Page 479 - muze
P. 479
itibaren tuğralarda “şah” tabiri iki defa kullanılmaya başlamıştır. III. Mehmed’in
tuğrasında metindeki “şah” kelimesi kaldırılmış, Sultan I. Ahmed’ten itibaren “şah”
kelimesi yeniden metine girmiştir. I. Mahmud’un tuğrası ile daha önce baba ismine
bağlı olarak kullanılan “han” ünvanı, sultanın ismine bağlı olarak yazılmaya
başlanmıştır. Buna bağlı olarak sultan ismi ile kullanılan “şah” ünvanı tuğra
metninden çıkartılmıştır. 1762 tarihinde III. Mustafa’nın saltanatının beşinci
senesinde, tuğrasında yapılan değişiklikle “han” kelimesi metinden çıkartılarak,
“şah” ünvanı terkrardan tuğra metnine alınmıştır. I. Abdülhamid’in tuğralarında
“han” kelimesi yeniden eklenmiş, “şah” kelimesi ise kaldırılmıştır. Daha sonra tuğra
metninde değişiklik yapılmayarak sadece bazı tuğraların sağ boşluğuna “mahlasları”
dahil edilmiştir. 569 Tuğra 15. yüzyılın sonlarından itibaren tezyini bir önem
kazanmıştır. Tuğralar Osmanlı Devleti’nde fermanlardan mimariye, el sanatlarından
sikkelere kadar pek çok yerde uygulama alanı bulmuştur. Sikkeler üzerinde ilk tuğra
şekli Emir Süleyman’ın (1402-1411) gümüş akçeleri üzerinde görülmeye
başlamıştır. 570 Tuğranın altın sikkelerde görülmesi ise II. Mustafa (1695-1703)’nın
eşrefi’lerine rastlamaktadır. 571
Osmanlı sikkeleri üzerinde yazı ve tuğra en çok görülen kompozisyonlardır.
Katalogda 121 adet örnekte tuğra yer almaktadır. I. Bayezid, I. Mehmed, II. Murad,
II. Mehmed, II, Bayezid, I. Selim (Yavuz), I. Süleyman (Kanuni), II. Selim, III.
Murad, İbrahim ve II. Mustafa dönemlerine ait sikkelerde tuğra bulunmamaktadır.
Emir Süleyman’a ait 1 adet (Kat. No. 5) tuğralı sikke bulunmaktadır. Tuğrada
“Emir Süleyman bin Bayezid (Bayezid oğlu Emir Süleyman” yazmaktadır.
I. Ahmed dönemine ait 4 adet sikkeden 2 tanesi (Kat. No. 47, 48) tuğralıdır.
Tuğrada “Sultan Ahmed bin Mehmed Han (Mehmed Han oğlu Sultan Ahmed)”
yazısı yer almaktadır.
II. Süleyman’a ait 4 adet (Kat. No. 50, 51, 52, 53) sikke tuğralı olup, “Şah
Süleyman bin İbrahim Han-El- muzaffer dâimâ (İbrahim Han oğlu Şah Süleyman-
Dâimâ kazanan)” yazmaktadır.
569 Umur, Osmanlı Padişah Tuğraları, s. 28.
570 Kolerkılıç, Osmanlı İmparatorluğunda Para, s. 19
571 Paksoy, “Anadolu’da Altın ve Gümüşe vurulan Osmanlı Damgası”, s. 200.
470