Page 533 - 6-8
P. 533
Amasya Tarihi Cilt: 11
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hıfz-ı Kur’ân edib tecvîd ve kıraati, sadâsı güzel olduğundan Sultân Bâyezîd Câmi-i Ba’dehû müderris olup Amasya medreselerini devr ederek Hâtunîye-i Tokat müderrisi
şerîfine imâm ve hatîb oldu. Ulûm-ı edebiyye ve hesâb işlerinde mahâreti olduğundan mâlîye oldu. 1058’de Halfet Gâzi müderrisliği ile tekâüd edilip sonra vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan bir
aklâmına girdi. Zekâ ve cerbezesi sâyesinde baş defterdâr Ahmed Paşa’nın inhâsıyla 1019’da zât idi.
Sivas ve ba’dehû Karaman defterdârı oldu.
1021’de Karaman Beylerbeyi ve ba’de’l-azl 1024’de Bekir Paşa’nın azlinde Küçük Abdülkerîm Efendi-Kadızâde es-Seyyid
Hasan Efendi baş defterdâr oldukda defterdâr-ı şıkk-ı sânî olduğu “Teşrifât defteri”nde görüldü. Amasya kadısı Hakâlalı es-Seyyid Mehmed Bahâeddîn Efendi’nin mahdûmudur.
Dördüncü Sultân Murad’ın 1031 zilka’desinde cülûsundan az sonra baş defterdâr olarak Amasya’da ikmâl-i tahsîl etdikden sonra Hakâla’da Kâsım Bey müderrisi oldu. Bu
teayyün etdi. müderrislikten kadı olarak kasabâtı devretdi. 1068’de Niksar kadılığından Amasya Nakîbü’l-
1032 senesi rebîülevvelinde rütbe-i vezâreti ihrâz ederek makâmında mekîn oldu. Ancak eşrâf kâim makâmı olduğu halde 1071’de vefât etdi. Kibâr-ı sâdâtdan ve kudât-ı sütûde-
1034 senesi [566] zilhiccesinde nüfûz ve servet-i azîmesinden ve saray ricâline şiddet-i simâtdan bir zât idi.
intisâbından dolayı kendisini istirkâb eden sadâret kâim makâmı Gürcü Mehmed Paşa’nın
tahrikâtıyla kıyâm eden sipâhilerin fitnesi pâdişâhı ızdırâba düşürmüştü. Abdülkerîm Paşa-Hacı Paşazâde
Bunu fırsat bilen Gürcü Mehmed Paşa bu fitneye sebeb defterdâr olduğunu pâdişâha arz Amasyalıdır. Ceddi Abdullah Paşa vakfının mütevellîsi [569] Hacı Paşazâde Hüseyin
ederek Sultân Murad’ı fevkalâde kızdırdığından der-akeb azl ve müsâdere edilmesi fermânı Bey’in oğludur. Gençliğinde sipâhi olup Bağdad harbinde cesâret ve şecâati görüldüğünden
çıktı. Çerkes Derviş Mehmed Paşa’nın dâiresine girdi. Ba’dehû müşârün-ileyhin silahdârı ve
Bunun üzerine bîçâre hapsedilerek mâlını söyletip almak için türlü işkenceler tertîp ve sadâretinde kethüdâsı oldu.
çıplak vücûduna ateş gibi kızgın demirler basılarak i’dâm edildi. Vâsıta-i nüfüzu olan mâl ve 1065 rebîülevvelinde sadr-ı müşârün-ileyhin vefâtı üzerine Amasya’ya geldi. 1069’da
emlâkı alındı. Gürcü Mehmed Paşa da 1035 şevvâlinde Receb Paşa’nın tahrîkâtıyla sipâhiler Abaza Hasan Paşa’nın isyânında Köprülü Mehmed Paşa’nın tarafdârı olup âsîleri terbiyede
elinde katl ü i’dâm edilerek cezâsını gördü. ikdâm ederek Köprülü Paşa’nın teveccühünü kazanmaya çalıştı.
Abdülkerîm Paşa, âlim, gâyet muhâsib, umûr ve ahvâl ve devlete vâkıf, muktedîr bir zât Çünkü Efendisinin sadâretinde Köprülü Paşa’nın İstanbul’dan teb’îd ve vezâretinin
idi. Sultân Murad’a ve saray erkânına bezl-i nüfûz ederek kendisini beğendirdiğinden ihrâz-ı ref’inde infiâlini kazanmışdı. Bu hizmetleri o infiâli biraz tahfîf ederek 1070’de Sivas eyâleti
vezâret etmiş, sadârete kadar yükseleceği anlaşıldığından vüzerânın istirkâbına [567] kurbân hazînedârı oldu.
gitmiştir. 1078’de Amasya havâlîsinde türeyen eşkiyânın tenkîlinde büyük hizmetler etdiğinden
Paşa’nın katil ve müsâderesinden sonra ortada kalan hemşîresi Ayşe ve zevcesi rebîülevvelinde Batum Beylerbeyi oldu. 1080’de ma’zulen gelip Abdullah Paşa evkâfına
Ümmühânî hanımlar kendi talepleri üzerine vatanları olan Amasya’ya gönderilmiş ve Sofular mütevellî olduğu halde 1083 senesinde vefât etdi. Şecî’, müdebbir, hânedân bir zât-ı kerîm idi.
Mahallesi’nde babadan kalan hânelerinde ikâmet edib her birine yevmî altmışar akçe [570]
verilmiştir.
Abdülkerîm Bey-Hacı Paşazâde
Abdülkerîm Efendi-Kadızâde Amasya eşrâfından Hacı Abdülkerîm Paşazâde Hasan Bey’in oğludur. 1083’de
Amasya kadısı Amasyalı Mustafa Efendi’nin oğlu ve fuzalâdan Küçük Hâce Mehmed amcazâdesi Abdülkerîm Paşa’nın vefâtı üzerine ceddi Abdullah Paşa vakfına mütevellî olduğu
Efendi’nin kardeşidir. Amasya’da ikmâl-i tahsîl edib tedrîse mülâzım ve müderris oldu. halde 1091’de vefât etdi. A’yândan, hânedân bir zât idi. Mahdûmu Mehmed Bey ve hafîdi
Amasyalı Ömer Efendi Hâce-i Sultân Osmân-ı Sânî oldukda İstanbul’a gitdi. Çeşmî Hüseyin Efendi ricâldendir.
Fazl ve kemâli takrîr ve beyânı ulemânın istihsânını celb eylediğinden Ömer Efendi’nin
uhdesinde bulunan Ayasofya Câmii kürsî şeyhliği buna tevcîh edildi. Abdülkerîm Ağa-Dedeoğlu
On iki yıl kadar bu vazîfesiyle iştihâr edib 1042 senesi recebinin sekizinci günü vefât Köprülüdür. Fâzıl Ahmed Paşa’nın dayısı Büyük Ali Ağa bin Dede Yûsuf Ağa’nın
etdiği muhâsebe defterinde görüldü. Fâzıl, afîf, müttakî, gâyet müteşerri’, ifâdesi açık, beyânı oğludur. Sadr-ı müşârün-ileyhin dâiresinde terbiye görüp silâhdârı oldu. Girit harbinde
mü’essir, zâhid bir zât idi. müşârün-ileyhe yarandığı halde sonradan gücendirdi.
Bu yüzden Köprü’ye geldi. Kara Mustafa Paşa’nın sadâretinde Köprü voyvadası oldu.
Abdülkerîm Efendi-Sarı Nâibzâde Ba’dehû Ayşe Hânım evkâfına mütevellî ve Köprü a’yânı olduğu halde 1106 senesi hudûdunda
Amasya nüvvâbından “Sarı Nâib” demekle meşhûr Mürüvvetzâde Mehmed Efendi bin vefât etdi. Köprü’de âlî bir medrese yaptırdı. Emlâkını da bu medrese mesâlihine vakfetdi.
Mürüvvet Ağa bin Şehsuvâr Kethüdâ’nın oğludur. Bu da tahsîl-i ilim ederek kasabâta nâib ve Meşâhîr-i ulemâ bu medresede müderris olmuşlardı. Erbâb-ı hayır ve hasenâtdan idi. [571]
kadı oldu. 1058 sâlinden sonra vefât etdi. Oğlu Muslî Çelebi Helkis Mahallesi’nde 1071’de
bilâ-veled vefât etmişdir. [568] Abdülkerîm Efendi-Müftîzâde
Merzifonludur. Gençliğinde Kara Mustafa Paşa’nın himmetiyle Saray-ı Hümâyûn’a girip
Abdülkerîm Efendi-Yeniceli Enderûn’da terbiye gördü. Kitâbeti güzel olduğundan Dârüssaâde Ağası Yûsuf Ağa’nın kâtibi
Amasya’nın şark-i cenûbîsinde bulunan Yenice köyünde Defterdâr Mahmûd Efendi ve paşanın sadâretinde muîni oldu. Ancak 1095 senesi muharrreminde Paşa’nın i’dâmında azl
Câmii imâm ve hatîbi Muhyiddîn Efendi’nin oğludur. Amasya’da Kadızâde Küçük Mehmed ve ihrâc edildi.
Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl edib tedrîse mülâzım ve ders-i âm oldu. 1099 senesi muharreminde Sultân Süleyman-ı Sânî’nin cülûsunda Siyâvuş Paşa’nın
himmetiyle bâ-rütbe-i hâcegânî Bâb-ı âliye me’mûr olup 1103’de Merzifonî Hacı Ali Paşa
528 529
532