Page 479 - 6-8
P. 479
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Tâceddîn İbrâhim Bey-Kara
Amasya’nın Varay nâhiyesi Türklerinden Artuk bin Boğa oğludur. Sipâhîlikle 641
vak’asında Selçukîlere hizmet etdiğinden Varay ve Turhal taraflarında şöhret kazandı. Ba’dehû
Varay emîri oldu.
Amasya kâdı’l-kudâtı Fahreddîn Mehmed Râzî’ye intisâb edib müşârün-ileyhin
Konya’da sâhib-i a’zam olduğu esnâda ma’iyyetinde hizmet ederek kibâr-ı ümerâdan oldu.
Ba’dehû Kayseriyye emîri olarak iştihâr etdi. 675 sâlinden sonra vefât eyledi. Mahdûmları
Ca’fer, Halîl Beylerdir.
Ca’fer Bey, pederinin vefâtında Kayseriyye emîri oldu. Bunun mahdûmu Sivas eyâleti
hükümdârı Sultân Alâaddîn Eretnâ Han’dır. Sâhib-i tercemenin nâmıyla meşhûr olan Kara
İbrâhim çiftliği de Amasya dâhilinde olup[6] Sultân Eretnâ’nın evlâdına intikâl ederek
Eretnâzâde Mehmed Bey vakf etdi.
Tâceddîn Mahmûd Bey-Gümüşlüzâde
Amasyalıdır. Memâlik-i Selçukîye defterdârı ve mâliye nâzırı olan Gümüşlü Mu’îneddîn
Abdullah el-Müstevfî evlâdından Sirâceddîn İsmâ’îl bin Sa’deddîn Yûnus bin Mu’îneddîn
Abdullah el-Müstevfî mahdûmudur.
675’de pederinin Mısırlılara esîr olduğu esnâda bir tıfl-ı şîrhâr olup Kunduzoğlu
Celâleddîn Şâh Melik de ceddi Hâce Yûnus Bey’i katl etdiğinden her vechle yetîm kaldı. Dayısı
Mu’îneddîn Süleyman Bey de 676’da i’dâm edildiğinden vâlidesiyle dayızâdesi olan Azîzeddîn
Mehmed Bey’in vesâyetinde büyüdü.
Ulemâdan tahsîl-i ma’ârif ederek Pervâne Beyzâde Mühezzebeddîn Mes’ûd Bey’in Simre
ve Amasya vâlîliğinde kâtibi oldu. Ba’dehû Sultân Gıyâseddîn Mes’ûd-i Selçukî cülûsunda
ümerâdan olup İşboğa Noyin devrinde müstevfî-i eyâlet-i Rûmiyye oldu. [7]
716 senesi evâhirinde cülûs eden Sultân Ebû Sa’îd Bahâdır Han’ın sâhib-i a’zam ve
serdârı Emîr Çoban Noyin’e intisâb edib mahdûmu Timurtaş Bey Sivas eyâletine vâlî olarak
geldikte bunun teveccühâtını kazandı.
720 senesi saferinde İşboğa’nın vefâtı üzerine Amasya vâlîsi oldu. Mesned-i isti’fâya
ya’nî defterdârlığa Emîr Şehâbeddîn Şâdî Bey geldi. İki yıldan ziyâde Amasya’da emâret edib
ikâmet etdiği konağının civârında güzel bir câmi-i şerîf inşâsına mübâşeret etdi.
722 senesi rebîülevvelinde Timurtaş Bey’in mu’âvini ve müşâvir-i hâssı olarak Sivas’a
celb edilip orada beş yıl kaldı. Amasya’daki câmi-i şerîfini ikmâl edib 726’da evkâfını tanzîm
etdi.
727 senesi rebîülevvelinde Emîr Çoban’ın i’dâmından dolayı isyân eden oğlu Timurtaş
Bey Mısır’a ilticâ etdiği esnâda beraber gitdi. Fakat hükûmet-i Mısriyye Timurtaş Bey’i i’dâm
ederek ma’iyyeti olan sâhib-i terceme ile Muhlis Paşazâde Âşık Paşa’yı ve bunlara müte’allik
[8] kimseleri İskenderiyye zindânında haps etdi.
732 senesi evâ’ilinde Mısır hükümdârı Melik Nâsır Muhammed bin Kalavun’un emriyle
mahbesten rüfekâsıyla beraber ıtlâk edildiğinden Amasya’ya geldi. Sultân Ebû Sa’îd Bahâdır
Han tarafından kabz ve müsâdere edilen emlâki kendisine i’âde edilip 735 senesi rebîülâhirinde
dâr-ı bekâya rihlet eyledi.
Hazret-i Pîr İlyâs-ı Halvetî türbesinin garb-ı şimâlinde vâki’ mu’azzam türbesinde
medfûndur. Kabrinin baş ve ayak taşları gâ’ib olduğundan kitâbesi bulunamadı. İkâmetgâhı
“Gümüşlüzâde Mahallesi” demekle meşhûr olup câmi-i şerîfi de ibtidâ Tâciye câmii ve sonra
Gümüşlüzâde câmii diye iştihâr etdi. Asrının en büyük ricâlinden, müdebbir, âlim, kerîm bir
zât idi.
Mahdûmları Nizâmeddîn Abdullah, Şemseddîn Ahmed, Sirâceddîn Mehmed,
Kıvamüddîn Kâsım Çelebilerdir. Hâce Nizâmeddîn Abdullah el-Müstevfî, Sultân Eretnâ’nın
defterdâr-ı meşhûrudur. Bunun mahdûmu Hâce Sinâneddîn Yûsuf Çelebi de ricâl-i
473
478