Page 54 - 6-8
P. 54

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      İbrâhim Efendi-Moramullu el-Hâc
                      Amasya’nın civâr-ı garbîsinde Moramul köyünden Mustafa bin [143] İbrâhim oğludur.
               Amasya ulemâsından tahsîl-i ulûm edib ders-i âm ve ba’dehû Osmân Çelebi Dâru’l-hadîsine
               müderris oldu. Tûl-i müdded tedrîs-i ulûm ederek 1147 senesinde vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan
               muhaddis, ulûm-ı şer’iyede kâmil bir zât idi. Mahdûmu el-Hâc Mustafa Efendi’dir.

                      İbrâhim Bey-Çelebi Paşazâde
                      İstanbulludur.  Vüzerâdan  Amasyalı  Çelebi  İsmâil  Paşa  mahdûmudur.  Bâb-ı  âlîde
               tefeyyüz edib kethüdâ kâtibi olmuşdu. 1143 hâ’ilesinde Amasya’ya i’zâm edilip bu esnâda vefât
               etdi. Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûn’dan bir zât idi.

                      İbrâhim Efendi-İmâm Hoca
                      Amasya’da bi’t-tahsîl ders-i âm ve 1129’da Şâmlılar Mahallesi’nde Ayas Ağa Câmiine
               imâm ve ba’dehû kürsü şeyhi olduğu hâlde 1147 cumâdelâhiresinin yirmi üçüncü günü vefât
               etdi. Âlim, vâ’iz, sâlih bir zât idi. Mahdûmu es-Seyyid Mehmed Efendi yerine imâm olduysa
               da 1156’da Hâfız Ali Efendi’ye imâmeti ferâgat etdi. Kudât-ı ulemâdandır. [144]

                      İbrâhim Efendi-Muslîzâde
                      Amasyalıdır.  Amasya’nın  hânedân-ı  kadîminden  Kadızâde  Seydî  Ahmed  Paşa
               ahfâdından Muslî Efendi bin İbrâhim Çelebi Muslî Ağa bin Seydî Ahmed Bey bin Muslî Çelebi
               bin İbrâhim Çelebi bin Abdurrahman Çelebi bin Seydî Paşa mahdûmudur.
                      Gençliğinde İstanbul’a gelip Amasyalı Sefer Ağazâde Mehmed Paşa’nın himmetiyle
               Bâb-ı âlîye girip orada terbiye gördü. Biraz sarışın olduğu münâsebetle “Boz Oğlan” diye iştihâr
               etdi. Kapıcızâde el-Hâc Ahmed Paşa’nın zamân-ı ikbâlinde kethüdâ kâtibi oldu.
                      1125 rebiülâhirinde Pazar Köylü Ali Paşa sadr-ı a’zam olup şeyhü’l-kurrâ Amasyalı
               Evliyâ Sâlih Efendizâde Hüseyin Ağa kethüdâ-yı sadr-ı âlî oldukta ona çatdı. Bunun sevk ü
               ta’rifi  sâyesinde  sadr-ı  müşârün-ileyhin  mazhar-ı  i’timâdı  oldu.  Hüseyin  Ağa’nın  azlinde
               kethüdâ-yı sadr-ı âlî İbrâhim Ağa’ya da kendisini beğendirmişdi.
                        1128 senesi şevvâlinde Sadr-ı a’zam Ali Paşa şehîd ve kethüdâsı İbrâhim Ağa maktûl
               oldukta Belgrad’a celb ü habs edilip [145] sonra Tolçı’ya gönderildi. 1129’da afv u ıtlâk  ederek
               İstanbul’a  gelip  Dâmâd  İbrâhim  Paşa’nın  himmeti  sâyesinde  bâ-rütbe-i  hâcegânî  mâliye
               tezkirecisi oldu.
                      1137’de büyük tezkireci olduysa da birkaç ay sonra erbâb-ı nifâkın gamzıyla sânîyen
               mâliye tezkireciliğine i’âde edildi. Mu’ahharan gamzın nifâkdan ileri geldiği anlaşılıp 1139
               rebiülevvelinde  dâ’ire-i  sadâretde  tezkire-i  sânî,  1140  rebiülâhirinde  tezkire-i  evvel  ve
               şevvâlinde baş-defterdâr olarak parladı.
                      Fakat Patrona Halîl’in uyandırdığı 1143 rebiülâhiri hâ’ilesinde Dâmâd İbrâhim Paşa’nın
               ve rüfekâsının şehâdetlerinde infisâl ü ihtifâ edib 1144’de baş-muhâsebeci ve Amasyalı Hacı
               Feyzullahzâde Gül Ahmed Ağa kethüdâsı sadr-ı âlî oldukta eski ikbâline erip 1145 şa’bânında
               büyük rûz-nâmeci ve şevvâlinde ikinci def’a baş-defterdâr oldu.
                      1147 muharreminde Gül Ahmed Ağa vezâretle şeyhü’l-harem ve Cidde vâlisi oldukta
               Sadr-ı a’zam Hekîmzâde Ali Paşa’nın istirkâbından dolayı azl ve müte’âkiben Boğaz Hisarında
               habs  edildiyse  de  kapıcılar  kethüdâsı  Zanalızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Ahmed  [146]  Ağa’nın
               tavassutu ve dâru’s-sa’âde ağası Hacı Beşîr Ağa’nın şefâ’ati sâyesinde afvıyla celb edilip 1148
               senesi muharreminde defter emîni ve saferde Hekîmzâde’nin sadâretinden azline binâen receb
               gurresinde üçüncü def’a baş-defterdâr  “Mâliye Nâzırı”  oldu.
                      Sekiz buçuk ay kadar makâmında mekîn olduğu halde 1149 senesi rebiülevvelinde vefât
               etdi. Umûr-ı hesâbiyyede mâhir, müstakîm, gâyet mizâc-gîr bir racul-i devlet idi. 1148 târîhli
               vakfiyesinde pederinin adı Muslî Efendi ve Musliheddîn Mustafa Efendi diye mestûr ve ecdâdı
               müsecceldir.



                                                           49
                                                           53
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59