Page 683 - 1-4_2
P. 683

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4


               uğraşacak vakti yokdu. Derebeylerin en yamanı Rus imparatorunun şarkî Anadolu'ya musallat
               etdirdiği Canikli Oğulları'ydı.
                      Mütesellim Abdullâh Bey'in yanında söz anlamaz Lazlar ve Gürcüler'den mürekkeb bir
               [180] kuvve-i mühimme vardı. Amasya a'yânının bu kuvvete karşı koyacak ne kuvvetleri ne de
               cesâretleri  yokdu.  Bundan  dolayı  Abdullâh  Bey,  Tayyâr  Bey'in  her  istediğini,  her  zulmü
               pervâsız yapıyordu.
                      Ulemânın  nefyinden  sonra  ders-i  âm  Canikli  Hasan  Efendi  Sultâniyye  müderrisi,
               Fazlıoğlu  Feyzullâh  Efendi  mahkeme  kâtibi  oldu.  Amasya  kadısı  Abdurrahmân  Efendi,
               hâdiseyi  şeyhü'l-islâma  kemâl-i  te'essürle  yazıp  arz  etdiği  gibi  menfî  ulemâ  da  müsteşâr-ı
               saltanat olan Amasyalızâde Hacı İbrâhim Efendi'ye sûzişle yazıp istimdâd etmişlerdi.
                      Ramazân ibtidâsında müftülük mürâselesi Mahmûd Efendi'ye geldiği hâlde isti'fâsında
               ısrâr ve ihtifâ eylediğinden Kara Müftüzâde Vâzıh Mustafâ Efendi yine Amasya müftüsü oldu.
                      Amasya a'yânından muhâlifler gizlice bir mahzar-ı umûmî tertîb edip İstanbul'da dîvân-
               ı hümâyûna takdîm ve feryâd etdiler. Bunu haber alan mütesellim Abdullâh Bey, mahzarı tertîb
               ve imzâ edenleri tahkîk ve taharrî ederek ta'kîbât yapıyordu.
                      Şevvâlde nakîb Molla Bâlîzâde Hacı Hasan Efendi, mahzarı imzâ etdiğinden dolayı azl
               ile Lâdikli Mustafâ Efendi nakîb oldu. [181] Lâkin İstanbul'dan aldığı evâmir ve tenbîhât-ı
               şedîdeden müte'essir olan Trabzon vâlîsi Battâl Hüseyin Paşa oğlu olacak Tayyâr Mahmûd
               Bey'e âlimlerin derhâl Amasya'ya gönderilmesini yazdı ve gönderildi.
                      Şevvâlin  sonlarında  dâru'l-hadîs  müderrisi  Handânoğlu  Şirîn  Alî  Efendi  vefât
               eylediğinden Samsun'dan yeni gelen Soruklu Hacı Alî Efendi yine müderris oldu. Merhûmun
               Hasan Ağa, Hüseyin Ağa adlı iki oğlu ma'rûfdur.
                      Zilka'de  evâ'ilinde  mütesellim  Abdullâh  Bey,  Samsun'a  çağırılıp  yerine  Mikdâd
               Paşazâde Hasan Bey Amasya mütesellimi olarak gönderildi. Hasan Bey on sekiz yaşında idi.
                      Amasya'ya  geldikde  Şîrîn  Alî  Efendizâde  Hâfız  Hasan  Ağa'yı  kendisine  kethüdâ,
               Soruklu Hacı Alî Efendi'yi mu'allim, Zeyneloğlu Ömer Efendi'yi musâhib, Kapancıoğlu Hacı
               Süleymân Ağa'yı da vekilharç nasb ederek işe başladı. Bu esnâda müftülüğe intihâb edilip kabûl
               etmeyen Mar'aşlı Hacı Mahmûd Efendi vefât edip yerine Erzincânî Hacı Evliyâ İbrâhim Efendi
               Halfet Gâzî müderrisi oldu.
                      1215  muharremi  ibtidâsında  Arap  Hüseyinoğlu  Hacı  Ömer  Ağa  mütesellim  kâ'im-
               makâmı oldu. Vâzıh Mustafâ Efendi yine müftülükden kaldırılıp yerine Âkifzâde Abdurrahîm
               Efendi Amasya müftüsü oldu. [182]
                      Saferde,  Sultâniyye  müderrisi  yapılan  Canikli  Hasan  Efendi'nin  vefâtıyla  selef-i
               mağduru  Oluslu  Hacı  Osmân  Efendi  müderris  oldu.  Nefy  edilen  âlimler  birer  sûretle  taltîf
               edilerek gönülleri alınıyordu.
                      Safer evâ'ilinde Tayyâr Bey'in başında toplanan kuvvetden devletçe istifâde etmek üzere
               pederi Battâl Hüseyin Paşa'nın iltimâs ve ricâsıyla uhdesine vezâret rütbesi tevcîh ve Mısır
               harbine me'mûr olmakla serî'an kapısı halkıyla azîmeti emr ve te'kîd edildi.
                      Tayyâr Mahmûd Paşa vezîr olunca Amasya a'yânından Özlü Yûsuf Ağa bin Mustafâ
               Bey'i silahdârı ve delilbaşısı ve "bevvâb-ı kemâl-hâne-i irfân-ı zamânım" diyen Sultân Bâyezîd
               medresesi  bevvâbı  şu'arâdan  Mehmed  Nedîm  Efendi  dîvân  kâtibi  olarak  cemâziyelâhirde
               İstanbul'a gitdi. Orada Rumeli eşkıyâsıyla harbe me'mûr olup Edirne'ye gönderildi. Amasya'dan
               aldığı kuvvete Amasya kâ'im-makâmı Hacı Ömer Ağa başbuğ olmuşdu.
                      Receb ibtidâsında Hasan Bey'in kethüdâsı Şîrînoğlu Hâfız Hasan Ağa Amasya kâ'im-
               makâmı oldu. Çünkü Hasan Ağa'nın küçük kardeşi Hüseyin Ağa çukadâr-ı şehriyârî idi.
                      Şa'bânda Amasyalı Gürcüzâde Osmân Paşa'nın oğlu Ahmed Kâmil Bey'e mîr-i mîrânlık
               [183]  verildi.  Zilka'de  evâ'ilinde  Erzurum  vâlîsi  olan  Battâl  Hüseyin  Paşa'nın  yerine  oğlu
               Tayyâr Mahmûd Paşa Trabzon vâlîsi, Amasya ve Canik muhassılı, Karahisâr-ı Şarkî mutasarrıfı
               olarak nüfûzu artdı.


                                                           664

                                                           682
   678   679   680   681   682   683   684   685   686   687   688