Page 66 - 6-8
P. 66
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Bunun vefâtında sadr-ı esbak Köse Bâhir Mustafa Paşa’nın dâ’iresine girip sadâretinde
kapıcılar kethüdâsı olmuşdu. [184] Çünkü Paşa’nın kethüdâsı da Amasyalı Mustafa Ağa idi.
Ancak 1178’de efendisinin azl ü i’dâmında Amasya’ya geldi.
1182’de açılan Rus muhârebâtında mâlen ve bedenen hizmetler ederek topladığı
askeriyle dârü’l harbe gitdi. Yararlıklar gösterip dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı rütbesiyle taltîf
edildi. Avdetinde baş-a’yân ve birkaç ay Amasya mütesellimi oldu.
Fakat Caniklizâde Battal Hüseyin Bey’in Amasya mütesellimi olarak vürûdunda
inzivâyı ihtiyâr etdi. 1193’de Bozok Mustafa Bey’in tarafdârı olarak Caniklizâdelere karşı harbi
kabûl edib 1194’de meclis-i a’yân a’zâsı oldu. 1196’da Caniklizâde Mikdâd Ahmed Paşa’nın
tekrâr avdetinde Bozok mütesellimi Cabbârzâde Süleyman Bey’in yanına gitdi. Mîr-i mûmâ
ileyhin tarafından birkaç yıl Çorum mütesellimi ve Mikdâd Paşa’nın Amasya’dan def’ ü i’dâmı
üzerine avdet edib 1208 senesi hilâlinde merhûm oldu. Meşâhîr-i a’yândan vatanına sâdık bir
pîr idi. Mahdûmu el-Hâc Mahmûd Ağa’dır. [185]
İbrâhim Ağa-Uncu el-Hâc
Amasyalı Hasan’ın oğludur. Unculukla kazanıp hayli servet ü sâmân edindi. Hicâz’a
gidip avdetinde meclis-i hâciyâna a’zâ olarak nüfûz ve i’tibâr kazandı. 1203’de Pabuççular
içinde iki ve Serdâr hanı altına üç ve karşı tarafda iki ki cem’an yedi bâb dükkânıyla nukûdunu
vakf ve hâsılâtından cenûb boğazının başında helvacı Mehmed Ağa’nın yaptırdığı helvacı
pınarının ve yollarının i’mârına mesârif ve kendi mahallesinde bulunan Fethiye Câmi-i şerîfine
va’ziye ve veza’ifi vaz’ u ta’yîn etdi.
Dâmâdı Bakırcı es-Seyyid Sa’deddîn Efendi’yi ve ba’dehû evlâdını vakfına mütevvelli
nasb edib 1210’da vefât etdi. Sâlih, zî-servet, sâhib-i hayr u hasenât, ramazânlarda mahallesi
fukarasına in’âm ü ihsân eder. Cidden fukarâ-perver, gâyet dindâr bir kimse idi.
İbrâhim Ağa-Bektâşoğlu
Amasyalıdır. Yeniçerilikden Bektâş oğlu el-Hâc Mehmed Ağa ibn-i el-Hâc Ömer Ağa
bin Bektâş Ağa’nın oğludur. Amasya’da [186] yeniçeri olup okuyup yazma öğrendi. Biraz da
ilm ü ma’rifet edindi. Sonra İstanbul’a gidip ba’zı hemşehrilerinin delâletiyle ocağa girip yazıcı
olarak oldukça bir şöhret kazandı.
1206 zilka’desinde yazıcılıkla yeniçeri ağası olan Kâtipzâde Mehmed Sa’id Ağa’nın
himmetiyle baş-yazıcılıkdan kethüdâyeri, ba’dehû muhzır ağası olarak dâhil-i katâr olup 1210
senesi şevvâlinde zağarcıbaşılıkdan kul kethüdâsı oldu.
Ancak yeniçeri ağası Tokatlı Mustafa Ağa’nın istirkâbına binâen 1211 senesi
rebiülâhirinde tekâ’üde sevk edildi. Ba’dehû Hicâz’a gidip sene-i mezbûre zilhiccesi evâsıtında
Mekke-i Mükerreme’de vefât etdi. Şeci’, müdebbir, okur, yazar bir zât idi. Mahdûmu el-Hâc
Mehmed Ağa’dır.
İbrâhim Ağa-Köprülüzâde el-Hâc
Köprülüdür. Rumeli’de Tırnova voyvodası Köprülü el-Hâc İsmâil Ağa’nın oğludur.
Pederiyle beraber İstanbul’a gidip sonra Tırnova’da ikâmet ve pederinin voyvodalığında
te’ayün etdi. Meşâhîr-i a’yândan olup Rumeli eşkiyâsına karşı memleketi güzel müdâfaa
etdiğinden dergâh-ı âlî kapıcılarbaşılığı [187] rütbesini aldı.
1211’de Tırnova dâhilinde çiftliği bulunan Felânice karyesine yaptırdığı câmi-i şerîf ve
çeşmesi mesâlihine emlâkini vakfedib sonra vefât etdi. Müdebbir, zî-nüfûz ve servet, cesûr olup
Tırnova voyvodası olmuşdu. Mahdûmları İskender, Abdulvahhâb Ağalardır.
61
65