Page 149 - 1-4_2
P. 149
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 1
Gelmiş nice meczûb-ı İlâhî nice müştâk
Çıkmış oradan dehre nice kâmil ü uşşâk
Gûyâ burada olmuş idi âlem-i mîsâk
Pür-feyz ü himem zâviyedir dâr-ı Amasya
[223] Amasya'nın hâk-i feyznâkinden şimdiye kadar zuhûr eden meşâyih-i kirâm-ı
tarîkat pek çok olup tarîkında temâyüz veyâhud müceddidâne bir şu'be-i tarîkat te'sîs edenlerin
şöhreti cihetinden tedkîk olunursa Amasya, gûyâ mu'azzam bir zâviye-i füyûzât olduğu sâbit
olur.
Çünkü Amasya, fethinden yarım asır sonra "Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî"ye merkez-i
saltanat olduğu zamân sultân-ı müşârün-ileyh bir medrese bir de hânkâh ya'nî tekke binâ ve
medreseyi ulûm ve ma'ârifin neşr ve ta'mîmine ve hânkâhı da ahlâk-ı umûmiyyenin ıslâh ve
tehzîbine tahsîs ederek medeniyyet-i İslâmiyyeyi Amasya'da te'sîs ve tahkîm ve fırka-i ehl-i
salîbin muhâcemâtından harâb olan mevâki'i i'mâr ve tanzîm etmeğe bezl-i himmet etmiş idi.
Amasya'da ilk hânkâhı binâ eden sultân-ı müşârün-ileyhin evâhir-i asrında hânkâh-ı
mezkûr şeyhlerinden ancak "Mahmûd Baba" nâmıyla meşhûr olan "Sirâceddîn Mahmûd bin
Alî" ve ba'dehû mahdûmu zann olunan "Alâ'eddîn Mehmed bin Mahmûd" olduğu tetebbu'ât ve
tahariyyâtdan ma'lûm olabildiyse de bunların tarîkatı tamâmen bilinemedi. Ba'dehû bu
hânkâhın şeyhliği 628 târîhinden i'tibâren "Baba İlyâs-ı Horasânî" demekle meşhûr olan
"Şücâ'eddîn Ebu'l-Bekâ İlyâs bin Alî el-Horasânî"nin fazl u kemâli, zühd ü takvâsı ve kesret-i
etbâ'ı ile kesb-i ehemmiyet eylediğinden meşhûr "Baba İshâk-ı Kefersûdî" baba-yı
müşârün-ileyhin [224] sâye-i irşâdına dehâletle te'mîn-i makâsıd edebilmiş ve yalancı
peygamberliğini baba-yı müşârün-ileyhin nüfûzundan istifâde etmek sûretiyle i'lân eylemiş idi.
"Baba İlyâs-ı Horasânî" tarîkati meşâyih-i ehl-i sünnetden "Cüneyd-i Bağdâdî"
hazretlerine mensûb ve mezheb-i ehl-i sünnete muvâfık olarak intişâr ve "Tarîkat-ı Babâ'iyye"
nâmıyla iştihâr edib kabûl-i âmmeye mazhar olmuşdur. Merkûm "İshâk Baba" esâsen
"Tarîkat-ı İbâhiyye"yi iltizâm ederek da'vâ-yı nübüvvet etmiş olduğundan "Babâ'iyye" tarîkına
zâhiren sülûku, "Tarîkat-ı Babâ'iyye"yi enzâr-ı âmmede şâ'ibedâr edemez.
"Baba İlyâs-ı Horasânî" oğulları "Şemseddîn Mahmûd Tugrâ'î" ile "Fahreddîn Alî"nin
vüzerâ-yı Selçûkiyye'den olarak iştihârı, "Babâ'î" tarîkının intişârını mûcib olduğundan üçüncü
oğlu "Muhliseddîn Mûsâ Baba" hânkâh meşîhatinde bulunarak merci'-i enâm olduğu gibi
baba-yı müşârün-ileyhin hulefâsından "İbik Baba" ve "Behlûl Baba" ve "Saltuk Baba"
Anadolu'da fevkalâde sâhib-i nüfûz ve ikbâl olmuşdur.
"İbik Baba"nın Amasya'da hânkâh şeyhi olduğu esnâda tarîkat-ı Mevleviyye ricâlinden
"Veliyyeddîn Ahmed Dede" meşhûr olup "Alâ'eddîn Ali Pervâne Bey" 714 hudûdunda ilk
Mevlevîhâne'yi binâ etmiş ve ikinci olmak üzere Amasya'da Mevlevî tarîki zuhûr etmişdir.
Ancak "Muhlis Babazâde Alâ'eddîn Ali Âşık Paşa" hânkâh şeyhi olduğundan "Babâ'î" tarîki
mütefevvik olmuşdur. Amasya'da [225] vâki' olan hâdisât-ı mühimme tedkîk olunursa, şu iki
tarîk ricâlinin yekdiğerine mukâbil ittihâz etdikleri evzâ'ın âmil-i mü'essir olduğu anlaşılır.
Fakat "Pîr İlyâs-ı Halvetî" hazretlerinin Şirvân'dan avdetiyle beraber Amasya'da zuhûr
eden "Tarîkat-ı Halvetiyye", "Babâ'î ve Mevlevî" tarîklerinin ricâline numûne-i imtisâl olacak
derecede müntesiblerini ulûm-ı ma'ârife teşvîk, zühd ve takvâya tergîb ederek ümerâ ve a'yâna
ta'arruz ve tedâhülden men' etmiş olduğu cihetle kabûl-i âmmeye mazhariyetle pek çabuk
intişâr etmişdir.
"Sultân Murâd Hân-ı Sânî" hazretlerinin devrinde "Zeynî" ve "Nakşıbendî" tarîkleri de
şâyi' olarak oldukça intişâr eylediyse de "Habîb-i Karamânî" ve "Çelebi Halîfe" hazerâtı gibi
kibâr-ı sulehâdan Halvetîler pek ziyâde iştihâr eyledikleri cihetle bu iki tarîk ile "Babâ'î,
Mevlevî" tarîkleri eski şöhretlerini gâ'ib etmişlerdir.
136
148