Page 82 - 6-8
P. 82

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Nüfûzlu  bir emîr-i  sâdık  idi. Amasya’da yaptırdığı  türbesine emlâkini  vakfetdi. Ahi
               Sa’adeddîn  Mahallesi’nde  kâin  türbesi  cüzhânlarına  vezâ’if  ta’yîn  edib  vakfının  fazla-yı
               varidâtını evlâdına verdi. Mahdûmları Kâsım, Oruç Beyler ve birâderi Kaya Bey’dir.

                      Ebu’l-Berekât Şemseddîn Ahmed bin el-Verdî
                      Amasya ümerâsından İzzeddîn Gül Bey’in mahdûmu olduğu münâsebetle Ebu’l Berekât
               Ahmed  bin  el-Verdî  denmişdir.  Âmme  arasında  “Güloğlu”  demekle  meşhûr  idi.  Amasya
               fuzalâsından tahsîl-i ilm ü kemâl ederek ders-i âm ve üstâdı Ziyâ’eddîn Îsâ el-Hakkâri’den
               sonra beylerbeyi Torumtay’ın yaptırdığı medreseye müderris ve ba’dehû Amasya kadı’l-kudâtı
               oldu. 759 sâlinden sonra vefât [238] etdi.
                      Fâzıl, fakîh, gâyet ünlü bir zât idi. Mahdûmu Nâsıreddîn Mehmed Çelebi de ulemâdan
               olup “Güloğlu” meşhûr idi. Birâderi Mehmed Bey ümerâdandır. Bunun oğulları Ali, Receb
               Beyler Mısır’a firâr etmişlerdi. Emîr Nâsıreddîn Mehmed bin Receb, vüzerâ-yı Mısriyyedendir.

                      Ebu’l-Hasan Alâeddîn Ali Çelebi
                      Amasyalı  Ahmed  oğludur.  Ulemâdan  tahsîl-i  ulûm  edib  Amasya’da  ders-i  âm  ve
               ba’dehû şehzâdeliğinde Amasya vâlisi iken Sultân Murâd Hân-ı Sânî’ye imâm oldu. Sultân-ı
               müşârün-ileyhin cülûsunda Atabeg müderrisi, ba’dehû Amasya vâlîsi şehzâde Sultân Ahmed
               mu’allimi  oldu.  841’de  şehzâdenin  irtihâlinden  sonra  vefât  etdi.  Kibâr-ı  ulemâdan  idi.
               Mahdûmu el-Hâc Enbiyâ Çelebi ve bunun oğulları Pîr Ahmed, Mehmed Çelebilerdir. Bunlara
               “Ebu’l-Hasan oğulları” dendi.

                      Ebu’l-Hasan Mehmed Çelebi-Muhyiddîn
                      [239]  Fuzalâdan  Kırîmî  Ahmed  Şemseddîn  Efendi  ibn-i  Abdullah’ın  mahdûmudur.
               Pederinin kaydı üzerine 841 senesi şa’bânının on altıncı günü Amasya’da doğdu. Pederinden
               ahz-ı ulûm edib Amasya’da ders-i âm ve müderris-i benâm oldu.
                      871’de pederiyle beraber İstanbul’a gidip orada müderris ve ba’dehû kibâr-ı bilâde kadı
               oldu. Pederinin medfûn olduğu Molla Kesteli Câmii civârındaki hazîresi ittisâlinde bir mescid-
               i şerîf ve kütübhâne yaptırdı. Emlâkini ve kitaplarını mescid ve kütübhânesine vakfedib 903
               sâlinden sonra vefât etdi. İstanbul’da “Muhyiddîn Mehmed Çelebi” diye meşhûr, fâzıl bir kadı
               idi.  Bunun  mahdûmu  Abdullah  Efendi’dir.  “Şakâyık”  ve  tercemesinde  mezkûr  olan
               ulemâdandırlar.

                      Ebu’l-Hayr Ahmed Efendi-Şirvânî
                      Şirvân  ahâlisinden  Mehmed  bin  Ahmed’in  mahdûmudur.  Muhakkik  Celâleddîn
               Mehmed bin Es’ad-ı Devvânî’den ikmâl-i tahsîl ederek Mü’eyyedzâde Abdurrahman Efendi
               ile  beraber  888’de  Amasya  şehrine  geldi.  Amasya  vâlisi  Şehzâde  Sultân  Ahmed’in  arzusu
               üzerine Amasya’da ikâmetle ders-i âm oldu. [240]
                      906  senesinde  Koca  Emîr  İbrâhim  Efendi’den  inhilâl  eden  Hüseyin  Ağa  Medresesi
               müderrisliğine ta’yîn edilerek beyne’l-ulemâ mümtâz oldu. İbn-i Sinâ’nın Kitâbü’l İşârâtını
               tedrîs ederek ulemâ dersinden istifâde ederdi.
                      Talebesinden  biri  Hüseyin  Ağa  Medresesi  Kütübhanesine  vakfedib  İstanbul
               kütübhânelerinde  manzûrum  olan  Kitâbü’l-İşârât  zahrına  şöyle  yazmıştı:  “Kitâbü’l-İşârât
               vakafehu  umdetü’l-müderrisîn  Mevlânâ  Ebu’l-Hayr  bin  Mehmed  bin  Ahmed  el-‘Acem  eş-
               Şirvânî  el-müderris bi-medresetihi  usvetü’l-umerâi’l-i’zâm  ve  umdetü’l-küberâi  el-fehhâm
               Hazret-i Hüseyin Ağa bi-dârü’l-fazli Amasya sene semânin ve tis’i mi’etin”
                      Ba’dehû  bir  müddet  Amasya’da  Sultân  Bâyezîd  Medresesi  müderrisi  ve  Amasya
               müftüsü olup Şehzâde Sultân Ahmed’e fevkalâde tekarrub etdi. Bu yüzden Sivas kadısı olarak
               Amasya’dan  uzaklaştırıldı.  918’de  Sultân  Ahmed  Hân  Amasya’da  i’lân-ı  saltanat  etdikde




                                                           77
                                                           81
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87