Page 682 - 1-4_2
P. 682
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
muhâlif görünen kimseleri tecrîm ederek canlarını yakdı. Sonra Bafra'ya gitdi. Her yerde
kendisine uyan kimselere ihsân etdi.
Rebî'ulâhirde Amasya'nın bedeliyye-i tımâr mültezimi Köseoğlu Dervîş Ya'kûb Ağa
tahsîlâtına başladığı esnâda Tayyâr Bey de bedel-i iltizâm tahsîlâtına şiddetli emirler verdi.
Ya'kûb Ağa'nın tahsîlâtı mu'ayyen bir bedeldi. Kimse bundan müte'essir değildi. Fakat Tayyâr
Bey'in tahsîlâtı yamandı. Mahsûlâtdan onda bir alacağı yerde üçte bir aldırıyordu. Şahnelerin
alacağı kahve, ekmek, yem bedeli de ayrı idi.
Cemâziyelevvel ibtidâsında Müftüzâde Abdurrahmân Efendi Amasya kadısı olup geldi.
Fakat öşür yerine sülüs alınması pek zâlimâne bir hareket olduğundan halk müftülere ve
âlimlere koşdu. Fetvâlar ve yardımlar istendi.
Müftü Vâzıh Efendi, bir taraftan halkın [177] hücûmu, diğer tarafdan Tayyâr Bey'in
teveccühü karşısında bir müddet şaşaladı. Sonra emr-i veliyyü'l-emre itâ'at lüzûmuyla fetvâ
verdi. Dâru'l-Hadîs müderrisi Soruklu Hacı Alî Efendi dayanamadı. Onda bir yerine üçte bir
alınması meşrû' değildir, dediğinden azl ile müderrisliği Şîrîn Alî Efendi'ye verildi.
Cemâziyelevvelin yirmisinde ulemânın ittifâkıyla Vâzıh Efendi'nin müftülükten
çıkarılıp yerine üstâdı olan fuzalâdan Âkif Efendizâde Abdurrahîm Efendi Amasya müftüsü
oldu. Buna Amasya mütesellimi Hazînedâroğlu Süleymân Bey mâni' olamadı.
Bu hâdisede Merzifon müftüsü Nûrîzâde Hacı Ahmed, Köprü müftüsü Kıldırzâde Şeyh
Hacı Mustafâ, Gümüş müftüsü Şeyh Hacı Osmân, Lâdik müftüsü Hacı Abdullâh Efendiler
menfî cevâblar verdiler. Hattâ Kıldırzâde öşür yerine sülüs alanı tefsîk etdi.
Bunları duyan Tayyâr Mahmûd Bey fenâ hâlde sinirlendi. Derhâl Amasya beyi alaybeyi
Hindîoğlu İbrâhim Ağa'yı azl edip Hacı Vahâboğlu Hacı Abdulvahâb Ağa'yı alaybeyi yapdı.
Ba'zı köylerde halk sülüs tahsîlâtına silâh ile muhâlefet etmişlerdi. Bunu işidince köpürdü.
Receb ibtidâsında mütesellim Süleymân [178] Bey'i de azl edip diğer Hazînedâroğlu
Abdullâh Bey'i mütesellim olarak gönderdi. Bu da Amasya müftüsü Abdurrahîm Efendi'yi azl
ve tahkîr ederek ünlü âlimlerden münzevî ve Halfet müderrisi Mar'aşlı Hacı Mahmûd Efendi'yi
cebren Amasya müftüsü yapdırdı. Fakat Hacı Mahmûd Efendi gizlendiği yerden meydâna
çıkmadı.
Şa'bân evâ'ilinde Tayyâr Bey'in şiddetli emriyle tahsîlâta i'tirâz ve müdâhele eden
âlimlerden Âkifzâde Abdurrahîm, Sultân Bâyezîd müderrisi Osmân, Payaslı Hacı Mehmed,
Soruklu Hacı Alî Ağa, şeyhu'l-kurrâ Hacı Hâfız Hasan, ders-i âm Tavilli Hacı Hasan, mahkeme
kâtibi Fazlıoğlu Hacı Ahmed, selefi Fazlıoğlu Hacı Alî Efendiler ansızın gece hânelerinden
kaldırılıp hakâretlerle Samsun'a gönderildi.
Şâyân-ı dikkatdir ki mütesellim Abdullâh Bey, emr-i âlî olmaksızın ulemânın bu türlü
nefy ve tahkîrine muvâfakat etmeyen alaybeyi Hacı Abdulvahâb Ağa'yı azl edip yerine selefi
Hindîoğlu İbrâhîm Ağa'yı ta'yîn ederek ulemâyı bu İbrâhîm Ağa'ya sürdürdü. Fakat İbrâhim
Ağa'ya bu hareketi felâket getirdi.
Tayyâr Bey bu kadarla kalmadı. Sülüs tahsîline en ziyâde muhâlefet, kendisinin
aleyhinde ağır sözler sarf eden Köprü müftüsü [179] Hacı Mustafâ Efendi'nin i'dâmını emr etdi.
Köprü şeyhi Çorumlu Şeyh Ömer Efendi gibi müttakî bir zâtı fenâ hâlde tahkîr ederek sürdürdü.
Köprü voyvodası Mehmed Emîn Bey ve a'yânı Hacı Hüseyin Ağa, verilen emri icrâ
edecek adamlar tedârik ederek şa'bânın on birinci gecesi seherinde müftü efendi teheccüd
namâzını kılarken boğazına arka tarafdan geçirdikleri iplerle boğup parçaladılar.
Bunu haber alan Zeytin mâlikânesi mutasarrıfı Abdâl Beyoğlu Mehmed Ağa Tayyâr
Bey'in şahnelerini ve tahsildârlarını Zeytin kazâsından sürüp çıkardı. Bütün kuvvetiyle Köprü
üzerine yürüdü. Fakat Tayyâr Bey'in Bafra'dan gönderdiği kuvvete karşı mağlûben tutuldu. Bu
da i'dâm ve Zeytin kazâsının bütün zenginleri müsâdere edildi.
Tayyâr Bey'in bu türlü mezâlimini durduracak ve cezâlandıracak bir kuvvet yokdu.
Çünkü bu esnâda Rumeli eşkıyâsıyla pek meşgûl olan devletin Anadolu derebeyleriyle
663
681