Page 266 - 6-8
P. 266

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Ahter Hundî-Şâh Hâtun
                     Amasyalıdır.  Emîr-i  Kebîr  Şehâbeddîn  Şâdî  Bey  bin  İzzeddîn  Balaban  Bey’in
               kerîmesidir. Pederi Amasya’da müstevfî (defterdâr) olduğu  esnâda doğdu. Amcası  bulunan
               Yazarlızâde  Emir  Cemâleddîn  Fîrûz  Bey  bin  Balaban  Bey’in  mahdûmu  Emir  Şerefeddîn
               Hamza Bey’in zevcesi oldu.
                     Amasya hükümdarı Hacı Şâdgeldi Paşa’nın zamanında müreffeh bir hayât içinde yaşadı.
               Vefâtından mukaddem emlâkini peder ve amcalarının türbesi ve civarındaki Dirâğiye medrese
               ve  câmii  mesâlihine  vakfedip  781  senesinde  vefât  etdi.  Pederi  türbesinde  medfûndur.
               Mahdûmları; İdris, Fîrûz Beyler ve birâderleri de; Emrullah, Nasrullah, Mes’ûd Beylerdir. [3]
                     Ahter Bâlî Efendi-İskender Oğlu
                     Amasyalıdır. “Fidan Hekîm” demekle meşhûr olan Koptu oğludur. Pederi hekîm iken
               Fünûn-i Tıbbiyye’yi pek güzel öğrendi. Amasya’da bir eczâhâne açıp “Attar Bâlî” diye şöhret
               buldu. Ed’iye satar, hastalara bakar fukarâya meccânen ilaçlar verirdi.
                     Gâyet mizâç-gîr, umûr-âşinâ bir hekîm olduğundan erkân ve halkın muhabbetini kazandı.
               Bu  sayede  hayli  servet  edindi.  Emrâz-ı  asabiyyede  ihtisâsı  olup  1091’de  pederinin  yerine
               Amasya  Dârüşşifâsı  tabîbi  oldu.  On  dört  yıl  hastaları  ve  mürâcaat  edenleri  tedâvi  ederek
               1129’da vefât etdi.
                     Amasya’da Öz hekîm lakabını almış, mâhir, sahî, âlî-cenâb, bir insan idi. İlacından ziyâde
               tatlı sözü müessir idi. Yerine çırağı Asâr Bâlî Efendi Dârüşşifâ tabîbi oldu.

                     Ahî İbrâhim Çelebi-Eş-Şeyh Tâceddîn
                     Basralıdır.  Abdullah  mahdûmu  olup  tahsîl-i  ilim  için  [4]  Mısır’a  gitdi.  Meşâyih-i
               Mısriyye’den “eş-Şeyh Süleyman el-İskenderânî” âsitânesine muvâzabet ederek ondan ulûm-ı
               zâhire ve bâtıneyi ahzedip seyahate çıktı.
                     Esnâ-yı  seyâhatinde  Konya’da  bir  müddet  oturdu.  Amasya  ve  Sivas  hükümdârı  Hacı
               Kutlu Şâh’ın Konya’yı istilâsında Amasya’ya gelip yerleşti. Amasya hükümdarı Hacı Kutlu
               Şâhzâde Şâdgeldi padişah devrinde zâviye şeyhi olup Emir ve halktan büyük hürmetler gördü.
                     783’de  Hacı  Şâdgeldi  Paşa’nın  kazâen  vefâtında  Gümüş  kasabasına  gitdi.  Orada
               yaptırdığı zâviyesinde mukîm ve zikr u ibâdetle meşgūl olduğu halde 787 hudûdunda dâr-ı
               kudse irtihâl etdi.
                     Âlim,  sâlih,  zâhid,  mazınne-i  kerâmet  bir  zât-ı  sütûde-sîret  idi.  Halk  arasında  “Ahî
               İbrâhim Basrî” ve “Arap Şeyh” demekle meşhûr idi. Amasya ve havâlîsinde hulefâ ve dervişânı
               çok idi. Silsile-i meşâyihi yukarıda “Akşemseddîn Mehmed Bayrâmî” tercemesinde yazıldı.
               Hulefâsından biri Amasya’nın “Şeyh Şâdî” köyünde medfûn “eş-Şeyh Şehabeddîn [5] Şâdî
               Çelebi” dir.

                     Ahî Ahmed Baba-eş-Şeyh Kemâleddîn
                     Nahcuvanlıdır.  Nahcuvânî  Muhammed  bin  Ömer  mahdûmudur.  Küçük  yaşında
               Amasya’ya gelip ibtidâ İbik Baba’ya sonra Şemseddîn Ahmed Baba’ya kırk yıl hizmet ederek
               Ahmed Baba’nın hâdim ve mürîd-i hâssı oldu. Bundan maârif-i sûfiyyeyi ve âdâb-ı sülûkü
               öğrendi.
                     İlim ve irfanı, talâkat-ı lisânı sayesinde Moğol Beylerini kendisine cezb ederek fevkalâde
               iştihâr  etdi.  Hankâh-ı  Mesûdî  şeyhi  Baba  İlyas  Horosânî  evlâdından  Muhlis  Paşazâde
               “Alâaddîn  Ali,  Âşık  Baba”  721’de  Sivas  emîri  Timurtaş  Bey’in  yanına  gitdikde  hankâh-ı
               mezkûr şeyhi oldu.
                     Amasya’da büyük bir nüfûz ve şöhret kazandı. Moğol Beylerinin mutâı olduğu halde 726
               senesi evâhirinde vefât etdi. Hankâhın bahçesinde medfûndur. Âlim, umûr-ı dîn ve dünyaya
               vâkıf,  Arap  ve  Acem  Edebiyâtına  âşinâ,  Baba  Nahcuvânî  demekle  meşhûr  idi.  mahdûmu
               Vilâyet-i [6] Rûmiyye Defterdârı büyük Şemseddîn Muhammed Şâh’dır.





                                                           265
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271