Page 69 - 6-8
P. 69
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
irtihâl etdi. Halfet Mezarlığında medfûndur. Ulûm-ı şer’iyede kâmil, müteşerri’ zâhid olup
meşâhîr-i ulemâ ve fukahâdan idi. Mahdûmu fuzalâdan Abdurrahman Efendi Erzincân eşrâfının
da’vet ve ricâsıyla Erzincân’a gidip orada müderris ve müftü olmuşdu.
Diğer Hacı Ahmed Efendizâde es-Seyyid el-Hâc İbrâhim Efendi de hâciyân ve a’yân
meclislerine a’zâ olarak 1221 ve Lâz Hocazâde es-Seyyid İbrâhim Efendi bin es-Seyyid Mûsâ
Efendi bin el-Hâc İbrâhim Efendi de Torumtay müderrisi olup [194] 1222 senesi muharreminde
vefât etdiler. A’yân ve ulemâdan idiler.
11
İbrâhim Reşîd Efendi-Amasyalızâde el-Hâc
1203 senesi cumâdelûlâsında vefât eden rikâb-ı hümâyûn defterdârı Amasyalı İsmâil
Efendi bin İbrâhim Ağa’nın mahdûmudur. 1167 senesinde doğup İstanbul’da büyüdü. Genç
iken mektûbi-i sadâret kalemine çırâğ olup ilm ü ma’rifet tahsîl ederek güzel bir terbiye gördü.
Re’isü’l-küttâb Amasyalı Bıçakçılar İmâmızâde el-Hâc Mustafa Efendi’ye dâmâd ve
müte’âkiben kaleminde ser-halîfe olarak temâyüz edib 1199 senesi recebinin dördüncü günü
mektûbi-i sadr-ı âlî oldu. Ancak kendisine kindâr olan Gürcü Koca Yûsuf Paşa 1200
rebiülevvelinde sadr-ı a’zam olup İstanbul’a geldikde ma’zûl olduysa da 1202 senesi
muharreminde bâ-irâde-i seniyye sâniyen mektûbi-i sadr-ı âlî olarak ordu-yı hümâyûn ile
beraber harbe gitdi.
Ancak 1203 senesi cumâdelûlâsında pederinin vefâtına binâen hem sadr-ı a’zamın ve
ordu-yu hümâyunun ahvâlinden ma’lûmat almak, hem de sadr-ı müşârün-ileyhin su’i-
kasdından hayâtını kurtarmak için sene-i mezbûre cumâdelâhiresi evâilinde Rusçuk
meştâsından [195] celb edilip rikâb-ı hümâyûn kethüdâsı oldu.
1203 recebinin on birinci günü Sultân Selîm Hân-ı Sâlis cülûsunda mevki’ini muhâfaza
edib 1204 rebiülevvelinde Cezâ’irli Gâzi Hasan Paşa sadr-ı a’zam oldukta orduda bulunması
elzem olduğundan bahisle orduya gönderilmesini taleb etdi. Lâkin bu talebin tazammun etdiği
su’i-kasd anlaşıldığından surre-i hümâyûn imâmetini ricâ ederek matlûbuna müsâde buyruldu.
Bu sûretle hayâtını Hasan Paşa’nın pençe-i kahrından kurtardı.
Hicâz’dan avdetinde baş-muhâsebeci olup Koca Yûsuf Paşa’nın 1205 senesi
cumâdelâhiresinde ikinci def’a sadr-ı a’zam olup İstanbul’a gelmesi üzerine 1206
rebiülevvelinde azledilip ramazânında Melek Mehmed Paşa mesned-i sadârete geldiğinden
1207 senesi muharreminin yirmi altısında kethüdâ-yı sadr-ı âlî ve 1208 şa’bânında baş-
defterdâr ve Sultân Selîm’in fevkalâde teveccüh ve i’timâdını kazanıp mânen müsteşâr-ı
saltanat oldu.
1209 senesi rebiülevvelinde mesned-i sadârete Za’ferânbolulu Mehmed İzzet Paşa
gelince bunu istirkâb eylediğinden sene-i mezbûre zilka’desinin yedisinde defterdârlıkdan
kaldırılıp [196] Zahîre Nazırı oldu. Nizâm-ı Cedîd askerinin ihdâsı ve neferâtın Amasya
12
vilâyetinden tedârik ve celbi hakkında irâde-i seniyye istihsâl ederek 1210 senesi ramazânının
ikisinde sânîyen baş-defterdâr oldu.
Sadr-ı a’zam Mehmed İzzet Paşa’nın yine istirkâbını da’vet eylediğinden 1211’de rûz-
nâme-i evvel ve 1212’de tersâne emîni ve hakîkat hâlde müsteşar-ı saltanat, mü’temen-i devlet
olarak icrâ-yı nüfûz etdi. Amasya’dan celb edilen neferât ile Nizâm-ı Cedîd Ocağını açdırdı.
1213 senesi rebiülevvelinde İzzet Mehmed Paşa’nın azl ve i’zâmı üzerine Yûsuf Ziyâ
Paşa mesned-i sadârete geldikde sene-i mezbûre zilka’desinin sekizinci günü îrâd-ı cedîd
defterdârı olarak altı yıldan ziyâde bu mesnedini muhâfaza etdi.
Ancak 1220 senesi muharreminin dördüncü günü sadr-ı a’zam olan Hâfız İsmâil
Paşa’nın akîb-i sadâretinde müşârün-ileyhin ibrâmıyla azledildi. Bir yıl kadar ma’zûl olduğu
11 Ayasofya mahzen evrâkında görülen 1191 târîhli meşâhire defterinde aynen böyle görüldü.
12 Buna dâ’ir fermân-ı âlî sûretleri Ayasofya mahzeninde ve Amasya sicillâtında görüldü.
64
68