Page 531 - 1-4_2
P. 531

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Tekeli Mehmed Paşa, Ankara havâlîsinde icrâ-yı şekâvet eden Kalenderoğlu üzerine
               me'mûr olmuş, Karesi, Menteşe, Sivas eyâleti askeri de ma'iyyetine verilmişdi. Kalenderoğlu
               Mehmed  Paşa,  Tekeli  Mehmed  Paşa'yı  püskürtdüğü  hâlde  serdârın  kuvvet  ve  salâbetinden
               ürküp Sivas'a doğru yürüdü.
                      Kalenderoğlu  Mehmed  Paşa,  uğradığı  yerleri  harâb  ederek  1016  senesi  şevvâlinde
               Zile'yi basdı. Yanında olan Trabzon toplarıyla döğmeğe başladı. Zile voyvodası çavuşândan
               Hayreddîn  Ağa  bir  merd-i  gayûr  idi.  Müdâfa'a  ederek  Zile'yi  kurtardı.  Bu  esnâda  Sivas
               beylerbeyiliğine Canikli Osmân Paşa ta'yîn olunup sür'atle geldi.
                      1016  senesi  zilka'desinde  Amasya  müftüsü  Köse  Ahmed  Efendi  isti'fâya  mecbûr
               olduğundan birkaç müderrise teklîf edilen Amasya fetvâsını ancak Selânikli İbrîz Mahmûd
               Efendi  kabûl  etmekle  zilhiccesinde  Amasya  müftüsü  ve  Sultâniyye  müderrisi  olup  geldi.
               Hâlbuki  Amasya'da  fuzalâdan  Mü'eyyedzâde  Pîrî  Çelebi,  Harşeneli  İbrâhim  Efendi,
               Dursunzâde Mehmed Efendi gibi erler vardı.
                      Amasya alaybeyisi Murâd Bey, sipâhî kethüdâyeri Haydar Ağa, yeniçeri serdârı Kara
               Hasan Ağa idi. Kibâr-ı zu'amâdan Yularkısdı Sinan Paşazâde İskender Bey, Kesdek Mustafa
               Bey, yeniçeri a'yânından serdâr-ı sâbık Çakaloğlu Hüseyin Ağa, Karabulutoğlu Ahmed Ağa
               meşhûr idi. [373]
                      Kuyucu Murâd Paşa, Haleb havâlîsinde Canpoladoğlu Alî Paşa'nın ve sâ'ir eşkıyânın
               cem'iyyetlerini târumâr ederek 1017 senesi muharremi gurresinde Sivas'a doğru yürümüşdü. İç
               Anadolu'da eşkıyâ, alabildiğine şekâvetler yapıyorlardı. Bunlardan yetişme ümerâ da bunlara
               uymuşlardı.
                      Eşkıyânın ve ümerânın ahvâl ve mezâlimini anlatmak için ahkâm defterlerinde Sivas
               beylerbeyine ve mülhakâtı kadılarına hitâben yazılan 11 muharrem sene 1017 târîhli fermân
               müsveddesi görülmekle buraya derc edildi:
                      "Rûm beylerbeyine ve eyâlet-i mezbûrede vâki' olan kadılara hüküm ki, Kastamonu ve
               Kangırı sancaklarında nâzır-ı emvâl olan Memi Çavuş dergâh-ı mu'allâma mektûb gönderip
               vilâyet-i mezbûreye birkaç senedir ki celâlî eşkıyâsı zuhûr edib ahâlî-i vilâyete ve âyende ve
               revende ve tüccâr ve züvvâra envâ'-ı zulm ü ta'addîleri hadden bîrûn olduğundan gayrı İskilib
               ahâlîsinden Kemerli Alî ve Pîrî ve Simre'den Hacı nâm bölükbaşı kendilerine tâbi' eşkıyâ ile
               gâh zorba sâhibi sancak beyleri ve gâh bi-nefsihî kendiler gezip eyâlet-i mezbûre ahâlîsinin
               emvâl ve erzâklarını nehb ü gâret  ve davarlarını  dahi  sürüp vilâyetlerine alıp gidip dâ'imâ
               hareket ve tuğyân üzere olup bu def'a dahi Çorum sancağı beyi olan kıdvetü'l-ümerâ Alî dâme
               izzuhû 609  gelip ahâlî-i vilâyetin evlerin basıp emvâl ve erzâklarını yağmâ ve talân edib bu âna
               değin ahâlî-i vilâyete eyledikleri zulüm ve ta'addîleri günden güne müştedd olmağla her biri
               yalnız oldukları kasaba ve nevâhî ve kurâda ahvâlleri [374] yerli yerinden hak üzere teftîş ve
               tefahhus olunup şer' ile haklarından gelinmesini arz etmeğin buyurdum ki ..."
                      Her tarafda eşkıyâ ve bunlardan yetişen ümerânın ahvâl ve mezâlimi bundan ziyâde idi,
               eksik değildi. Bütün Anadolu bu derebeylerin zulmünden bîzâr idi. Hiçbir tarafda huzûr ve
               emniyyet, verilen fermânların hükümlerini infâz edecek kuvvet yokdu.
                      Kuyucu  Murâd  Paşa,  herkesin  dört  gözle  beklediği  bir  halaskârdı.  Serdâr  Murâd
               Paşa'nın eşkıyâya karşı gösterdiği şiddetler, eşkıyânın halka karşı irtikâb etdikleri zulüm ve
               dehşetler yanında yine hafîf idi.
                      Kuyucu Murâd Paşa'nın Sivas'a doğru yürüdüğünü duyan Kalenderoğlu, Kara Sa'îd,
               Kepenekli Halîl, Kürd Haydar, Tokatlı Ağacdan Pîrî ve emsâli haramzâdeler yirmi bin eşkıyâ
               ile Göksun yaylağında serdârı karşıladılar.
                      Serdâr Murâd Paşa, büyük bir i'tidâl ve metânet ibrâz ederek eşkıyânın cem'iyyetlerini
               perîşân ve rast geldiği yerde eşkıyâyı kahr ve tedmîr etdi. Eşkıyâyı kuyular kazdırıp çukurlara
               gömdürdü. Bu sûretle Ankara vilâyetini tarayıp temizledi.


               609   Bu Alî, meşhûr Murâd Çavuşoğlu Alî Bey'dir.
                                                           828
                                                           530
   526   527   528   529   530   531   532   533   534   535   536