Page 388 - 1-4_2
P. 388

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               ile Karamânîler arasındaki rekâbet-i siyâsiyyenin menşe'i, karâbet-i ırkiyye olduğunda şübhe
               yokdur.
                      Karamânîler,  Selçûkîler'e  ve  Osmânlılar'a  ırkan  fâ'ik  ve  hükûmete  lâyık  olduklarını
               iddi'â 443   etmelerine  mukâbil  bunlar  da  Karamânîler'i  çürütmek,  [487]  enzâr-ı  âmmeden
               düşürmek için Karaman Bey'in pederi bulunan Nûreddîn Tugrak Bey'in Nûre Sûfî adlı oduncu
               ve  âdî,  yâhud  Ermenî  ve  mühtedî  bir  adam  olduğunu  işâ'a  etdikleri  cihetle  müverrihîn-i
               Selçûkiyye'den İbni Bîbî, evvelki rivâyâtı ve müverrihîn-i Osmâniye'den birçokları da ikinci
               işâ'âtı yazmışlardır. Bu işâ'âtın her ikisi de te'sîrât-ı siyâsiyyeden ibâret ve hilâf-ı hakîkat olduğu
               ednâ te'emmül ile zâhir olur.

                      Seyfeddîn Banukşâh
                      Esbak Amasya vâlîsi Nûreddîn Tugrak Bey'in dâmâdı olan Şerefeddîn İnâc Beyzâde
               Tuğrul  Bey'in  oğlu  olup  727  senesinin  nısf-ı  hükûmet-i  evvelinde  Karamâniyye  tarafından
               Amasya  vâlîsi  olmuşdur.  Ikdu'l-Cümân'da  Amasya  kadısı  Şemseddîn  Muhammed  bin
               el-Hallâtî'nin Anadolu'dan firâren 727 recebinde Şâm'a geldiği mazbût olduğuna nazaran Yahşî
               Bey'in Amasya'yı zabtı ve Banukşâh'ın emâreti 727 cumadelâhiresinde olduğunu iş'âr eder.
                      Ravzatü's-Safâ,  Habîbü's-Siyer, Ikdu'l-Cümân,  Târîhu'l-İslâm,  Mesâlikü'l-Ebsâr  ve
               Târîh-i Yezdî gibi tevârîh-i mühimmenin verdiği ma'lûmata nazaran eyâlet-i Rûmiyye vâlîsi
               vekîli olan Iranc Noyin, Emîr Timurtaş'ın [488] firârından sonra Karamânzâde Yahşî Bey'in
               istîlâ etdiği Amasya ve havâlîsini kurtarmak için gâretgerâne bir sûretde geliyor, Niksar emîri
               Savcı Beyzâde Sirâceddîn Toganşâh Bey  444  ve Canik havâlîsi emîri Hâbil oğlu Tuli Bey 445  gâret
               eden Tatarlar'a karşı koyarak memleketlerini muhâfazaya çalışıyorlardı.
                      Karamânzâde Yahşî Bey, eyâlet-i Rûmiyye ümerâsından pek çoklarını kendisine celb
               ederek  bunlarla  beraber  Iranc  Noyin'i  Niksâr  dâhilinde 446  harben  öldürüyor,  ma'iyyeti  olan
               yağmâcıları  dağıtdığı  cihetle  Türkmenler'in  nazarında  nüfûzunu  artırıyor,  Sivas'ı  zabt  eden
               Aretna  Noyin  dahi  o  taraflarda  serbest  kaldığından  Iranc  Noyin'in  mündefi'  olması  işine
               yarıyordu.
                      Bu harbi müte'âkib eyâlet-i Rûmiyye vâlîsi Emîr Alî Pâdişâh kuvve-i mevcûdesiyle
               beraber Kemâh'a kadar gelmiş idi. Fakat şiddetli bir kış ortalığı kapatmış olduğundan Sivas'da
               ikâmet ve o tarafları istîlâ eden Aretnâ Bey'i Rûm eyâletinde vekîl-i emâret nasb ederek avdet
               etmiş  ve  728  evâsıtında  Horasân  vâlîliğine  nakl  olundukda  Emîr  Şeyh  Hasan-ı  Kebîr  bin
               Hüseyin  bin  Akboğa  bin  İlikân  el-Celâyirî  eyâlet-i  Rûmiyye  vâlîsi  ya'nî  Anadolu  vâlî-i
               umûmîsi olmuşdur.
                      Amasya vâlîsi Banukşâh, şimdiki Dârü's-Selâm Mahallesi'nde kâ'in [489] Dârü's-Selâm
               Sarây-ı Selçûkiyyesi'nde ikâmet ederek civârında bir mescid-i şerîf ve çeşme binâ etmişdir.
               Yahşî Bey'in havfından Şâm'a firâr eden Amasya kadısı Şemseddîn Muhammed bin el-Hallâtî
               yerine  Cemâleddîn  Abdülazîz  bin  Muhammed  bin  el-Garmînî  Amasya  kâdı'l-kudâtı  ve
               Mecdeddîn Îsâ bin el-Hakkârî nâibi olmuşdur.
                      Anadolu vâlî-i umûmîsi Emîr Şeyh Hasan Noyin 729 evâ'ilinde bir kuvve-i külliye ile
               Anadolu'ya gelip Karamânzâde Yahşî Bey'i inkıyâda da'vet ve eyâlet-i Rûmiyye sultânı Ebû
               Sa'îd Bahâdır Hân nâmına istîlâ ve ümerânın inkıyâdını te'mîn ve Aretna ve Bânukşâh gibi
               beyleri makâm-ı emâretde ibkâ ederek Irâk'a gitmiş ve Bağdâd şehrinde ikâmet ederek oradan
               eyâleti idâre etmişdir.



               443   Bu  iddi'âyı  müverrihlerden  Karamân  tarafdârı  olanların  pek  ziyâde  tervîc  etdikleri  görülmekdedir.  Fakat
                  Osmânîler'in  mensûb  oldukları  Dura  (Tugrâ  Hân)  bütün  Türkistân'da  hâkim  bir  hâkân  olduğu  hâlde
                  Karamânîler'in cedd-i a'lâsı Oğuz Hân, Kafkasya'da Şirvân eyâleti hükümdârıdır.
               444   Mesâlikü'l-Ebsâr'ın "Toğancık" dediği budur.
               445    Buna mu'ahharan "Sultân Tuli" denmişdir.
               446   İrac Köyü'nün önündeki sahrâda bu harbin vukû'u zann olunur.
                                                           686
                                                           387
   383   384   385   386   387   388   389   390   391   392   393