Page 363 - 6-8
P. 363

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Amasya’da türbesi ve vakfı defterlerde mukayyed ise de türbesi bulunamadı. Erbâb-ı hayır ve                                  Târihimizin  birinci  bâbında  mufassalan  tercemesi  yazılan  Emîr-i  müşârün-ileyh  Hacı
               diyânetden idi.                                                                                                        Şâdgeldi Paşa, âlim, kâmil, fâzıl, gâyet âdîl, muktedir, pek siyasî, kerîm, munsıf, müdebbir bir
                                                                                                                                      hükümdâr idi.
                     Şâdgeldi Paşa-Emîrü’l-Hâc, Seyfeddin                                                                                   Şehzâdeleri, Seyyideddin Mehmed, Fahreddin Ahmed, Musliheddin Mustafa beylerdir.
                     Amasyalıdır. Meşâhîr-i ümerâdan Sivas ve Karaman ve havâlîsi emîri olan Kürtoğlu el-                             Kerîmelerinden Safa Paşa Hâtun, Ma’sûme Hundî Hâtun, Bula Şâh Hâtun, Cihan Şâh Hâtun
               Hâc Kutlu Şâh’ın ikinci mahdûmudur. Buna “Hacı Şâdgeldi Pâdişâh” da dendi. Takrîben 722                                ma’lûm olabildi. Bunlardan her birinin türbeleri, vakıfları olduğu münâsebetle taharriyâtdan
               sene-i hicriyyesinde Amasya’nın cenûbunda kâin Kâyı Kürtler Çiftliği’nde doğdu.                                        anlaşıldı. [9]
                     Vâlidesi Sultân Tâceddin Altûnbâş Selçûkî kerîmesi olup “Hundî Şâh Hâtun” demekle                                      Hacı  Şâdgeldi  Paşa  siyâsî  ve  iktisâdî  sahalarında  pek  yüksek  bir  varlık  gösterdi.
               meşhûr  idi.  [5]  İbtidâ  Amasya  kâdı’l-kudât’ı  Mevlânâ  İmâdeddin  Ömer  bin  el-Hâllâtî’den                       Amasya’da  yaptırdığı  darbhânede  kendi  nâmına  sikke  bastırdı.  Hutbe  okutdu,  kağıthâne
               mukaddimât-ı  ulûmu  görüp  sonra  Mevlânâ  Şemseddin  Mehmed  es-Sagîr  en-Nahcuvânî,                                 yaptırdı, güzel ve zarîf kağıtlar çıkardı. Hükûmetin ticâretini yükseltdi.
               Mevlânâ Şerefeddin Mehmed el-Herevî, Mevlânâ Bahâeddin Mehmed el-Kübrevî gibi efâzıl-ı                                       Zamân-ı hükûmetinde Amasya emâreti, Küçük Asya’nın ortasında gâyet medenî parlak
               ulemânın dârü’l-ifâdelerinde ikmâl-i tahsîl etdi.                                                                      bir hükûmet idi. Hayfâ ki Kadı Burhan’ın ihtirâsât ve tezvirâtı böyle parlak bir emâreti yâr
                     Cedd ü pederi Kayseriyye emîri oldukları esnâda Kayseriyye ulemâsından da istifâde edib                          başına getirmişdi.
               Kadı Burhaneddin Ahmed Kayserî ile orada buluşdu. Pederi Hacı Kutlu Şâh sâyesinde nâil-i                                      Hacı Şâdgeldi Paşa’nın nâmına basılmış olan sikkelerden bir tânesi Köprü kazâsında
               emâret olup 757 hudûdunda Kayseriyye Beyi olarak parladı.                                                              hâkim  iken  elime  geçmişdi.  Gümüş  ve  şeklen  murabba’  idi.  Hayfâ  ki  Amasya  harîkinde
                     760’da Eratnâ Hânzâde Ca’fer Bey Kayseriyye’de emîr olduğu esnâda Amasya emîri                                   hânemden eşyâyı çıkardığım esnâda zâyi’oldu.
               olarak  sene-i  mezbûre  şevvâlinde  vatanına  geldi.  Pederinin  i’lân-ı  istiklâlinde  “Şâhzâde”                           Müşârün-ileyhin Amasya’da Halfet Gâzi Türbesi karşısında kâin Kadı Çeşmesi üzerinde
               unvânıyla nüfûz ve ikbâli artıp müstakillâne emâret etdi.                                                              nâmı  mahkûk  olması  sâyesinde  kabri,  terceme-i  hâli,  sülâlesi  yıllarca  devam  eden
                     762  senesinde  pederi  ve  birâderi  Şehâbeddin  Ahmed  Şâh  Karamanlıların  harbinde                           araştırmalardan bulunabildi. Bundan dolayı Kadı Burhan nâmına yazılan “Bezm ü Rezm” ve
               maktûlen  vefât  etdikleri  cihetle  Amasya’da  mevkii  sarsıldı.  Halfetzâde  Emîr  Şücâeddin                         Amasya Hükûmeti meydana çıkarıldı. [10]
               Süleyman  Bey’in  galebesiyle  Amasya  emâretinden  çekilip  Turhal’a  [6]  gitdi.  Amcası                                   Hacı Şâdgeldi Paşa’nın dört mahdûmundan dört kol sülâlesi türedi. Sırası geldikçe her
               Şerefeddin Doğan Şâh’a dehâlet etdi.                                                                                   biri yazılır. En son nesli es-Seyyid Mehmed Şâhid Bey bin es-Seyyid el-Hâc Abdullah Bey bin
                     Burada  etrâf  beylerini  kendisine  celb  ve  istimâlet  ederek  Amasya  beylerinden                            Abdî Bey bin el-Hâc Osmân Bey bin Ömer Paşa’dır. Bunun tercemesi karîben yazılır.
               Torumtayzâde  Siraceddin  Mehmed  Bey’in  müzâharetiyle  Amasya’ya  döndü.  Kaynar                                           Toz toprak altında kalmış adı unutulmuş olan müşârün-ileyhin türbesini ben meydana
               mevkiinde  Halfetzâde  Süleyman  Bey’i  ve  tarafdârlarını  harben  mâğlûb  ederek  763  senesi                        çıkardım. Târihimizin birinci ve üçüncü ciltlerinde seng-i mezârında mahkûk olan yazılarda
               evâilinde Amasya’ya muzafferâne girdi. Bu defa i’lân-ı istiklâl ederek Amasya emîr-i kebîri ve                         kitaplarda yazılmış olan vasıfları yazılıydı. Burada tekrâra hâcet yokdur.
               hükümdârı oldu. Beylerbeyi unvânıyla iştihâr etdi.                                                                           Hacı  Şâdgeldi  Paşa  ve  evlâd  ve  ahfâdı  Amasya’nın  medâr-ı  iftihârı  olmuşlardı.
                     Amasya havâlîsinde kendisine muârız olan beyleri iktidâr ve adâleti sâyesinde dâire-i                            Sülâlesinden nice vüzerâ, ümerâ, ulemâ çıkdı. Bulabildiklerim târihimizde yazıldı. Amasya
               inkiyâdına alıp Tokat, Çorum, Samsun, Sinop, Amasya vilâyetlerinden müteşekkil bir hükûmet                             hükûmeti saltanat-ı Osmâniye’ye tâv’ân ve rızâsıyla iltihâk eylediğinden sülâlesi mükerremâne
               vücûda getirdi. Amasya şehrini merkez-i hükûmet ittihâz etdi.                                                          yaşadı.
                     İç kale nâmıyla meşhûr olan Amasya’nın İçerişehri şarkında kâin ve mağaraların önünde
               bulunan sarayda ikâmet edib şâhâne yaşadı. Sarayının mukâbiline tesâdüf eden Yeşilırmak’ın                                   Şâdgeldi Bey-İkinci
               cenûb sahîlinde güzel bir câmi-i şerîf ve yanında dârü’l-ilim unvânıyla bir medrese [7] yaptırdı.                            Amasyalıdır. Hacı Şâdgeldi Paşazâde Devâtdâr Ahmed Paşa’nın büyük mahdûmudur.
                     Yukarı  Kale’de  kâin  sarayı  da  pek  muhteşem  olup  yazın  bu  sarayda  ve  kışın  aşağı                     Ceddinin zamân-ı emâretinde [11] doğdu. Amasya ulemâsından tahsîl-i ulûm ederek yetişdi.
               sarayında  ikâmet  ederek  ulûm  ve  maârifin  neşrine  çalışdı.  Etrafta  meşhûr  olan  ulemâyı                       Pederinin  zamân-ı  vilâyetinde  nâil-i  ikbâl  olup  Amcası  Musliheddin  Mustafa  Bey’in
               Amasya’ya celb ederek onların maîşetlerini te’min edib Amasya’yı muazzam bir dârü’l-fünûn                              vilâyetinde Bursa’ya celb edildi.
               haline koydu.                                                                                                                Akrabâsından Yahşi Beyzâde Bâyezîd Paşa’nın kerîmesiyle izdivâc edib 804’de Topal
                     Bu sûretle  yirmi  yıl  kadar  Amasya’da  hükûmet  edib  evâhir-i  emâretinde  Kadı                              Timur’un  Bursa’yı  istîlâsında  Amasya’ya  geldi.  Kara  Devletşâh’ın  Amasya  vâlîliğinde
               Burhaneddin Kayserî kendisine muârız bir vaziyet aldığından aralarında bir kaç defa muhârebe                           Amasya’nın başına geçip muhâlefet ve mumâ-ileyhin şehre duhûlüne mümânaat etdi.
               oldu. Cümlesinde galebe ederek Kadı Burhan’ın Amasya üzerindeki ihtirâsâtını kırmışdı.                                       Nihâyet Timur Hân’ın hafîdi Kara Mehmed Sultân’ın Amasya’ya vürûdunda pek çok
                     Çünkü Kastamonu hükümdârı Bâyezîd Bey’in kerîmesini oğlu Ahmed Paşa’ya tezvîc                                    muhâberât  ve  muhâverâtdan  sonra  805  senesi  rebîülevvelinde  Amasya  emîr-i  kebîri  olarak
               ederek müşârün-ileyh ile akd-ı musâhere etdiği gibi Ankara’yı zabt  eden Osmanlı pâdişâhı                              “Emîr-i kebîr Şemseddin Şâdgeldi Bey” unvânıyla Kutlu Şâh sülâlesinin Amasya’da beşinci
               Sultân Murâd-ı Evvel ile akd-ı ittifâk ederek Kadı Burhan’a karşı mevkiini tahkîm etmişdi.                             emîr-i kebîri tanındı.
               Karahisâr-ı Şarkî emîri Melik Ahmed Bey’i de dâire-i inkiyâdına almışdı.                                                     Buna  halk  arasında  “İkinci  Şâdgeldi  Bey”  dendi.  Ancak  Bâyezîd  Paşa  Amasya
                     Ancak hasmı olan Kadı Burhan kendisinin istiklâl [8] ve inkişâfına sâhib-i tercemeyi                             havâlîsinde  dolaşan  ve  Amasya  emâretini  elde  etmeye  çalışan  derebeylerin  çokluğu  ve
               mâni’-i kavî gördüğünden bir takım tezvîrâta kıyâm ederek beyleri kendi tarafına celb etmek                            dâmâdının  nüfûz  ve  kuvvetini  bunların  def’ine  kâfî  göremediğine  binâen  Çelebi  Sultân
               için sâhib-i tercemeyi ümerâ ve halk arasında küçük düşürecek âdîlikleri irtikâb etdi.                                 Mehmed’in Amasya’ya da’vetini tavsiye etmişdi. [12]
                     Bu sûretle aralarında açılan muhârebede askerinin bir kısmı olan Kara Tatar, Kadı Burhan                               Amasya a’yânı ve emâret erkânı bu tavsiyeyi pek muhikk görmekle Bolu’da bulunan Şehzâde
               tarafına geçdiğinden ve ba’zı ümerânın da hıyânetinden dolayı 783 senesi ramazanında harben                            Çelebi Sultân Mehmed’i Amasya’ya da’vet ve müşârün-ileyhin vusûlünde Amasya emâretinden
               maktûl olup cesedi Halfet Gâzi Türbesi mukâbilinde kâin türbesinde defnedildi.



                                                           358                                                                                                                    359
                                                           362
   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367   368