Page 361 - 6-8
P. 361
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
AMASYA TARİHİ
AMASYA TARİHİ
On Birinci Cild 11. CİLD
ON BEŞİNCİ FASIL
Amasya Târihi’nin ikinci bâbından onbeşinci faslı adlarının başında üç noktalı “şîn
(ش)” harfi olan zevâtın terâcim-i ahvâl ve ensâbını ve ma’lûm olduğu kadar ibrete değer
Muharriri yerlerini kayd ü zabt eder. Şîn (ش) dan sonra gelen harfler de hecâ tertibi üzere yazılır.
108
Şâpur Bey-Emîr Şücâeddin
İstanbul Evkâf Müdîriyetinde Amasya vâlisi Şâdî Bey’in birâderi Cemâleddin Fîrûz Bey’in mahdûmudur.
Kuyûd-ı Vakfiye Mümeyyizi “Fîrûzbeyzâde” demekle meşhûr olup, peder ve amcasının zamân-ı ikbâlinde nâil-i emâret oldu.
Amasyalı Abdîzâde Hüseyin Hüsameddîn Timurtaşzâde Küçük Hasan Bey’e tebeiyyet ederek Amasya emîri Torumtayzâde Ya’kûb Şâh
zamanında emâretini muhâfaza etdiyse de 744’de Sivas emîri Eratna Bey’e karşı [3]
Efendilerinin mağlûbiyetinde menkûb olarak yaşadı.
Ancak Kürtzâde Kutlu Şâh emâretine fevkalâde yardım ederek, nüfûz ve mevkie erdi. Bir
aralık Tokat emâretini elde etdi. Kutlu Şâh’ın Karamanlılarla harbinde ibrâz-ı sadâkat edib,
761’de maktûlen vefât eyledi. Şecâat ve iktidârıyla kendisini tanıtmış beylerdendir. Evlâdından
Ganî Bey ma’rûfdur.
Yayına Hazırlayan: Şâpur Çelebi-İsfendiyaroğlu
Amasya eşrâfından Seydîzâde İsfendiyâr Çelebi bin İskender Çelebi bin Hızır Çelebi bin
Seydî Ali Çelebi mahdûmudur. Gençliğinde fevkalâde hüsn ve cemâle mâlik olduğundan
Prof. Dr. Safi ARPAGUŞ üftâdelerinin kesretiyle iştihâr etdi. “Şâh Hûbân Çelebi” dendi. Şuarânın eş’ârında “Şâh Hûbân”
diye nâm-dâr oldu. Pederinin vefâtında Kızlar Sarayı’nın muhâfızı sıfatıyla orada ikâmet edib,
1053 sâlinden sonra vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâ ve şuarâdan Şeyhzâde Abdî Efendi ser-defter-
i üftâdegânından idi.
Derd-i aşkıyla perîşân hâlim
Merhâmet etse n’ola Şâpûrum
beyti bunundur. [4]
AMASYA Şâdân Hâtun Paşa
Amasya vâlisi Hacı Şâdgeldi Paşazâde Devâtdâr Ahmed Paşa’nın kerîmesi ve Mustafa
Beyzâde İsa Bey’in zevcesidir. Vâlidesi Dilşâd Hâtun bint Ali Paşa olup, pederinden ve
zevcinden kalan büyük mîrâsını güzel idâre ederek yaşadı. Mahdûmu İshâk Bey’in yanında bir
müddet Edirne’de oturdu. Sonra Amasya’da ikâmet edib 831 sâlinden sonra vefât etdi.
108 “Amasya Târihi”nin harf-i şîn (ش)’dan itibâren aşağıları kâmilen yanmış olduğundan sonradan telâfisine
çalışılmış ve yanan kısmının ancak üçte biri telâfi edilebilmişdir. Hâtırda kalan ve telâfisi mümkün olan bu kısım,
pek çok zahmetlerle meydana gelmiş olduğundan zayâ’dan muhâfaza için bu kadarı yazıldı. Binâenaleyh nâkıs
görülen cihetleri Amasya münevverlerinin himmetleri ikmâl edebilir ümidindeyim.
356 357