Page 320 - 6-8
P. 320

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Fatih Sultân Mehmed Câmii şerîfinde yıllarca tedrîs-i ulûm ederek iki defa talebesine
               icâzet verdiği esnâda medâris-i mu’tâdeyi devrederek 1193’de Eyüp ve 1198’de Şam Mollası
               olup 1200 senesi gurre-i ramazânında Medine-i Münevvere kadısı oldu.
                     Bir buçuk yıl kadar Medine-i Münevvere’de icrâ-yı hükûmet-i şer’iyye edib 1201 senesi
               zilhiccesinde orada dârü’l-kudse [181] irtihâl etdi. Bakî’de medfûndur.
                     Meşâhir-i fuzalâdan âlim, muhakkik, muhaddis müfessir, her ulûmda mâhir bir zât olduğu
               İbn Âbidin merhûmun “Kitâbü’s-Sebet”inde muharrerdir. Bilâd-ı Şâmiye ve Hicâz’da pek çok
               telâmizesi vardı. İbn Âbidin cümle-i telâmizesinden olup silsile-i ilmiyesini kitâbında tafsîl
               etmişdir.
                     Mahdûmu  Feyzullah  Efendi  de  bade’t-tahsîl  1200  senesi  rüûs  imtihânını  kazanıp
               müderris oldu. Tedrîs-i ulûm esnâsında devr-i medâris ederek Mûsıle-i Sahn’a kadar geldiği
               halde 1214’de vefât etdi. Bu da fuzalâdan idi.

                     İsmâil Efendi-Emîr İmâmzâde Hâfız es-Seyyid
                     Sultân Bâyezîd Câmii imâmı es-Seyyid el-Hâc Halil bin Emîr İmâm Abdüllatîf Efendi
               bin el-Hâc Halil Efendi’nin mahdûmudur. Hıfz-ı Kur’ân ve tahsîl-i ulûm etdikden sonra 1196
               ramazânınında  pederinin  şehâdeti  üzerine  Sultân  Bâyezîd  imâmı  olduğu  halde  1202 senesi
               şevvâlinde vefât etdi. Âlim, sesi güzel, sâlih bir zât idi. [182]
                     Oğulları es-Seyyid Ebûbekir, Abdülhalîm, Abdülehad Efendilerdir. Es-Seyyid Ebûbekir
               Efendi 1203 saferinde ve es-Seyyid Abdülehad Efendi de bundan birkaç ay sonra vefât edib es-
               Seyyid Abdülehad Efendizâde es-Seyyid İsmâil Efendi’dir.

                     İsmâil Efendi-Müderris es-Seyyid
                     Amasyalı es-Seyyid Hüseyin’in mahdûmudur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm etdikden sonra
               ders-i âm oldu. Hayli müddet tedrîs ile iştiğâl edib 1199’da Mehmed Paşa Câmii ittisâlindeki
               Fatıma Hâtun Medresesine müderris olduğu halde 1203 senesi cumâdelûlâsının üçüncü günü
               vefât etdi. Âlim, kâmil, vâiz bir zât idi.

                     İsmâil Efendi-Amasyalızâde
                     Amasyalıdır. Tercemesi geçen Baltacılar Kethüdâsı Amasyalı el-Hâc İbrâhim Ağa’nın
               mahdûmudur.  Amasya‘da  tevellüd  edib  küçük  yaşında  pederiyle  İstanbul’a  geldi.  Mâliye
               Mektubî Kalemi’ne girdi. Orada tefeyyüz ederek ser-halîfe oldu.
                     Halîfelikte uzun müddet kalıp Amasya‘da Saz Mâlikânesi mukâtaasını iltizâm ederek
               imrâr-ı hayât etdiği esnâda 1197’de Dârüssaâde Ağası olan İdrisî Ağa’ya intisâb etdi. 1200
               senesi  muharreminde  bâ-rütbe-i  Hâcegânî  def’aten  defterdâr-ı  şıkk-ı  evvel  olarak  mahsûd-ı
               akrân oldu.
                     1200 senesi rebîülevvelinde sadr-ı a’zam olan Koca Yûsuf Paşa’yı kendisinden memnun
               edemediğinden onun [183] ibrâmı üzerine sene-i mezbûre şevvâlinin yirmi sekizinde azledildi.
               Ancak  bunun  azli,  Dârüssaâde  Ağası  İdris  Ağa’nın  nüfûzuna  dokunduğundan  1201  senesi
               rebiülevvelinin sekizinde Rikâb-ı Hümâyun Defterdârı oldu.
                     1202 senesi şevvâlinde yine azledildiyse de zilhiccesinde Amasyalı es-Seyyid Mustafa
               Paşa  Rikâb-ı  Hümâyun  Kâim-makâmı  olarak  İstanbul’a  vürûdundan  sonra  1203  senesi
               cumâdelûlâsında sâniyen Rikâb-ı Hümâyun Defterdârı olduğu halde ramazânında vefât etdi.
                     Kâtib,  muhâsib,  mukdim  bir  zât  idi.  Mahdûmları  el-Hâc  İbrâhim  Reşid,  Mehmed
               Efendilerdir.  Müşârün-ileyhin  kitâbeti  derecesini  ve  Amasyalı  olduğunu  göstermek  üzere
               Ayasofya mahzen-i evrâkında bulunup Amasyalı Çiğdem Beyzâde Hâfız es-Seyyid Mehmed
               Ağa’yı Anadolu Vâlisi Vezîr es-Seyyid Ali Paşa’ya tavsiye için yazdığı şu mektubu derc edildi:
                     “Veli nîmetim Efendim.
                     Mukaddemce  dâire-i  mekârim  fâhire-i  kerîmânelerine  âsûde  ve  ni’am-ı  celîleleriyle
               mütena’im  olarak  deavât-ı  hayriyet  ifâde-i  destûrîlerini  tezkâr  ve  ifâde-i  [184]  bezl-i cell-i




                                                           319
   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324   325