Page 362 - 6-8
P. 362

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR









                                                   AMASYA TARİHİ

                                                        11. CİLD


                                                  ON BEŞİNCİ FASIL

                     Amasya Târihi’nin ikinci bâbından onbeşinci faslı adlarının başında üç noktalı “şîn
               (ش)” harfi olan zevâtın terâcim-i ahvâl ve ensâbını ve ma’lûm olduğu kadar ibrete değer

                                                                                                       108
               yerlerini kayd ü zabt eder. Şîn (ش) dan sonra gelen harfler de hecâ tertibi üzere yazılır.
                     Şâpur Bey-Emîr Şücâeddin
                     Amasya  vâlisi  Şâdî  Bey’in  birâderi  Cemâleddin  Fîrûz  Bey’in  mahdûmudur.
               “Fîrûzbeyzâde” demekle meşhûr olup, peder ve amcasının zamân-ı ikbâlinde nâil-i emâret oldu.
               Timurtaşzâde Küçük Hasan Bey’e tebeiyyet ederek Amasya emîri Torumtayzâde Ya’kûb Şâh
               zamanında  emâretini  muhâfaza  etdiyse  de  744’de  Sivas  emîri  Eratna  Bey’e  karşı  [3]
               Efendilerinin mağlûbiyetinde menkûb olarak yaşadı.
                     Ancak Kürtzâde Kutlu Şâh emâretine fevkalâde yardım ederek, nüfûz ve mevkie erdi. Bir
               aralık Tokat emâretini elde etdi. Kutlu Şâh’ın Karamanlılarla harbinde ibrâz-ı sadâkat edib,
               761’de maktûlen vefât eyledi. Şecâat ve iktidârıyla kendisini tanıtmış beylerdendir. Evlâdından
               Ganî Bey ma’rûfdur.

                     Şâpur Çelebi-İsfendiyaroğlu
                     Amasya eşrâfından Seydîzâde İsfendiyâr Çelebi bin İskender Çelebi bin Hızır Çelebi bin
               Seydî  Ali  Çelebi  mahdûmudur.  Gençliğinde  fevkalâde  hüsn  ve  cemâle  mâlik  olduğundan
               üftâdelerinin kesretiyle iştihâr etdi. “Şâh Hûbân Çelebi” dendi. Şuarânın eş’ârında “Şâh Hûbân”
               diye nâm-dâr oldu. Pederinin vefâtında Kızlar Sarayı’nın muhâfızı sıfatıyla orada ikâmet edib,
               1053 sâlinden sonra vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâ ve şuarâdan Şeyhzâde Abdî Efendi ser-defter-
               i üftâdegânından idi.
                                  Derd-i aşkıyla perîşân hâlim
                                  Merhâmet etse n’ola Şâpûrum
               beyti bunundur. [4]

                     Şâdân Hâtun Paşa
                     Amasya vâlisi Hacı Şâdgeldi Paşazâde Devâtdâr Ahmed Paşa’nın kerîmesi ve Mustafa
               Beyzâde  İsa  Bey’in  zevcesidir.  Vâlidesi  Dilşâd  Hâtun  bint  Ali  Paşa  olup,  pederinden  ve
               zevcinden kalan büyük mîrâsını güzel idâre ederek yaşadı. Mahdûmu İshâk Bey’in yanında bir
               müddet  Edirne’de  oturdu.  Sonra  Amasya’da  ikâmet  edib  831  sâlinden  sonra  vefât  etdi.

               108   “Amasya  Târihi”nin harf-i  şîn  (ش)’dan  itibâren  aşağıları  kâmilen  yanmış  olduğundan  sonradan  telâfisine
                 çalışılmış ve yanan kısmının ancak üçte biri telâfi edilebilmişdir. Hâtırda kalan ve telâfisi mümkün olan bu kısım,
                 pek çok zahmetlerle meydana gelmiş olduğundan zayâ’dan muhâfaza için bu kadarı yazıldı. Binâenaleyh nâkıs
                 görülen cihetleri Amasya münevverlerinin himmetleri ikmâl edebilir ümidindeyim.

                                                           357
                                                           361
   357   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367