Page 523 - 6-8
P. 523

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               ve servet ü sâmânı sâyesinde meclis-i hâciyân ve a’yân a’zâsı, mükerreren hacıbaşı ve baş a’yân                        meyletdi. Müşârün-ileyhe inâbe edib tarîkat-ı sûfîyyeye girdi. Ümerâdan Ahî Sa’deddîn, Kale
               oldu. Muzafferüddîn Paşa vakfının tevliyetini elde edib maîşetini tevsi’ ve 1212’de irtihâl etdi.                      kapısı civârında bir zâviye yapdırıp meşîhatini buna verdi.
               Gâyet nüfûzlu, hânedân, kerîm bir zât idi. Oğlu Hâfız Osmân Efendi’dir. [535]                                                 Bu zâviyede yıllarca tedrîs ve irşâd ile iştigâl ederek 781 hudûdunda vefât etdi. Âlim,
                                                                                                                                      fakîh, zâhid, kâmil bir zât olup “Küpeli Şeyh” demekle meşhûr idi. İçerişehir’de Kale kapısı
                     Abdülfettâh Efendi-Sîbek  166                                                                                    civârında  zâviyesi  önünde  medfûndur.  Bugün  zâviye  yokdur.  Fakat  bunun  türbesi
                                                                                                                                      görülmektedir. [538]
                     Abdülfettâh Efendi-Müderris                                                                                            Mahdûmları  Abdülcebbâr,  Abdülkâhir  Çelebilerdir.  Abdülcebbârzâde  Şeyhülislâm
                     Amasya civârında Varay nahiyesi halkından Ali oğludur. “Varaylı Müderris” demekle                                Abdülkerîm Çelebi ve bunun mahdûmu Mevlânâ Mecdeddîn Abdülkâdir Çelebi de kazaskerdir.
               meşhûr olan bu zât Amasya’da Hızır Paşa müderrisi olan Cuma Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib                             Bunun mahdûmu Mevlânâ Muhyiddîn Mehmed Çelebi de kazasker idi. Bunlara “Kâdirîler” ve
               ders-i âm ve tedrîse mülâzım, sonra Amasya medreselerine sırasıyla müderris oldu. Sonunda                              “Küpelioğulları” dendi. Sâhib-i tercemenin birâderi Mevlânâ eş-Şeyh Şehabeddîn Şâdi Çelebi
               Atabeg müderrisliğiyle iştihâr edib 990 yılına doğru vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan idi.                               de kibâr-ı meşâyihden olup evlâdına “Şâdîliler” dendi.

                     Abdülfettâh Efendi-Hacı Bayramzâde                                                                                     Abdülkâdir Çelebi-Mevlânâ Zeytûnî
                     Amasya  ulemâsından  Aleviköylü  Hacı  Bayram  Efendi’nin  oğludur.  Birâderleri                                       Köprü kazâsına tâbi’ Zeytun nâhiyesinden Ahmed’in oğludur. Ulemâdan ikmâl-i tahsîl
               Abdülhalîm,  Abdülazîz  Efendiler  gibi  bade’t-tahsîl  müderris,  kasabâta  kadı  olup  sonra                         etdikden  sonra  Kedağra  (Köprü)  kasabasında  müderris,  müftü  ve  800’de  Kedağra  kadısı
               sancaklara kadı oldu. 1049 hudûdunda vefât etdi. Kibâr-ı ulemâ ve kudâtdan idi.                                        görüldü. 810 sâlinden sonra vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan idi. Mahdûmu Mevlânâ Sadreddîn
                                                                                                                                      Mehmed ez-Zeytûnîdir.
                     Abdülfettâh Ağa-Hazînedâr    167
                                                                                                                                            Abdülkâdir Çelebi-Seydî Hüsamzâde
                     Abdülfettâh Efendi-Ganîzâde                                                                                            Sivaslıdır. Sivas’da vefât eden es-Seyyid Abdullah bin Seydî Hüsameddîn Hüseyin bin
                     Amasya  a’yânından  Bünyâd  Çelebi  bin  Mustafa  Efendi  bin  eş-Şeyh  Abdülganî                                es-Seyyid  Feridüddîn  Mehmed  el-Fergânî  el-Kubâvî  mahdûmudur.  784’de  atasıyla  beraber
               Efendi’nin oğludur. Amasya ulemâsından okuyup icâzetnâme aldı. On beş yıldan ziyâde ders                               Amasya’ya geldi. Burada tahsîl-i ulûm edib [539] müderris, kadı oldu. 818 zelzelesinde zehre-
               okuttu. Mucîz oldukdan sonra Köprü, Zile, Merzifon kasabalarına kadı oldu. [536]                                       çâk olarak vefât  etdi. Ulemâ-yı  sâdâtdan muhterem  bir zât  idi. Mahdûmu  “Kuba Evliyâsı”
                     Ba’dehû  ba’zı  ekâbir-i  ulemânın  mazhar-ı  himâyesi  olup  sancaklara  ve  mükerreren                         demekle meşhûr eş-Şeyh Hüsameddîn el-Halvetî’dir.
               Amasya’ya kadı olarak terakkî gördü. Vilâyetlere kadı olup Trabzon kazâsından munfasıl ve
               mütekâid olduğu halde 1079 hudûdunda vefât etdi. Kibâr-ı kudâtdan âlim, müstakîm bir hâkim                                   Abdülkâdir Efendi-Sivasîzâde
               idi. Birâderi Mustafa Efendi’dir.                                                                                            Amasyalıdır. Amasya’da Mehmed Paşa müderrisi olan Sivasî Hasan Efendi’nin oğludur.
                                                                                                                                      Mevlânâ  Abdîzâde’den  ikmâl-i  tahsîl  edib  ders-i  âm  ve  müderris-i be-nâm  oldu.  Ba’dehû
                     Abdülfettâh Bey-Zaîm                                                                                             meslek-i kazâya girip kasabât ve bilâda kadı olarak 918 sâlinden sonra vefât etdi. Ulemâ-yı
                     Amasya  züamâsından  Mehmed  Bey’in  oğludur.  Sarı  Beyzâde  zannolunur.  Pederinin                             kudâtdan idi.
               vefâtında  nâil-i  zeâmet  olup  “Zaîm  Fettah  Ağa”  demekle  meşhûrdur.  Ba’dehû  mükerreren
               Amasya Alaybeyi olarak İran muhârebâtına iştirâk etdi. Mükerreren Sarı Beyzâde Mehmed                                        Abdülkâdir Efendi-Seydî Hüsamzâde
               Paşa ile halef selef olup 1167’de Levend muhârebesinde yaralandı. Ba’dehû vefât etdi.                                        Amasyalıdır.  Ulemâ-yı  sâdât-ı  Hüseyniyye’den  Mevlânâ  Şemseddîn  Ahmed  bin  es-
                                                                                                                                      Seyyid  Abdülkerîm  bin  es-Seyyid  Abdullah  bin  Seydî  Hüsameddîn  Hüseyin  el-Fergânî
                     Abdülfettâh Efendi-Fazlızâde                                                                                     mahdûmudur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm edib müderris olmuşdu. Amasya vâlisi Şehzâde Sultân
                     Amasya mahkemesi kâtibi ve nâibi olan Hacı Ahmed Efendi’nin oğludur. Pederinden                                  Ahmed  zamanında  pek  muhterem  olup  yedi  emîrlerden  sayıldı.  931  hudûdunda  vefât  etdi.
               mevrûs  olan  bir  çok  cihâta  mutasarrıf  ve  meclis-i  a’yân  a’zâsı  olup  1245’de  vefât  etdiği                  Meşâhîr-i sâdâtdan âlim, halûk bir zât idi. Oğulları es-Seyyid Mehmed, Ahmed Çelebilerdir.
               zannolunur.  A’yândan  ehl-i  kalem  bir  kâtib-i  hoş-nüvîs  idi.  Oğlu  Mehmed  Emîn  [537]                          İstanbul’da [540] mescidi olan Şeyhü’l-Harem es-Seyyid Mehmed Çelebi bunun oğludur.
               Efendi’dir.
                                                                                                                                            Abdülkâdir Efendi-Kâdirî
                     Abdülkâdir Çelebi-Küpeli Şeyh                                                                                          Amasyalıdır. Şehzâdeliğinde Yavuz Sultân Selim Hân’ın muallim-i irfânı olan Mevlânâ
                     Tokatlıdır.  Tokat’da  medfûn  olan  eş-Şeyh  Alâeddîn  Ali  bin  Abdülmennân  bin  Ali                          Muhyiddîn  Mehmed  Çelebi  bin  Mûsâ  Çelebi  mahdûmu  ve  tercemesi  geçen  Küpeli  Şeyh
               mahdûmudur. Gençliğinde Amasya’ya gelip Mevlânâ Hüsâmeddîn Hüseyin el-Mevlevî’den                                      Abdülkâdir Çelebi hafîdidir. Buna Kadızâde denirdi. Amasya’da tahsîl-i ulûm ve Mevlânâ Abdî
               ulûm-ı Arabiyye ve Farisiyye’yi öğrendi. Sonra Mevlânâ Şerefeddîn Mehmed el-Erzincanîden                               ve Bahşî Efendilerden ikmâl-i tahsîl ederek müderris oldu.
               usûl-i şer’iyyeyi vesâir ulûm-ı âliyeyi aldı.                                                                                Ba’dehû İstanbul’a gidip Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi’den mülâzım ve müderris
                     Bir müddet tedrîs-i ulûm ederek Amasya hükümdârı el-Hâc Şâdgeldi Pâdişâh’a kendini                               oldu. 917’de Abdurrahman Efendi’nin azlinde Rumeli kudâtından olup hayli bilâd-ı celîleye
               saydırdı.  Ba’dehû  Mevlânâ  eş-Şeyh  İbrâhim  el-Basrî  meclisine  devam  ederek  tasavvufa                           kadı olduğu halde 945 hudûdunda vefât etdi. Meşâhîr-i kudâtdan idi.


               166  Müellif “Abdülfettâh Efendi-Sîbek” tercemesini boş bırakmıştır. (Ed.)
               167  Müellif “Abdülfettâh Ağa-Hazînedâr” tercemesini boş bırakmıştır. (Ed.)

                                                           518                                                                                                                    519
                                                           522
   518   519   520   521   522   523   524   525   526   527   528