Page 150 - 1-4_2
P. 150

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Fakat devr-i "Selîm Hân-ı Evvel"de "Nakşbendiye" ricâlinden "Sun'ullâh Buhârî" gibi
               kâmil  bir  mürşid-i âlî-himmet,  Amasya'da  neşr-i  tarîkat  etmeğe  başladığı  zamân,  füyûzât-ı
               Nakşbendiye  kulûb-ı  ümmeti  teshîr  ve  ricâl-i  Halvetiyye'yi  de  tenvîr  ederek  neşr-i  envâr
               etmişdir. 960 târîhinden sonra "Kâdirî, Celvetî, Şa'bânî" tarîkleri de zuhûr eylediyse de ricâl ve
               etbâ'ı  kalîl  olduğu  cihetle  pek  çok  devâm  edememiş  ve  1047'de  "Bayrâm  Paşa",  "Amasya
               Mevlevîhânesi"ni  müceddeden  inşâ  [226]  ederek  tarîkat-ı  Mevleviyye'yi  ihyâ  edib  1160
               hudûdunda Halvetî, Nakşbendî ve Mevlevî tarîkleri cümlesine fâ'ik olmuşdur.
                      Kibâr-ı  muhaddisînden  "Turhâlî  eş-Şeyh  Mustafa  En-Nakşbendî"  hulefâsı  Sivas
               vilâyetinde tekessür ederek Nakşbendî tarîki cümleye tefevvuk etmiş ve ba'dehû Nakşbendiye
               tarîkinden teşa''ub eden "Mîrzâcânî" ve "Hâlidî" kolları Amasya'da kesb-i rüchân edib şimdiye
               kadar neşr-i füyûzât etmekde bulunmuşdur. Şu turuk-ı aliyyenin ricâline mesken olan zâviyeler,
               tekkeler Amasya'da medâris-i  ilmiyyeye tekâbül  edecek derecede kesîr olduğundan hurûf-ı
               hecâ tertîbi üzere tahrîr olundu:
                      1- "Ak Hasanoğlu Tekkesi": Sultân Bâyezîd’in şarkında vâki' "Abdullatîf Efendi'nin
               Kütübhânesi"  ittisâlindedir.  Bu  tekkeyi  esbak  Amasya  mütesellimi  "Ak  Hasanzâde  el-Hâc
               Hâfız  Hasan  Ağa"  1245'de  binâ  ve  meşîhatini  ricâl-i Halvetiyye'den  "es-Seyyid  eş-Şeyh
               İbrâhim Hakkı Efendi"ye i'tâ etmişdir. Bunun irtihâlinde halîfesi "es-Seyyid eş-Şeyh Mansûr
               Efendi" tekke şeyhi olup 1283'de irtihâlinden sonra dershâne ve 1303'de altı fetvâhâne ve üstü
               medrese ittihâz edilmişdir.
                      2- "Ehlullâh Tekkesi":Ok Meydânı üzerinde Hızır Paşa Mahallesi’nde olup "Meydân
               ağası" demekle meşhûr esbak Amasya mütesellimi "el-Hâc Hızır Ağa" tarafından 1064'de binâ
               edilmişdir. [227] Bu zâviyede "Hâbilzâde eş-Şeyh Ehlullâh Efendi" 1110 târîhine kadar icrâ-yı
               meşîhat  eylediğinden  "Ehlullâh  Tekkesi"  nâmıyla  iştihâr  etmişdir.  Bu  tekke  Halvetîler'e
               mahsûs olup "eş-Şeyh Yahyâ Efendi" ve "Hamâmcızâde eş-Şeyh Mehmed Efendi" tekke şeyhi
               olarak ma'rûf olmuşlardır.
                      3-  "Üçler  Tekkesi":  Üçler  Mahallesi’nde  Sa'dî  Çelebi  Câmi-i  şerîfi’nin  ittisâl-i
               garbîsinde olup hulefâ-yı Nakşbendiye'den "Kırımlı eş-Şeyh Îsâ Efendi" hânesi iken 1238'de
               zâviyeye  tahvîl  ve  vakf  etmişdir.  Hânenin  süknâsı  evlâdına  meşrût  olduğundan  irtihâlinde
               mahdûmu  zâviyedâr  olduysa  da  meslek-i  kazâda  bulunmakla  meşîhat  vâkıfına  münhasır
               olmuşdur.
                      4-  "Çilehâne  Tekkesi":  Hazret-i  Pîr  İlyâs-ı  Halvetî  Türbesi’nin  şimâlinde  bulunan
               Ya'kûb Paşa Dâ'iresi derûnundadır. Bu tekkeyi 815'de ümerâ-yı Osmâniye'den "Ya'kûb Paşa",
               müfti's-sekaleyn  "Gümüşlüzâde  Abdurrahmân  Çelebi"  için  binâ  ve  tevliyetini  hulefâsından
               "Şemseddîn Mehmed Buhârî"ye ve evlâdına ve inkırâzında "Mü'eyyed Çelebi"ye ve evlâdına
               tahsîs etmişdir.
                      Bu  tekke,  hulefâ-yı  Halvetiyye'ye  mahsûs  olup  hazret-i  pîrin  yerine  dâmâdı
               "Gümüşlüzâde Pîr Abdurrahmân Çelebi", ba'dehû "Pîr Şemseddîn Mehmed Buhârî", ba'dehû
               hazret-i pîrin mahdûmu "Pîr Celâleddîn Abdurrahmân Çelebi", 843'de Saraclar şeyhi [228] "Pîr
               Sun'ullâh-ı Halvetî", ba'dehû "Pîr Zekeriyyâ el-Halvetî" ve ba'dehû "İğnecizâde Pîr Safiyyeddîn
               Mahmûd el-Halvetî", ba'dehû "Kubalı Çelebizâde Pîr Abdurrahmân Hüsâmî Çelebi", ba'dehû
               903'de  "Gümüşlüzâde  Pîr  Muhyiddîn  Mehmed  Çelebi",  ba'dehû  921'de  "Buhârî-zâde  Pîr
               Mehmed el-Halvetî",  ba'dehû  "eş-Şeyh  Ya'kûb  el-Halvetî",  ba'dehû  hulefâdan  "eş-Şeyh
               Abdurrâhmân-ı  Halvetî",  ba'dehû  mahdûmu  "eş-Şeyh  İzzeddîn  Hasan  el-Halvetî",  ba'dehû
               diğer  mahdûmu  meşâhîr-i  ulemâdan  "eş-Şeyh  Hüsâmeddîn  Hüseyn-i  Halvetî"  hazerâtı  bu
               çilehânede şeyh-i âlî-şân olmuşlardır. Amasya Halvetîleri arasında bu silsile-i Halvetiyye'ye
               "Silsiletü'z-Zeheb" denmişdir.
                      Ba'dehû çilehâne şeyhi bulunan "eş-Şeyh Mehmed Efendi" 1099 fırtınasında irtihâl edib
               "es-Seyyid İbrâhim Efendi" ve 1116'da bu da fevt ile mahdûmu "es-Seyyid Mehmed Efendi"
               şeyh ve mütevellî olmuşlardır. 1168'de "es-Seyyid Mehmed Efendi"nin irtihâlinde ulemâdan
               "Hâfız es-Seyyid Mahmûd Efendi" şeyh olduysa da 1172'de ref' olunarak "Hâfız es-Seyyid

                                                           137
                                                           149
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155