Süleymân Efendi müderris oldu.
Şa'bân ibtidâsında kadı Şâkir Mehmed Efendi, Mikdâd Paşa'nın nüfûzundan korkup
Gümüşhâneli Ebûbekir Efendi'yi nâ'ib ta'yîn ederek İstanbul'a gitdi. A'yândan Millî Musâ Bey
nüfûzlu bir zât idi. Mikdâd Paşa bunu da çekemedi. Aleyhinde şikâyetçiler çıkardı. Aldığı emir
üzerine şevvâlde bîçâreyi i'dâm ve muhallefâtını zabt etdirdi.
Fakat bu i'dâm, hukûk-ı halkı sıyânet etmeğe çalışan Amasya a'yânı üzerinde fenâ bir
te'sîr uyandırmış, Amasya'nın a'yân ve halkına karşı büyük teveccühler ve iyilikler gösteren
Bozok mutasarrıfı Çapanoğlu Mustafâ Bey'e, Hacı Alî Paşa'nın evlâd ve etbâ'ının mezâlim ve
gadrinden korkan Amasya a'yânını sığındırmışdı. Hacı Alî Paşa, Amasya a'yânının
Çapanoğlu'na [133] ilticâ etmelerine fevkalâde hiddet ediyor, hiddetinden tecâvüzâtını
artırıyordu.
Öteden beri Caniklilerle Çapanoğulları birbirine düşmandı. Bu iki derebeylerin
adâvetlerinden a'yân ve halk çok ziyânlara giriyor, Çapanoğlu Canikliler'i ezmek için Amasya
a'yânına büyük kıymetler veriyordu.
1193 muharreminin onuncu günü evkâf-ı sultâniyye mütevellîsi Mehmed Efendi vefât
edip tevliyet mahdûmları Abdullâh Rüşdü, Mehmed Sa'îd Efendiler'e verildi. Rebî'ulevvelde
Sivâs vâlîsi İzzet Mehmed Paşa Erzurum'a nakl edilip Dağıstanlı Alî Paşa Sivâs vâlîsi olarak
geldi.
Mikdâd Paşa'nın zâlimâne hareketleri, Çapanoğlu Mustafâ Bey'in kuvvet ve kıymetini
artırıyordu. Mustafâ Bey'in yanına ilticâ eden a'yânın perîşân olan âileleri gerek vâlîye ve gerek
bâb-ı âlîye acıklı şikâyetler yağdırıyorlardı.
649
667