Page 593 - 6-8
P. 593
Amasya Tarihi Cilt: 12
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Paşa’ya verildiğinden mîrlivâ olup 1081’de Konya Muhârebesi’nde vefât etdi. Amasya mutasarrıfı
Mehmed Paşa da bu muhârebede şehîd olmuştu. Asdikâ-yı ümerâdandır. [119]
Abdül Bey-Abdüllatîf
Merzifonludur. Tercemesi yazılan Abdüllatîf Paşazâde Mehmed Bey’in oğludur.
Züamâdan iken Amasya mütesellimi Merzifonlu Mehmed Ağa ile birlikte Revân Harbi’ne
gitmişti. Mehmed Ağa yararlıklar gösterip mîr-i mîrân olduğu esnâda mîrlivâ oldu.
Harbten yaralı olarak dönüşte Amasya’da ikâmet edib 1176 hudûdunda vefât etdi. Evlâdı
Amasya’da kaldı. Bunlara “Abdüloğulları” dendi. Bunlardan Köprülü Tâhir Mehmed Efendi
ma’ârifde teftîş ve mu’âyene encümeni a’zâsından olmuştu.
Abdî Baba-İbikoğlu
Tercemesi yukarıda yazılan İbik Baba’nın torunu ve Ahmed Baba’nın oğludur. Baba İlyâs
Horasânîzâde Âşık Alî Paşa’nın mürîdlerinden olup tarîkat-ı Babâiyye hulefâsından ve sonra
İlyâs Köyü’nde bir ocak ve tekke uyandırmakla oranın şeyhi oldu. Sivas hükümdârı Sultân
Eratna’nın tarafdârı olarak 754 hudûdunda vefât etdi. Pek ünlü bir Baba idi.
Abdî Bey-Emîr Muineddîn Abdullah
Amasya ümerâsından Atabeg oğlu İlyâs Bey’in mahdûmu [120] ve Atabeg Gâzi
Vakfı’nın mütevellîsi ve 804’de Timur Harbi’nde vefât ettiği yukarıda “Abdullah Bey Emîr
Ebü’l” diye yazıldı. Osmanlı târîhinde Abdî Bey ve Yörgüç Paşa’nın câmii kapısında Abdullah
diye yazılıdır.
Abdî Bey-Yörgüç Paşazâde
Amasya vâlîsi Atabegzâde vezîr Yörgüç Paşa’nın sulb-i evlâd-ı kirâmındandır.
Züamâdan iken ümerâdan olup 847’de Varna Harbi’nde birâderi Hızır Bey’le beraber şehîden
vefât etdi. Kibâr-ı ümerâdan idi. Mahdûmu Alî Bey’dir.
Abdî Çelebi-Mevlânâ Abdullah
Amasyalıdır. Şeyhîzâde Abdülğanî Çelebi oğludur. Abdülkerîm Hâtemî Çelebi
birâderidir. Mevlânâ Abdî-i Amâsî demekle meşhûrdur. Birâderiyle beraber Mevlânâ
Cemâleddîn Yûsuf Tokâdî’den ve Mevlânâ Rükneddîn Ahmed bin Mahmûd el-Cendî
Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve Halfet Gâzi müderrisi oldu.
Amasya’da yıllarca neşr-i ulûma himmet edib hayli efâzıl yetiştirdi. Kemâl Paşazâde gibi
bir zâtın [121] üstâd-ı kemâli olmuştu. 883 vak’asında Gerçekzâde Şemseddîn Ahmed Çelebi
yerine Amasya müftüsü oldu.
888’de Amasya fetvâsı Cemâlîzâde Zenbilli Alî Çelebi’ye verildiğinden Yörgüç Paşa
müderrisi ve 893’de Sultân Bâyezîd evkâfına ilk mütevellî ve 896 vak’asında ikinci def’a
Amasya müftüsü ve Sultân Bâyezîd müderrisi oldu.
897’de Mevlânâ Kâsım İzârî Sultâniye müderrisi ve müftü olarak geldikde evkâf-ı
Sultâniyye tevliyetiyle kaldı. 903’de Müftü Alî Çelebi Hicâz’a gittiğinden üçüncü def’a
Amasya müftüsü ve Sultân Bâyezîd müderrisi oldu ve dört yıl kadar fetvâ ve tedrîs ile iştiğâl
ederek 907 ramazânında dâr-ı kudse intikâl etdi.
Fâzıl, usûl ü fürû’da kâmil, fünûn-i akliyye ve nakliyyede gâyet mâhir, müttakî’,
üstâzü’l-küll bir zât idi. Amasya’da iki sülâle bıraktı. Biri sülâle-i nesebiyyesidir. Mahdûmu
Muhyiddîn Mehmed Çelebi’dir. Bunun mahdûmu Alâeddîn Alî Çelebi’dir. Bunun evlâd ve
ahfâdı vardır.
Diğeri sülâle-i ilmiyyesidir. İki koldan Sa’âdeddîn Taftazânî ile Seyyid Şerîf Cürcânî’ye
varır. Birinci [122] üstâdı Mevlânâ Rükneddîn Ahmed Cendî, Tâceddîn İbrâhim el-Hatîbü’l-
Amâsî, Sinânüddîn Yûsuf et-Tokâdî vâsıtalarıyla Sa’âdeddîn Mes’ûd Taftazânî tilmîzîdir. İkinci
590
592