Page 532 - 6-8
P. 532
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
ileyhin hizmetinde i’timâdını kazanıp nişâncısı oldu. Ancak şehzâdenin mu’temedi olan
Sülimiş Çelebi bunu istirkâb ederek azl etdirdi. Ceddînin evkâfına mütevellî olarak 959
hudûdunda vefât etdi. Âlim, kâmil, hattât idi.
Abdülkerîm Efendi-Lütfizâde
Amasyalıdır. Kazasker Çorumluzâde Ali Efendi’nin birâderi Lütfullah Çelebi
mahdûmudur. İstanbul’da ikmâl-i tahsîl edib mülâzım, müderris ve sonra kadı oldu. 957’de
Anadolu Kazaskeri Amasyalı Sinan Efendi’nin arzıyla mesleğinde terakkî eylediğinden erbâb-
ı hasedi harekete getirdi. Sinan Efendi aleyhinde arz edilen şikâyetlerden biri de bu idi. 170
Tahkîkâtı esnâsında sâhib-i tercemenin istihkâkı Amasya vâlisi Şehzâde Sultân
Mustafa’nın mu’temedi Sülimiş Çelebi vasıtasıyla şehzâdenin taleb ve iltimâsı tebeyyün
etdiğinden [563] kazâdan çekilip Musûl defterdârı oldu.
Ba’dehû Rûm eyâleti-Sivas defterdârı olarak temâyüz etdi. 967’de İstanbul’da
muhâsebeci görülüp Hâcegân-ı Divân zümresine iltihâk etdi. Bundan sonra vefât etdi. Âlim,
ehl-i kalem, muktedîr bir zât idi. Birâderi Yûsuf Çelebi’dir.
Abdülkerîm Efendi-İmâmzâde Şeyh
Amasya’nın Şehreküsdü Mahallesi’nde zâviyesi olan Halvetiyye meşâyih-i kirâmından
Sinâneddîn Efendi’nin dâmâd ve halîfesi ve Çeribaşı Câmii imâmı Ahmed Efendi’nin oğludur.
Pederinin vefâtında câmi-i mezkûr imâmı ve şeyhinin irtihâlinde zâviyesi şeyh-i benâmı oldu.
Kırk yıl kadar icrâ-yı meşîhat, câmi-i mezkûrda imâmet, halka vaaz ve nasihat ederek
iştihâr etdi. 987 hudûdunda vefât eyledi. Âlim, zâhid, mü’tekad-ı enâm, imâm-ı ecel, bir pîr-i
kerâmet-simîr idi. Şeyhinin yanında medfûndur.
Abdülkerîm Paşa-Abdullah Paşazâde
Amasyalıdır. Abdullah Paşa mütevellîsi Mehmed Bey bin Abdülkerîm Bey bin İskender
Bey bin Abdullah Paşa’nın [564] mahdûmudur. “Hacı Key Paşa” demekle meşhûr olan bu zât
züamâdan olup eşkiyâ harbinde şecâat ve sadâkati görüldüğünden Amasya Alaybeyi oldu.
Ba’dehû hizmet ve sadâkatle Sadr-ı a’zam ve Serdâr Kuyucu Murad Paşa’ya kendisini
beğendirdiğinden Çankırı Beyi sonra Ankara Beylerbeyi oldu. 1025’de Kars Beylerbeyi,
1028’de sânîyen Çankırı mutasarrıfı ve buradan 1029’da Selanik Beylerbeyi oldu.
1030’da Lehistan harbine gidip 1032’de Silistre Beylerbeyi görüldü. Ba’dehû vefât etdi.
Şecî’, hâdim-i din ve devlet-i ricâlden idi. Oğlu Hüseyin Bey “Hacı Paşazâde” demekle meşhûr
oldu.
Abdülkerîm Ağa-Cebecioğlu
Amasyalıdır. Meşhûr sipâhilerden Mahmûd Ağa’nın oğludur. Bu da sipâhi olup hayli
muhârebelere girdi. Karayazıcı eşkiyâsına karşı durdu, bunlarla çarpıştı. Kuyucu Murad
Paşa’ya hizmetiyle çatıp sipâhi kethüdâsı oldu. Nasûh Paşa’nın sadâretinde muhassıl-ı emvâl
olup Trabzon’a gönderildi. Ba’de’l-azl Amasya’ya gelip 1033’de vefât etdi. Erbâb-ı hizmetden
idi. [565]
Abdülkerîm Paşa-Yahnikapan
Amasyalıdır. Sofular Mahallesi’nde Sandûkîzâde Mehmed Efendi’nin mahdûmu ve
mevâlîden Abdülcelîl Efendi’nin birâderidir. İstanbul’a gidip Sultân Bâyezîd Medresesi’nde
ikâmet ve ulemâdan tahsîl-i ulûma gayret etdiği esnâda talebe arasında “Yahnikapan” diye
şöhret aldı.
170 “Tahkîkat defteri” ve Sinan Efendi’nin berâeti Topkapı Sarayı’nda görüldü.
527
531

