Page 521 - 6-8
P. 521
Amasya Tarihi Cilt: 11
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
816’da Çelebi Sultân Mehmed’in istiklâlinde fedâkârâne hizmetinden dolayı ma’iyyet-i kurbunda Cevrî Tekkesi şeyhi oldu. Orada 1029’da vefât etdi. Âlim, zâhid, kanâatkâr, meşâyih-
seniyye ümerâsından olup Rumeli’ne beraber gitdi. 819’da Şehzâde Sultân Mustafa kıyâmında i Zeyniyye’den mazınne-i kerâmet bir şeyh-i âbid idi.
Sadr-ı a’zam Hacı Halil Paşa ile harb ederek her ikisi de vefât etdi. Yiğit, sâdık bir Bey olup
“Ganî Bey” demekle meşhûr idi. Mahdûmu Kâsım Bey’dir. Pederi de Kulu Bey’dir. Abdülganî Efendi-Hatîb
Amasyalıdır. Gümüşlüzâde Mahallesi halkından Ahmed’in oğludur. Ulemâdan ve
Abdülganî Çelebi-Şeyhoğlu hâssaten Zileli Abdurrahman Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve hıfz-ı Kur’ân ederek
Amasyalıdır. Meşâyih-i kirâmdan Mehmed Çelebi oğludur. Ulemâdan ikmâl-i tahsîl hâfız oldu. Sadâ ve nağmesi güzel olduğundan Gümüşlüzâde Câmii hatîbi ve ba’dehû oranın
ederek tedrîse mülâzım ve ba’dehû müderris oldu. 848’de kibâr-ı ulemâdan görüldü, sonra vefât kürsî şeyhi olduğu halde 1048 yılından sonra vefât etdi. Ulemâ ve huffâzdan bir şeyhü’l-kurrâ
etdi. Oğulları Abdülkerîm, Abdullah Çelebilerdir. “Abdülkerîm Hâtimî” demekle meşhûr zât idi.
budur.
Abdülganî Efendi-Ganîzâde
Abdülganî Bey-Abdullah Paşazâde Amasya kadılarından Mahmûd Efendi’nin oğludur. [532] Amasya ve İstanbul’da ikmâl-
Amasya’da câmii ve Dârülhadîsi olan Beylerbeyi Abdullah Paşa’nın oğludur. Meşâhîr-i i tahsîl ederek pederinin kâtibi ve nâibi oldu. Pederinin irtihâlinde kasabâta kadı olup sadr-ı
züamâdan iken ümerâdan olup 890’da vefât etdi. Pederinin câmii bahçesinde duvar dibinde esbak Kara Mustafa Paşa’nın himâyesine mazhar olarak sancaklara kadı olmuşdu. 1098’de
medfûndur. [529] Birâderleri Abdülkerîm, İskender Beylerdir. Abdülkerîm Bey meşhûr Niğde kazâsından ma’zûlen Amasya’da görüldü. 1100 yılından sonra vefât etdi. Kibâr-ı
defterdâr ve nişâncı olmuşdu. Aşağıda tercemesi gelir. kudâtdan idi.
Abdülganî Çelebi-Akpınârlı 165 Abdülganî Ağa-Topçuoğlu
Amasya büyüklerinden ve sipâhilerden Mehmed Ağa’nın oğludur. Küçük yaşında
Abdülganî Efendi-Bünyâd Efendizâde İstanbul’a gidip Tophâne Ocağı’na girdi. Orada terakkî görüp 1087’de Ocak Kethüdâsı 1091’de
Merzifonludur. Tercemesi yukarıda yazılan ve Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi’nin Topçubaşı görüldü. Viyana harbinden dönüşde ma’zûl oldu.
tilmîz ve kâtibi olan Bünyâd Efendi’nin oğludur. Amasya’da müftî ve müderris-i Sultâniyye Ba’dehû mükerreren Topçubaşı olup 1103’de azl ve tekâüd edildi. “Bu yıl esbak Amasya
Musliheddîn Mûsâ ve İstanbul’da Kâsım Paşa müderrisi Arab Çelebilerden ikmâl-i tahsîl edib sipâhi kethüdâsı Küçük Mehmed Ağa’nın zimmetindeki alacağını veresesinden dava ederek hüküm
Emîr Buhârî şeyhi Amasyalı Abdullatîf Nakşibendî’den hilâfet aldı. aldığı ilâmında sâbıkan Topçubaşı” diye görüldü. Ba’dehû vefât etdi. Ricâl-i devletden idi. [533]
946’da Amasya’ya gelip tedrîs-i ulûma başladı. Talâkat-ı lisânı, fesâhat-ı beyânı
sâyesinde Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Mustafa’ya kendisini sevdirdi. Müşârün-ileyhin Abdülganî Paşa-Tataroğlu
mazhar-ı i’timâd ve i’tikâdı olarak Sultân Bâyezîd Câmii kürsî ve şehzâdenin şeyhi oldu. Merzifonludur. 1069’da Merzifon voyvadası iken maktûlen vefât eden Tatar Ahmed
Bütün ulemâ ve halkın medâr-ı istinâdı olup büyük nüfûz ve ikbâle erdi. Ancak şehzâde- Ağa’nın oğludur. Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın Silâhdâr Ağası ve 1095 muharreminde
i müşârün-ileyhin 960 senesi şevvâlinde pederinin kahrına uğradığı esnâda azledilip çiftliği olan Sadr-ı a’zam olan Kara İbrâhim Paşa’nın sâyesinde kapıcıbaşı oldu. 1099 senesi ihtilâlinde
Suluova’ya gönderildi. Çiftliğinde ikâmete me’mûr oldu. [530] ibrâz-ı sadâkat eylediğinden Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa’ya kendisini sevdirdiğinden
Köyünde mescid ve zâviye binâsıyla Suluova köylerindeki halkın mürâcaatgâhı oldu. müşârün-ileyhin sadâretinde mîr-i mîrânî olarak harbe me’mûr oldu. 1102 “Ta’yinât
974’de Sultân Selim’in cülûsunda mazhar-ı müsâade olup sânîyen Amasya’ya geldi. İlim ve Defteri”nde “mîr-i mîrânî Abdülganî Paşa” diye yazılı görüldü. 1105 sâlinden sonra vefât etdi.
ittikâsıyla halkın teveccühâtını kazandı. 981 senesi şevvâlinde çiftliğinde vefât etdi.
Âlim, fâzıl, tefsîr ve hadîsde mâhir, takrîr ve beyânı selîs, vaaz ve nefesi müessir, zâhid, Abdülganî Efendi-Küçük
âbid, âlî-sîret, mazınne-i kerâmet, bir şeyh idi. Mahdûmları Mahmûd, Mehmed, Mustafa Amasyalıdır. Ali bin Abdullah oğludur. Müfessir-i meşhûr Hızır Efendi’den ikmâl-i tahsîl
Efendilerle kerîmesi Ayşe Molla Hâtun da ulemâdan idiler. Bunlara ve bunların evlâdına ederek ders-i âm ve Yakut Paşa mescidi imâmı, sonra imâmetden ferâgat edib Ya’kûb Paşa
“Ganîoğulları” dendi. Câmii kürsî şeyhi oldu. Rüyâsında Hazret-i Pir İlyâs’ın irşâdıyla Halvetî olup halkın mazhar-ı
Kabri Suluova’da Tersakan Irmağı’nın kenar-ı cenûbisinde olup ziyâretgâh-ı meşhûr idi. i’tikâdı oldu.
Köyü de civârındadır. Mescidini kerîmesi Ayşe Molla sonradan tecdîd ve tevsi’ ederek câmi Hazret-i Pîr’in terbiyesinde mu’tekif olup irşâd [534] ve ibâdet, vaaz ve nasîhatle iştigâl
yaptı. Emlâkını bu câmiye vakfetdi. Çiftliğine Ganîköyü dendi. ederek 1129 senesi zilka’desinde vefât etdi. Âlim, âbid, halûk, zâhid, tefsîr ve hadîsde mâhir,
takrîr ve beyânı müessir bir zât-ı sütûde-simât idi.
Abdülganî Efendi-Ganîzâde
Amasyalıdır. Şeyh Abdülganî Efendizâde Mehmed Efendi’nin oğludur. Amasya ve Abdülganî Paşa-Hâcezâde es-Seyyid
İstanbul’da ikmâl-i tahsîl edib [531] Amasya’ya avdet ve tedrîse mülâzemet ederek ba’zı Amasyalıdır. “Hâcezâde” demekle meşhûr Sultân Bâyezîd Câmii İmâmı el-Hâc Halil
medârise müderris olmuşdu. Efendi bin Abdullatîf Efendi bin Küçük Hâce Mehmed Efendi’nin mahdûmu ve amcası olan
Ancak 1003’de ba’zı suhtelerin erbâb-ı ihtilâle karışmaları esnâsında Amasya’dan çıkıp Emîr Hacı Abdullatîf Çelebi’nin dâmâdıdır. Tercemesi aşağıda es-Seyyid Abdî Paşa diye gelir.
Bursa’ya gitdi. Orada Şeyh Resul Efendi’ye mürîd ve dâmâd olup şeyhinin irtihâlinde Ali Paşa
Abdülganî Efendi-Hıfzızâde es-Seyyid el-Hâc
Amasya’da meşâhîr-i fuzalâ ve muhaddisînden Hacı Osmân Fâik Efendi bin el-Hâc Ali
Efendi bin Hıfzı Abdurrahman Efendi’nin oğludur. Biraz tahsîl görüp Pervâne Bey Câmii hatîbi
165 Müellif “Abdülganî Çelebi-Akpınârlı” tercemesini boş bırakmıştır. (Ed.)
516 517
520

