Page 527 - 6-8
P. 527

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Abdülkâdir Efendi-Hacı Bayrâmzâde
                     Meşâhîr-i kudâtdan yukarıda tercemesi yazılan Abdülazîz [546] Efendi bin Hacı Bayram                                   Abdülkâdir Efendi-Fazlızâde es-Seyyid el-Hâc
               Efendi’nin oğludur. Asrının ulemâsından ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve Kuba’da i’mâr                                     Amasya şehir kethüdâsı olup 1131 senesi şevvâlinde vefât eden Fazlızâde el-Hâc Ali
               edilen Hüsâmiyye medresesi müderrisi oldu. Pederinin i’mâr etdiği bu medrese müderrisliği                              Efendi’nin oğludur. Tahsîl-i ilim ve kitâbet edib mukâtaât iltizâmâtı işleriyle iştigâl ederek
               uhdesinde yıllarca kaldı.                                                                                              temâyüz etdi. Bedestân kethüdâsı ve meclis a’yân a’zâsı oldu. 1181 sâline doğru vefât etdi.
                     Ba’dehû meslek-i kazâyı ihtiyâr ederek kasabâta kadı ve bilâda nâib olup 1081 yılından                           Birâderi es-Seyyid Abdülazîz Efendi ve diğer birâderi el-Hâc Saîd Ahmed Ağa’dır.
               sonra vefât etdi. Kudât-ı sütûde-simâtdan âlim, hüsn-i hâl ile ma’rûf idi. Mahdûmu ulemâdan
               Mehmed Efendi olup Hüsâmiye müderrisi olmuşdu.                                                                               Abdülkâdir Efendi-Hatîbzâde
                                                                                                                                            Amasya’da Saraçhâne Câmii hatîbi Hâfız Mehmed Efendi’nin oğludur. Tahsîl-i ulûm
                     Abdülkâdir Paşa-Hâce Paşazâde                                                                                    ederek ders-i âm ve pederinin irtihâlinde Saraçhâne hatîbi ve ba’dehû câmi-i mezkûrun kürsî
                     Amasya  a’yânından  Dede  Ali  Bey  bin  Hâce  Ahmed  Paşa’nın  oğludur.  Meşâhîr-i                              şeyhi olduğu halde 1200 senesi recebinde vefât etdi. Âlim ve “Kadrî” mahlasıyla şâir idi. Ba’zı
               züamâdan olup birkaç defa Amasya Alaybeyi ve ba’dehû Kara İbrâhim Paşa sadâretinde mîrlivâ                             mecmualarda  Kadrî’nin  eş’ârına  tesâdüf  edildiyse  de  bunun  olduğu  anlaşılamadı.  Oğlu
               ve ba’dehû mîr-i mîrânî olarak sancakları devretdi. Rumeli muhârebâtında yararlığı görülüp                             Mehmed Saîd Efendi hatîb oldu. [550]
               1109’da Karesi mutasarrıfı iken 1110’da vefât etdi. Oğlu Ali Bey’dir.
                                                                                                                                            Abdülkâdir Ağa-Müjdecizâde el-Hâc
                     Abdülkâdir Ağa-Hacı Mansurzâde Hacı                                                                                    Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından olup Amasya’da mektebi olan Müjdeci el-Hâc Mustafa
                     Hacı İlyâs Mahallesi eşrâfından Hacı Ali Ağa bin Hacı Mansur Ağa’nın oğludur. Evâ’il-                            Ağa’nın  oğludur.  Pederinin  vakfına  mütevellî  ve  mukâtaât  mültezimi  olup  cesâret  ve
               i hâlinde sipâhi [547] olarak Rumeli ve Girit muhârebelerine iştirâk ederek terakkîler gördü.                          faâliyetiyle temâyüz eylediğinden Canikli Hacı Ali Paşa bunu kendi dâiresine aldı. Silâhdârı
               Amasya’da sipâhi kethüdâyeri, cizye muhassılı, Sivas vilâyeti cizyedârı olarak temâyüz etdi.                           yapdı.
                     Bir  müddet  Hüseyin  ve  Firûz  Ağaların  vakfına  mütevellî  ve  Meclis-i  a’yân  a’zâsı,                            1191  gurre-i  muharreminde  paşanın  oğlu  Mikdâd  Ahmed  Paşa  vezâretle  Amasya
               mükerreren şehir kethüdâsı oldu. 1111’de Amasyalı Sefer Ağazâde Elçi Mehmed Paşa Şam                                   mutasarrıfı oldukda bunu Mikdâd Paşa’ya kethüdâ nasbederek Amasya’ya gönderdi. Mikdâd
               vâlisi ve emîrü’l-hâc oldukda Surre-i Hümâyûn emîni olarak Hicâz’a gitdi.                                              Paşa tarafından Amasya mütesellimi olup paşasıyla beraber geldi.
                     1112’de Hâcdan avdet esnâsında Ma’an civârında urbân eşkiyâsı Hâc kâfilesini basdıkda                                  1192  gurre-i  muharreminde  Mikdâd  Paşa’nın  kethüdâlığında  kalıp  mütesellimlikden
               merdâne müdâfaa ve emvâl-i mîrîyyeyi muhâfaza ederek şehîden vefât etdi. Amasya ricâlinden                             çekildi. 1193’de Hacı Ali Paşa Cebbârzâde Mustafa Bey harbinde Hacı Ali Paşa mağlûben
               hânedân, yiğit, erbâb-ı servetden bir zât idi.                                                                         bütün âilesi efrâdıyla Rusya’ya firâr eylediğinden açıkda kalıp sene-i mezbûrenin zilka’desinde
                     Oğulları el-Hâc Ahmed, Mehmed, Mustafa ağalarla vüzerâdan Köse Ali Paşa’dır. Hacı                                Karahisâr-ı Şarkî’ye nefy edildi.
               Ahmed ağa dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarındandır. Oğulları Abdülkâdir, Mehmed ağalardır. Bunlar                                  1195 senesi evâilinde afv u ıtlâk edilerek Gözdaşoğullarıyla Amasya’ya geldi. Şa’banın
               yukarıda yazıldı. Hacı Mehmed Ağazâde Abdülkâdir Efendi ve Hacı Mustafa Ağazâde Hacı                                   [551] gurresinde ikinci defa Amasya mutasarrıfı olan Mikdâd Ahmed Paşa’nın kethüdâsı ve
               Hâfız  Mehmed,  Hüseyin  Ağalar  da  meşhûr  olup  bunlara  ve  bunların  evlâdına  “Hacı                              zilhiccesi gurresinde sânîyen Amasya mütesellimi oldu.
               Kadirzâdeler” denir. [548]                                                                                                   1196 senesi gâyesinde mütesellimlik uhdesinden alınıp kethüdâlıkda kaldı. 1201 senesi
                                                                                                                                      gurre-i muharreminde üçüncü defa Amasya mütesellimi ve gâyesinde ma’zûl ve kethüdâlıkda
                     Abdülkâdir Ağa-Hacı Kadîrzâde                                                                                    ber-devam  olup  1203  senesi  şevvâlinin  gurresinde  müthîş  şikâyetler  üzerine  Mikdâd  Paşa
                     Esbak  Amasya  mütesellimi  el-Hâc  Ahmed  Ağa  bin  Abdülkâdir  Ağa’nın  oğludur.                               azledildi.
               Gençliğinde Cebe Ocağı’na girip tedrîcen terakkî ederek 1143’de Ocak kethüdâsı ve 1145’de                                    Muahharan Mikdâd Ahmed Paşa Diyarbekir vâlisi oldukda yine kethüdâsı olarak beraber
               Lala Osmân Paşa’nın himmetiyle Cebecibaşı oldu.                                                                        gitdi. Fakat Diyarbekir halkı da şikâyetler etdiğinden azl ve vezâreti ref’ edilerek Paşa Filibe’ye
                     1147’de  Efendisi  i’dâm  edildikde  infisâl  ederek  1148’de  kapıcıbaşılıkla  Mora  vilâyetine                 i’zâm edildikde bu Amasya’ya geldi.
               cizye muhassılı olarak gönderildi. Ba’dehû hizmetleri devr ederek 1161 sâlinden sonra vefât etdi.                            1206  senesi  zilhiccesinin  evâilinde  Amasya’da  yapılan  tahkîkât  evrâkı  Divân-ı
               Mahdûmu Mehmed Ağa’dır.                                                                                                Hümâyûn’a  takdîm  edilerek  Paşa’nın  mezâlim  ve  seyyiâtı  sâbit  görülüp  Filibe’de  Mikdâd
                                                                                                                                      Ahmed Paşa ve Amasya’da bunun ile Gözdaşoğulları Hacı Mustafa, Ebûbekir ağalar i’dâm
                     Abdülkâdir Efendi-Hacı Kadîrzâde                                                                                 edildiler. Her üçü de Mikdâd Ahmed Paşa’nın ef’âline kurbân oldular. [552]
                     Amasya a’yânından olup 1141’de vefât eden Hacı Mehmed Ağa bin Hacı Abdülkâdir
               Ağa’nın oğludur. Amasya’da biraz tahsîl-i irfân etdikden sonra pederinin vefâtında İstanbul’a                                Abdülkâdir Efendi-Mîrzâzâde
               gidip amcası Ali Paşa’nın himmetiyle Bâb-ı âlî aklâmından birine girdi.                                                      Amasya  mütesillimi  Mîrzâ  Ağazâde  Hacı  İbrâhim  Ağa’nın  oğludur.  Gençliğinde
                     Kalemde  terbiye  görüp  amcasının  vezâretinde  kâtibi  oldu.  Ba’dehû  sadâret  mektûbî                        İstanbul’a gidip baş defterdâr Amasyalı İsmail Efendi’nin dâiresine ve buradan sadâret mektûbî
               kalemine girip hulefâdan ve 1162’de Hâcegân-ı Divân-ı Hümâyûn’dan [549] görüldü. 1173’de                               kalemine girdi. Burada tefeyyüz ederek müşârün-ileyhin baş defterdârlığında baş halîfe oldu.
               vefât  etdiği  “Defter-i  Kassâm”ından  anlaşıldı.  Mahdûmu  Ali  Efendi  de  Hâcegân-ı  Divân-ı                             1212’de Amasyalızâde Hacı İbrâhim Efendi’nin himmetiyle Hacegân-ı Divân-ı Hümâyûn
               Hümâyûn’dan idi.                                                                                                       zümresine iltihâk ederek Büyük Kale tezkirecisi oldu. Ba’dehû Selanik Baruthânesi nâzırı ve
                                                                                                                                      buradan  gelip  rikâb-ı  hümâyûn  mektûbçusu  olarak  parladı.  Bundan  fazlasına  ecel  müsâade
                                                                                                                                      etmeyip 1221’de vefât etdi. Haydar Paşa’da medfûndur. Erbâb-ı tedbîr ve tasarrufdan bir zât
                                                                                                                                      idi.



                                                           522                                                                                                                    523
                                                           526
   522   523   524   525   526   527   528   529   530   531   532