Page 518 - 6-8
P. 518
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Abdüssamed Efendi-Hâcezâde
Amasyalıdır. Amasya müftüsü müfessir-i meşhûr Hızır Efendi tilmîzlerinden görüldü.
1087’de Kâsım Bey müderrisliğinden Mehmed Paşa Câmii kürsi şeyhi oldu. 1091’de Lâdik
kadısı görülüp sonra vefât etdi. Ulemâdan ve kudâtdan idi.
Abdüssamed Bey-Avkatlızâde
Mecitözü voyvadası ve mâlikânesi mutasarrıfı olan Mustafa Paşazâde Ali Bey’in
oğludur. 161 [519]
Abdülazîz Nizâmeddîn-Ebû’l-mekârim İbnü’l-Garmînî
Amasya kâdı’l-kudâtı Mevlânâ Gıyâseddîn Mahmûd bin Abdülazîz el-Garmînî el-
Harezmî mahdûmudur. İkmâl-i tahsîl etdikden sonra müderris, kadı oldu. 727’de Amasya ve
736’da Ankara kâdı’l-kudâtı görüldü. Sonra vefât etdi. Garmîn, Harezm köylerinden olup
pederinin yurdudur.
Abdülazîz Bey-Emîr Sarı Dânişmend
Amasyalıdır. Kutlu Beyzâde Hayreddîn Halil Bey’in oğludur. Ulemâdan ikmâl-i tahsîl
edib dânişmend oldu. Sonra Şâdgeldi Paşa’nın zamân-ı emâretinde emîr olup Taşanoğullarının
muhârebâtında ibrâz-ı sadâkat ederek Merzifon emîri oldu. Orada uzun müddet oturdu.
Taşanoğullarının Yıldırım Sultân Bâyezîd’e arz-ı ubûdiyyet etdikleri esnâda tekâüd edilip 818
sâline doğru vefât etdi. Ulemâ ve ümerâdandır. Mahdûmu Abdürrahîm Merzifonî’dir.
Abdülazîz Efendi-Ümm-i Veledzâde
Amasyalıdır. Meşâhîr-i ulemâdan Amasya’da mukîm olan Zeynel Âbidin Ali bin Ümm-
i Veled Hüsameddîn Hüseyin [520] Çelebi’nin oğludur. Pederi Amasya civârında İltekin
kasabasında müderris iken 880 senesi rebîülevvelinde doğdu. Amasya’da Mevlânâ Abdî, Bahşî
gibi fuzalâdan ve İstanbul’da Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi vesâir ulemâdan ahz-ı ulûm
ederek tedrîse mülâzım ve Davud Paşa ve bir sene de Manastır medreselerine müderris oldu.
Ba’dehû meslek-i kazâyı ihtiyâr ederek Amasya ve Kayseriyye, Manisa vilâyetlerine kadı
oldu. Sonra bu mesleği terk ederek Trabzon kazâsından isti’fâ ederek Trabzon’da Hâtuniyye ve
Edirne’de Dârülhadîs müderrisi ve buradan Halep kadısı oldu.
939 senesi rebîülâhirinde Halep kazâsından naklen Amasya müftüsü ve Sultâniyye
müderrisi olup geldi. Ne yazık ki 940 senesi evâhirinde Amasya’da çıkan büyük bir ihtilâlde
mevkii sarsıldı. Amasya kadısı Müeyyedzâde Abdülhayy Efendi ile medhûl olduğundan 941
senesi rebîülevvelinde her ikisi de azl edilerek İstanbul’a gönderildi.
Bunun üzerine tekâüde ayrılıp yetmiş akçe verildi. Bu hâl üzere sekiz yıldan ziyâde kalıp
950’de [521] vefât etdi. Meşâhîr-i fuzalâdan edîb, kerîm, vakûr, edebiyât-ı Arabîyye ve fünûn-
ı akliyyede mâhir, fıkıh ve usûlde fazîleti bâhir, elsine-i selâsede şâir bir zât idi.
“Şakâyık Tercümesi”nde yazılan tercemesinin hülâsası budur. Mahal ve târih-i tevellüdü,
pederinin kayıt ve zabtından anlaşıldı. Fatih civârında küçük Karaman’da hânesi karşısında âlî
bir medrese ve Edirnekapısı haricinde Amasyalı Mahmûd Çelebi zâviyesi kurbinde bir mekteb
yaptırdı. Mektebi sahasında medfûndur. Vakfı ve Sadrü’ş-Şerîa’ya “Haşîye”si vardır. Manisa
kadısı iken şu imzâyı yazmışdır:
اسيسأت قوثولاب تسسأ اهينابم ةجح هذه
اسيبلت روطسلا يف يرت نل اهيوحم عيمج يدنع حص
162 اسينغم رايد يف ايضاق اهبتاك زيزعلا دبع راص
161 Müellif “Abdüssamed Bey-Avkatlızâde” tercemesini eksik bırakmıştır. (Ed.)
162 “Bu hüccetin yapısı sapasağlam kurulmuştur, Muhtevâsının tamamı benim nezdimde doğru olup satırlarında
herhangi bir yalan-yanlış, aldatma göremezsin, Onun katibi Abdülaziz Manisa diyarında Kadı olmuştur.”(Haz.)
513
517