Page 535 - 6-8
P. 535
Amasya Tarihi Cilt: 11
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Sadr-ı a’zam oldukda tezkirecisi ve 1104 senesi rebîülevvelinde rikâb-ı hümâyûnda defter Câmiinde vaaz ve nasîhat ederek köylülerin ahlâkını tehzîbe çalışdı. 1221 yılından sonra vefât
emîni oldu. etdi. Âlim, kâmil, zâhid, sâlih bir zât idi. Dâmâdı Hüseyin Efendi’dir.
1105 senesi evâilinde baş muhâsebe ve ba’de’l-azl 1107’de dârphâne emîni oldu. 1108’de
vefât etdi. Erbâb-ı kalemden bir zât idi. Birâderi sudûr-ı ulemâdan Hâfız Abdurrahman Abdülkerîm Ağa-Avkatlızâde Hacı
Efendi’dir. Amasya yeniçerilerinden Serdâr Mahmûd Ağa’nın oğludur. Bu da yeniçeri ve alemdâr
olup mükerreren Amasya serdârı oldu. 1241 senesi zilka’desinde Yeniçeri ocağı sönmüş ve
Abdülkerîm Bey-Hacı Paşazâde Amasya’da azgın yeniçeri serdârları i’dâm ve nefyedildikleri esnâda mu’tedil harekâtından
Amasya a’yânından ve Abdullah Paşa vakfı mütevellîsi Mehmed Bey bin Abdülkerîm dolayı masûn kalmışdı. [575]
Paşa’nın oğludur. Pederinin vefâtında ceddi evkâfına mütevellî ve meclis-i a’yân a’zâsı [572] 1244’de Rusya harbinde işe yaradığından kendisine tekâüd vazîfesi verildi. Ba’dehû
olup 1141 sâlinden sonra vefât etdi. Oğulları Mehmed, Mustafa Beylerdir. a’yân ve idâre meclisi azâlığında bulunarak memleketin hayır ve nef’ine çalışdı. 1257’de vefât
etdi. Müsin, mu’tedil, adı gibi kerîm ve hânedân idi.
Abdülkerîm Efendi-Hıfzızâde
Yörgüç Paşa müderrisi Hacı Hâfız Ali Efendi bin Hıfzı Abdurrahman Efendi’nin oğludur. Abdülkerîm Efendi-İngiliz
İkmâl-i tahsîl etdikden sonra müderris, kadı olup kasabâtı devr ederek 1158 hudûdunda vefât Amasyalıdır. Akdağ nâhiyesinin Akvirân köyünde Hüseyin Efendi bin Ali sulbünden
etdi. Ulemâ-yı kudâtdan idi. doğdu. Yukarıda tercemesi yazılan Akdağlı Hacı Mustafa Efendizâde Abdülkerîm Efendi’nin
kerîmezâdesidir. Amasya’da İçerişehir’de Kara Osmân Efendi medresesinde ikâmet ve Canikli
Abdülkerîm Efendi-Nureddinzâde Hacı Mehmed Efendi’nin halka-i tedrîsine mülâzemet etdi. Sipâhi Hâfız Ömer Efendi’den de
Lâdiklidir. Sâhibü’l-hâl Ahmed-i kebîr zâviyesi şeyhi es-Seyyid Mehmed Nureddîn okudu.
Efendi’nin oğludur. Amasya’da ikmâl-i tahsîl edib kasabâta kadı ve birâderlerinin vefâtında 1253 tahrîr-i nüfûsunda o medresede yazıldı. Ba’dehû İstanbul’a gidip Vidinli Mustafa
mezkûr tekke vakfına mütevellî olduğu halde 1187’de vefât etdi. Mahdûmu silâhdâr-ı şehriyârî Efendi’nin dersinde ikmâl-i tahsîl etdi. Verdiği parlak imtihânda Fatih Câmii ders-i âmlarından
es-Seyyid Abdullah Ağa’dır. ve müderris oldu.
Eyyâm-ı tedrîsinde ikmâl-i devre-i medâris ederek 1281’de Yenişehir Fenâr mollası,
Abdülkerîm Bey-Hacı Paşazâde Hacı ba’dehû meclis-i kebîr-i maârif a’zâsı olup 1286’da Haremeyn ve ba’dehû İstanbul [576]
Amasya a’yânından Hacı Mustafa Bey bin Abdülkerîm Bey’in oğludur. Meşâhîr-i pâyeleriyle taltîf edildi.
a’yândan olup mükerreren hâciyân ve a’yân meclislerine a’zâ ve ceddi vakfına mütevellî olduğu İrtihâline kadar tedrîsine devam edib Laleli Câmi-i şerîfine “Mutavvel”, “Mevâkıf,
halde 1196 sâlinden sonra vefât etdi. [573] Metâli’”, “Tefsîr-i Beyzâvî” kitâblarını okutdu. Mükerreren icâzetler verdi. Son dersi Tefsîr-i
Beyzâvî olup;
Abdülkerîm Efendi-Şeyhzâde 171 َنوُّب ِ حُت ا مِم اوُقِفْنُت ى تَح ر ِ بْلا اوُلاَنَت ْنَل
Amasya’nın Halvetiyye meşâyih-i kirâmından Hacı İbrâhim Efendi’nin oğludur. âyetini tefsîr ve takrîri esnâsında kendisine hafîf bir baş ağrısı geldi.
Amasya’da tahsîl-i ulûm edib ulemâdan oldu. 1159’da İçerişehir’de Mahmûd Çelebi Tekkesi 1303 senesi rebîülâhirinin yirminci gecesi bu ayın dersine bakarken başını rahle üzerine
şeyhi olduysa da 1160’da ref’ edildiğinden İstanbul’a gitdi. Orada kürsi meşâyihinden olup koyup rûhunu Tanrısına teslim etdi. Bâ-irâde-i seniyye cesed-i şerîfi Fatih Sultân Mehmed
Eyüp Câmii kürsi şeyhi olduğu halde 1179 şa’bânında vefât etdi. Eyüp Mezârlığı’nda Türbesi civârında garb tarafından türbeye girerken sağ tarafda yol kenarına defnedildi.
medfûndur. Ulemâ-yı meşâyihden idi. İstanbul ulemâsının ittifâkıyla hâtimetü’l-muhakkikîn, umdetü’l-müdekkikîn, her fende
fâzıl, a’lem-i ulemâ, ekmel-i fuzalâ, takrîr ve beyânı güzel, ahlâk ve etvârı ahsen, hâzır-cevâb,
Abdülkerîm Efendi-Hâbilzâde seriü’l-intikâl, uzunca boylu, sözü ve özü doğru bir zât idi. Mahdûmu Gıyâseddîn Bey kendisine
Amasya’da Hızır Paşa müderrisi iken Üsküdar’da vefât eden Veliyüddîn Efendi bin çekmedi.
Mehmed Efendi bin Ehlullah Efendi’nin oğludur. Amasya ve İstanbul’da ikmâl-i tahsîl edib Derler ki sadr-ı esbak Fuâd Paşa, hazreti iftâra da’vet eder. Sofra başında hâzır olan
1172’de müderris ve ders-i âm olarak tedrîs-i ulûma hasr-ı evkât etdi. beylerden [577] biri; “Hâce Efendi! Abdesthânede neden yemek yenmez” diye sorar. Hazret de
Mucîz oldukdan sonra Gümüşlü Müftîzâde Ahmed Efendi’nin meşîhatında Selanik “Mahdûm beyler görür de ‘Bey babamız ne yiyor!’ derler” cevâbını verir.
mollası olarak mahreç mevâlîsinden oldu. 1212’de Mısır mollası ve 1214’de Mekke-i Abdülkerîm Efendi, İngiliz dilini bilirdi. İngiltere hükûmeti ilmî bir mes’ele için bir
Mükerreme kadısı olup müddet-i örfîyyesi hitâmında avdet ve Şam’a vüsûlünde vefât etdi. mütehassıs istemiş, Osmanlı Hükûmeti de müşârün-ileyhi Londra’ya göndermiş olduğundan
Âlim, kâmil, müstakîm, ehl-i hayır bir zât-ı [574] sütûde-simât idi. Emlâkını vakfederek kendisine “İngiliz” lakâbı verilmişdir.
pederinin kabrini yaptırmış, cüzhânlarına vazîfeler vermişdir. Mahdûmu Mahmûd Nidâî Âsâr-ı ilmiyyesinden “Mizânü’l-Adl” adlı bir eseri pek meşhûrdur. Bu eserinde şark ve
Efendi’dir. garb ulemâsının mantık hakkındaki efkârı ve mütâlaâtını tedkîk eder. Diğer âsâr ve ta’lîkâtı da
vardır.
Abdülkerîm Efendi-Müftîzâde
Amasya müftüsü Akdağlı Şeyh Hacı Mustafa Efendizâde Ali Efendi’nin oğludur.
Ürgüplü Hacı Ahmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu. Zühd ve takvâsı gâlib bir
zât olduğundan ceddînin Akdağ nâhiyesinde kâin Akvirân köyüne gidip orada inzivâ etdi. Köy
171 Âl-i İmrân, 3/92 “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz.” (Ed.)
530 531
534