Page 396 - 1-4_2
P. 396

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Amasya vâlîsi Şâdî Bey'in üç kardeşi vardı: Şemseddîn Muhammed Bey, Kemâleddîn
               Ahmed  Bey,  Cemâleddîn  Fîrûz  Bey.  Bunlardan  Fîrûz  Bey,  Amasya  sipehsâlârı,  askerî
               kumandânı idi. İki gözü mesâbesinde iki de oğlu vardı: Emrullâh, Nasrullâh Çelebiler. Şâdî
               Bey'in köleleri, câriyeleri pek çokdu. Nüfûz ve hükûmeti pek keskindi.
                      Şâdî  Bey'in  zamânında  Amasya  vilâyeti  Sinop,  Samsun,  Karahisâr-ı  Şarkî,  Çorum,
               Tokat ve Amasya sancaklarını şâmil olup Şâdî Bey'in nüfûz-ı emâreti Erzincân'a kadar cârî idi.
               725 senesinde Ankara'da tanzîm ve 735 senesinde Amasya'da tasdîk edilen Fârisiyyü'l-ibâre
               vakfiyesinde bu yerlerdeki emlâk ve emvâlini vakf etmiş idi. 449
                      Amasya'da müstevfî ya'nî defterdâr ve muhassıl-ı emvâl olan emîr-i kebîr Şemseddîn
               Muhammed  Şâh  bin  Ahmed  bin  Ebi'l-Bedr  en-Nahcivânî,  sadru'l-ulemâ  denilen  müftî-i
               memleket  de  Mevlânâ  Şemseddîn  Muhammed  bin  Ahmed  en-Nahcivânî  idi.  Müstevfîye
               "Büyük",  müftîye  "Küçük"  denirdi.  Her  ikisi  de  kibâr-ı  [6]  ulemâdan  idiler.  Muhtesib-i
               memleket, ya'nî Amasya'nın zâbıta ve polis müdîri de emîr-i kebîr İmâdeddîn Ömer bin İbrâhim
               el-Lôrî idi. Buna Amasya Türkleri "Lor Ömer" derlerdi. 450
                      Bunların devr-i ikbâlinde Amasya kâdı'l-kudâtı Mevlânâ İmâdeddîn Ebu'l-Fezâ'il Ömer
               bin  Şemseddîn  Muhammed el-Hallâtî idi. Bu zât  Amasya'da doğmuş,  güzel  Türk terbiyesi
               görmüş, neslen ve rûhen Türk idi. İlim ve fazîlet-i ahlâkiyyesi yüksek, tedbîr ve basîretde yektâ
               idi. Babazâde Hâce Alâ'aeddîn Alî Şâh bin Kutlu Bey'in şerîk-i dersi, refîk-i irfânı idi.
                      Amasya candârı, ya'nî muhâfızı, şehir kethüdâsı, şehir emîni emîr-i kebîr Musliheddîn
               Kutlu Bey'di. Şâdî Bey'in kölesi, Gümüşlüzâde Mahmûd Çelebi dâmâdı idi. Bunun zimâm-ı
               idâresi zâhiren Şâdî Bey'in ve bâtınen Mahmûd Çelebizâde Celâleddîn Abdullah Çelebi'nin
               elinde idi. Amasya a'yânı bu Kutlu Bey'i bütün umûr-ı milliye ve belediyyede kendilerine siper
               ittihâz etmişlerdi. Buna "Kutlu Cândâr" denirdi.
                      Amasya  kalesinin  dizdârı,  ya'nî  kale  muhâfızı  vâlî  Şâdî  Bey'in  birâderi  olan  vezîr
               Kemâleddîn  Ahmed  Bey'di.  Buna  da  "Ahmed  Dizdâr"  denirdi.  Mevlânâ  Bahâ'eddîn
               Muhammed bin Ahî Hasan el-Harezmî de kal’a-i bâlânın imâmı, şeyh-i benâmı idi. Harşene
               kalesinin bütün işleri bunların elinde idi. [7]
                      Ebû  Sa'îd  Bahâdır  Hân'ın  vefâtı  esnâsında  Amasya'da  a'yân-ı  ulemâdan  Mevlânâ
               Cemâleddîn İbrâhim bin İlyâs Aksarâyî, Mevlânâ Rükneddîn bin Muhammed Sinôbî, Mevlânâ
               Kemâleddîn Ebû İshak İsmâ'il bin Ya'kûb Sâlârî, Amasya nâibi Mevlânâ Nûreddîn Osmân bin
               Ya'kûb  Ziyârî  pek  meşhûr  idiler.  Kemâleddîn  Ahmed  bin  Ziyârî,  Musliheddîn  Mûsâ  bin
               Mahmûd Sivasî, Bahâ'eddîn Muhammed Kübrevî de şöhretli müderrislerdendi.
                      Amasya  a'yânı  içinde  Torumtay  oğlu  Şerefeddîn  Ya'kûb  Şâh  bin  Nâsıreddîn
               Muhammed  Pervâne,  Gümüşlü  oğlu  Celâleddîn  Abdullah  Çelebi  bin  Tâceddîn  Mahmûd
               Çelebi, Halifet Gâzi oğlu Alâ'eddîn Alî Bey bin Muhammed pek zî-nüfûz idiler. Ya'kûb Şâh
               baş  a'yân  sayılırdı.  Alî  Bey'in  dâmâdı  olan  "Gül  Bey  oğlu"  demekle  meşhûr  İzzeddîn
               Muhammed Bey bin Saltık Bey de kayınpederinden aşağı değildi.
                      Bunlara  nisbetle  Gümüşlüzâde  Burhâneddîn  Ahmed  Çelebi,  Hâce  Kutbeddîn
               Muhammed Çelebi, Babazâde Nûreddîn Kutlu Bey bin Fîrûz Bey, Sunkur Beyzâde Süleyman
               ve İsmâ'il Beyler, Babazâdeler'den Hâce Fahreddîn Cevherî ikinci derecede a'yândan idiler.
                      Amasya  havâlîsinde  pek  mühim  Türk  beyleri  vardı.  Bunlardan  Kayı  Türkleri
               Amasya'nın cenûb-ı garbî taraflarında otururlardı. Beyleri meşhûr Buşaklu Emîr Bahâ'eddîn
               Kürt Bey'di. Birâderi Sevinc Er (Sevincer) Bey de meşhûr idi. Bunların pederleri Kayı Bey,
               Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî asdikâsındandı. İkâmet etdikleri yerler, Bugün Kayı, Kayı Kürtler,
               Sevincer demekle meşhûr köylerdir. [8]
                      Amasya'nın kıble tarafı olan Öz Nâhiyesi'nde Yazarlu Oymağı tavattun etmişlerdi. Bu
               nâhiyenin hâkimi Yazarlu beyi Kerîmeddîn İrmiş Bey bin Turak Bey'di. Bunun ikâmet etdiği

               449   Bu vakfiyesi kuyûd-ı vakfiye idâresinde mevcûddur.
               450   "Lor"  lugaten,  "Câmi'u'd-Düvel"de  mestûr  olduğu  üzere  "piç  ve  çapkın"  ma'nâsınadır.  Şâdî  Bey'in
                  vakfiyesinde "Ömer-i Lor" yazılıdır.
                                                           693
                                                           395
   391   392   393   394   395   396   397   398   399   400   401