Page 387 - 1-4_2
P. 387
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
anarlarından hangi soya mensûb olduğuna dâ'ir akvâl-i müverrihîn muhtelif ve bir kısmı
yukarıdan beri sırası geldikçe mezkûrdur.
Müverrihîn-i Osmâniye'den Ramazânzâde Mehmed ve Emîr Hasanzâde Mustafa
Cenâbî Çelebiler gibi pek çokları Karaman Bey'in babası, Baba İlyâs Horasânî mürîd-i hâsı
Amasyalı Nûre Sûfî olduğunu müttefikan beyân ediyorlar. İbni Bîbî dahi ibtidâ-yı fethinde
Ermenâk'da tavattun eden Türkmenler'den Nûre [484] Sûfî'nin oğlu Karaman diye yazıyor.
Karaman'ın Şemseddîn Üngüz nâmında bir kardaşı olduğunu söylüyor. Şikârî ve Neşrî gibi
kudemâ-yı müverrihîn de Karaman Bey'in Türkmenler'den Oğuzlu kabîlesinden Nûreddîn bin
Sa'deddîn bin İbrâhim Hân'ın mahdûmu olduğunu kayd etmekdedirler.
Ikdu'l-Cümân'da Bedreddîn Mahmûd el-Aynî diyor ki: "Türkmen kabâ'ilinin en büyüğü
Kınık'dır. Selâtîn ve mülûk ve Benû Selçûk ve Sultân Alp Arslan-ı Selçûkî ile gelip şehirlere
yerleşen Türkmenler bu kabîledendir. Yahmur Oğulları, Varsak, Haydu Oğulları, Süleyman
Paşa Oğulları ve Karaman Oğulları bu Türkmenler'dendir. Evlâd-ı Karaman'ın cedd-i a'lâsı
Nûre Sûfî olup "Karaman, Oğuz Hân, Tekir Hân" nâmında üç oğlu var idi. Bunlar Evlâd-ı Oğuz
Hân olup Alâ'iyye bilâdına hâkim olmuşlardır. Bunların aslı bilâd-ı Ermenâk'dan "Kamış"
denilen yerdendir. Karaman, Ermenâk dâhilinde Bekkusun adlı bir yerde medfûndur".
Şu rivâyât-ı muhtelifeden müstebân olduğu üzere Karaman Bey'in babası, Nûreddîn'in
muhaffefi olan Nûre Sûfî olduğu ve Türkmenler'den Oğuzlu yâhud Oğuz Hânlu kabîlesinden
bulunduğu muhakkakdır. Ancak Nûre'nin Amasyalı yâhud Ermenâklı olmasında ve Oğuz
Hânlu kabîlesinin Kayı neslinden yâhud Kınık soyundan bulunduğunda ihtilâf-ı sûrî vardır.
Lâkin şu ihtilâfın aslı tedkîk olunursa Nûre Sûfî'nin vatan-ı aslîsi çabuk ta'ayyün eder.
Çünkü Ermenâk beldesi, Sultân [485] Alâ'eddîn Keykubâd devrinde 625 senesinde feth edildiği
ve Karaman Bey'in takrîben elli yaşlarında 660 târîhlerinde vefât eylediği Târîh-i İbni Bîbî, el-
Aylemü'z-Zâhir, Câmiu'd-Düvel, Ikdü'l-Cümân gibi tevârîh-i mühimmede mezkûr olduğuna
binâ'en Karaman Bey'in pederi ve kendisi Ermenâk fethinden mukaddem mevcûd oldukları
âşikârdır. Bu cihetle Ermenâk beldesi Karaman Bey'e vatan-ı aslî olamaz.
Esbak Amasya vâlîsi olup 632'de vefâtıyla Amasya'da binâ eylediği mescidinin
ittisâlinde el-yevm mevcûd olan türbesinde medfûn olduğu anlaşılan Nûreddîn Tugrak Bey'in
pederi, kayden Sa'deddîn Suli Bey bin İbrâhim olduğu mazbût ve Tugrak Bey'in Seyfeddîn
Salâr, Şemseddîn Ugur, Hüsâmeddîn Timur nâmında üç oğlu ve Şerefeddîn İnâc Bey nâmında
bir dâmâdı ma'lûmdur.
Şâyân-ı dikkatdir ki Karamânzâde Yahşî Bey ufak bir fırsatdan istifâde ederek derhâl
Amasya'yı istîlâ ediyor, emâretini de Tugrak Bey'in dâmâdı olan İnâc Bey'in hafîdi Banukşâh'a
veriyor, ba'dehû Banukşâh'ı müte'âkib Tugrak Bey'in Salar Bey'den hafîdi Şihâbeddîn Şâdî Bey
Amasya emîri oluyor 442 , sonra Bânukşâh'ın hafîdi olan İkinci Bânukşâh Aksarây'da ikâmet
ederek bu Yahşî Bey'in oğlu [486] Alâ'eddîn Alî Bey'e dâmâd olmakla bunun kızından Alî,
Süleyman Beyler nâmında iki oğlu mukayyed bulunuyor.
Şu kadar delâ'il ve kuyûd-ı târîhiyyenin mecmû'u da tesâdüfât-ı garîbeye haml edilmesi
mümkün olamadığı cihetle Ramazânzâde Mehmed ve Emîr Hasanzâde Mustafa Cenâbî
Çelebiler'in rivâyeti kısmen kuyûda muvâfakat etmekdedir. Binâ'en-aleyh Karaman Bey'in
pederi esbak Amasya vâlîsi olan Nûreddîn Tugrak Bey bin Sa'deddîn Süli Bey bin İbrâhim
olduğu ve aslen Amasyalı bulunduğu zannı kesb-i kuvvet eder.
Karaman Bey'in mu'ahharan Ermenâk beldesi dâhilinde kâ'in "Kamış" adlı mevki'de
meskûn ve "Bekkusun" demekle meşhûr olan yerde medfûn olması şu asla muhâlif değildir.
Oğuz Hânlu kabîlesi Oğuzlu demekle de ma'rûf olup Ikdü'l-Cumân'ın sûret-i kaydına
nazaran "Kanık, Kınık" soyundan ayrılmış olduğu anlaşılırsa da Kayı neslinden teşa''ub etmiş
bir oymak olduğu meşhûrdur. İşte Kayı neslinden temeyyüz etmiş bir oymak olan Osmânlılar
442 Bu Şâdî Bey'in oğlu Balabân Beg Karamânîler tarafından Divriği emîri idi ve orada nesli mevcûddur.
685
386