Page 686 - 1-4_2
P. 686
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
dolayı âlimler arasında hâsıl olan kırgınlığı gidermek için recebin dokuzuncu günü Soruklu'nun
azliyle Kara Müftüzâde Vâzıh Mustafâ Efendi üçüncü def'a müftü oldu. [190]
Bundan sonra Tayyâr Paşa, Meydân Köprüsü başında Ehlî Hâtun Türbesi ittisâlinde
yapdırdığı medresenin resmî güşâdını debdebeli bir sûretde icrâ etdi. Âlimlere ziyâfet ve
atiyyeler verdi. Müderrisliğine de âlimlerin en fâzılı olan Payaslı Hacı Mehmed Efendi'yi ta'yîn
etdi.
Fakat bunların masrafını Amasya şehir kethüdâlığı sandığından çekdiği hâlde
"kudûmiyye" nâmıyla halk üzerine vergiler tarh ederek cebren tahsîl etdirdi. Askerî, zâtî ve
seferî masraflarını tamâmiyle çıkardı.
Tayyâr Paşa şa'bânda Amasya'dan gidip şevvâl evâ'ilinde Kallâşoğlu Hüseyin Ağa
serdâr oldu. Lâkin Hasan Bey'in sefâhat ve ru'ûneti çekilmez bir hâle geldi. Hafta hediyyesi ve
cum'a ziyâreti a'yânı ve erbâb-ı serveti pek dilgîr ediyordu.
Bununla berâber Vâzıh Efendi'nin müftülüğü âlimlere pek ağır geldi. Zilka'de
ibtidâsında âlimlerin ittifâkıyla Amasya fetvâsından düşürülüp yerine selefi ve zamânın
allâmesi olan Şeyhzâde Abdullâh Vecih Efendi yine Amasya müftüsü oldu.
Amasya ve mülhakâtından bâb-ı âlîye ve dîvân-ı hümâyûna Tayyâr Paşa'nın
mezâliminden şikâyetler yağdı. [191]
Tayyâr Paşa'nın serbestâne hareketi ve yanında bulundurduğu kuvveti dikkate değerdi.
Bu kadar acı şikâyetler üzerine Amasya sancağı uhdesinden alındığı takdîrde cebren sancağı
istîlâ ve müştekîleri ifnâ etmesi de pek muhtemeldi.
Bunun için zilka'denin yirmi beşinde Sivâs eyâleti Silistre vâlîsi Divrikli vezîr Yûsuf
Paşa'ya tevcîh ve bir an evvel bütün kapısı halkıyla Sivâs'a gitmesi ta'cîl ve te'kîd edilerek
Amasya sancağı zilhiccenin on sekizinci günü muharrem ibtidâsından i'tibâren Bozok
mutasarrıfı Süleymân Bey'e ilzâm edildi.
Zilhiccenin sonlarında Sivâs vâlîsi Yûsuf Paşa gelip Sivâs'a yerleşdi. Amasya sancağı
mütesellimliği de Süleymân Bey tarafından Millîzâde Hacı Süleymân Bey'e verildi. Yanına
mikdâr-ı kâfî kuvvet terfîk edildi.
Bâb-ı âlî tarafından Tayyâr Mahmûd Paşa'ya, vâlî tarafından da mütesellim Hasan Bey'e
Amasya sancağının Bozok mutasarrıfı Süleymân Bey'e ilzâm ve tevcîh edildiği fermânlarla iş'âr
edilerek sancağı mütesellimine teslîm ve muhâlefetden sakınmaları ihtâr olunmuşdur.
Bu kadar fermânlara ve ihtârlara rağmen Tayyâr Mahmûd Paşa, mütesellimi Hasan
Bey'e verdiği emr-i kat'îde Amasya sancağını her ihtimâle karşı iyi muhâfaza etmesini ve
Süleymân [192] Bey'in mütesellimine teslîm etmemesini şiddetle tenbîh ve ihtâr etdi.
Millîzâde Hacı Süleymân Bey yanındaki kuvvetle zilhiccenin yirmi sekizinci günü
Derbend önüne gelip cenûb boğazını tutdu. Ertesi günü mütesellim Hasan Bey'e Amasya'dan
çıkıp gitmesini ve sancağı teslîm etmesini bildirdi. Buna red cevâbı alınca şehre doğru yürüdü.
Hasan Bey yanındaki kuvveti kâfî sandı, muhâlefete kalkışdı. Fakat Hacı Süleymân
Bey'in kuvveti halkın yardımı sâyesinde harben gâlib geldiğinden zarûretle Hasan Bey
Amasya'dan çıkdı, yerini Hacı Süleymân Bey'e bırakdı.
Süleymân Bey
Bozokludur. Abdulcebbârzâde Çapan Ahmed Paşa'nın oğludur. 1219 muharremi
ibtidâsında Amasya muhassılı olup mütesellimi olan Millîzâde Hacı Süleymân Bey Amasya'ya
yerleşdi. Yeğenzâde Hacı Hüseyin Bey bin Ömer Paşa baş a'yân ve muhtâr-ı belde ve gavgâ
esnâsında korkusundan gâ'iblere karışan Amasya nâ'ibi Hüseyin Efendi'nin yerine Mehmed
Nûreddîn Efendi nâ'ib oldu. [193]
Amasya'dan çıkan Hasan Bey, bütün kuvvetini toplayıp Kavak nâhiyesi önünde oturdu.
Ahvâli Tayyâr Mahmûd Paşa'ya yazdı. Tayyâr Mahmûd Paşa pek hodbîn, serkeş, müstebid bir
adamdı. Kendi menfa'ati uğrunda kimseyi tanımazdı.
667
685