Page 86 - 6-8
P. 86
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Otuz yıl kadar Amasya’da tedrîs-i ulûm edib birkaç medreseye müderris olduktan sonra
Yörgüç Paşa müderrisi iken 917 senesi evâ’ilinde Zünnûn Baba vak’asında vefât etdi. Meşâhîr-
i ulemâdan vâ’iz, müteşerri’ bir zât idi. Mahdûmu Mehmed Efendi ve birâderleri Seydî
Mahmûd, Mustafa, Mü’eyyed Efendilerdir.
Ebu’l-Me’âlî Ahmed Efendi-Hâfız Acemzâde
Amasyalıdır. Meşâhîr-i fuzalâdan Hâfızeddîn Mehmed bin Ahmed bin Âdil el-Berda’î
mahdûmudur. Pederi Amasya’da Hüseyniyye müderrisi iken doğdu. Sonra pederiyle beraber
İstanbul’a gidip orada tahsîl-i ulûm etdi. Pederinden mülâzım ve ders-i âm ve müderris oldu.
[252]
957’de pederinin vefâtı üzerine Amasya’da Hüseyniyye müderrisi olup geldi. Amasya
vâlisi Şehzâde Sultân Mustafa’ya tekarrub ederek cülûsunu dört gözle beklerken 960 şevvâlinde
şehîden vefât etdiğini görüp müte’ellim oldu.
Ba’dehû kazaya rızâ verip hayli bilâda kadı olarak 983’de Filibe kadısı oldu. 985’de
ma’zûlen İstanbul’a gelip 990’da vefât etdi. Ulemâ-yı kudâtdan olup Amasya kadısı da olmuş,
Şehzâde Sultân Mustafa’nın vefâtı bütün ümitlerini kırmıştı.
Ebu’l-Vefâ Ahmed Efendi-Şeyh Habîbzâde
Amasyalıdır. Amasya’da Mehmed Paşa’nın türbesinin bahçesinde medfûn olan kutb-ı
zaman eş-Şeyh Habîb-i Karamânî hazretlerinin mahdûmudur. Pederinin halîfe-i zî-şânı
Mevlânâ Seydî Alâeddîn Ali Halvetî hizmetinde tahsîl-i ilm ü irfân ederek ondan mücâz ve
me’zûn oldu.
Şeyhinin 940’da vefâtı üzerine Mehmed Paşa Câmii vâ’izi, Doğrakiyye Medresesi
müderrisi, Mehmed Paşa Tekkesinin şeyhi olup 948 hudûdunda vefât etdi. Meşâyîh-i
Halvetiyyeden âlim, [253] zâhid, müteşerri’ bir zât idi. Mahdûmu Abdulbâkî Efendi’dir.
Ebu’l-Yümn Mustafa Âkif Efendi
Amasyalıdır. Harameyn pâyelilerinden esbak Amasya müftüsü Merzifonî Bayram Iydî
Efendi bin Mustafa Efendi’nin mahdûmu olup Iydîzâde Âkif Mustafa Efendi demekle pek
meşhûr olduğundan terceme-i hâli aşağıda harf-i ‘ayn’da gelir.
Ebûbekir Bey-Emîr Bedreddîn
Amasyalıdır. Selçukiyye vüzerâsından Şerefeddîn Mehmed Pervâne Bey bin
Hüsâmü’d-devle Hasan Gâzi bin Emîr Nâsiru’d-devle İltekin Gâzi mahdûmudur. Sultân
İzzeddîn Keykâvus-i Evvel devrinde şehzâdegân-ı Selçuk’un nüfûz ve emâretlerine Amasya’da
hitâm vermek husûsunda büyük hizmetleri sebk eylediğinden 606’da Simre (Amasya) vâlisi
oldu.
610’da Sultân Keykâvus-ı Evvelin feth eylediği Sinop livâsı, Amasya vilâyetine ilhâk
edilerek nüfûz-ı emâreti tevsi’ etdi. 612’de Sinop kalesini ta’mîr edib nâmını ve Simre vâlisi
olduğunu kalenin burcunda hâk etdirdi. Sultân İzzeddîn Keykâvus’un hastalığı hengâmında
Amasya’ya hücûm [254] eden Rükneddîn Kayser Şâh’a teslîm-i vilâyet ederek ba’dehû vefât
eyledi. Mahdûmu Emîr İzzeddîn Hasan’dır.
Ebûbekir Çelebi-es-Seyyid eş-Şeyh Celâleddîn er-Rifâ’î
Lâdiklidir. Orada medfûn olan Sâhibü’l-hâl es-Seyyid Ahmed Rifâ’îzâde es-Seyyid
Abdussemi’ Çelebi mahdûmudur. Lâdik’de doğdu. Sonisa’da büyüdü. Amasya’da tahsîl-i ulûm
ederek amcası es-Seyyid Necmeddîn Yahyâ Çelebi’den ahz-ı tarîkat etdi.
81
85