Page 529 - 1-4_2
P. 529

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Bir  fırkası  sipâhî  kethüdâsı  Murâd  Çavuşoğlu  Alî  Ağa'nın,  diğer  fırkası  Köprülü
               Mü'ezzinoğlu  Ahmed  Ağa'nın  başında  toplandılar.  Üçüncü  fırkası  da  İbrâhim  Bey'e  uyup
               kaldılar.  Serdâr  Nasûh  Paşa,  bu  hâle  vâkıf  olduğu  anda  İbrâhim  Bey'i  azl  edib  yerine
               Mü'ezzinoğlu Ahmed Ağa'ya Amasya sancağı beyliğini tevcîh ve İbrâhim Bey'i tenkîle me'mûr
               etdi.



                      Ahmed Bey
                      Köprü Kedağra'da Orta Câmi mü'ezzini Mehmed Efendi'nin oğludur. Kardaşları Alî
               Bâlî,  Hasan  Ağalarla  beraber  sipâhî  iken  erbâb-ı  ihtilâle  uydu.  Fakat  ihtilâlin  şekâvete
               inkılâbında hükûmet tarafdârı olup 1014 senesi şa'bânında Amasya beyi oldu.
                      Köprülü Ahmed Bey, diğer rü'esâya nisbetle oldukça âdil, munsif, ma'ârifden behredâr
               idi. Amasya a'yânı Ahmed Bey'in ibrâz eylediği fermâna [367] itâ'atle İbrâhim Bey'e yol verip
               Ahmed Bey'i kabûl ederek İbrâhim Bey'in uygunsuzluğuna meydân vermediler.
                      Amasya'nın  sâbık  kadısı  Hayreddîn  Efendi,  alaybeyisi  Sarı  Mehmed  Bey,  şehir
               kethüdâsı Hacı Pîrî Çelebi, Kale dizdârı Memî Bey, Topçular kethüdâsı Topçu Mehmed Ağa,
               Sipâhî kethüdâyeri Alî Ağa, yeniçeri serdârı Çakaloğlu Hüseyin Ağa zî-nüfûz adamlardı. Hacı
               ve Çelebi Efendiler bunlardan da üstündü.
                      Çünkü  bu  âna  kadar  Anadolu  a'yânı  ve  Türkleri,  yalnız  Türklüğü,  Türk  hukûk-ı
               medeniyyesini gayr-i Türkler'e karşı müdâfa'a etmek üzere kıyâm etmişlerdi. Sultân Ahmed'in
               cülûsundan sonra Türk makâsıd-ı asliyyesi kabûl edilmiş, erkân-ı ihtilâle mansıblar verilmişdi.
                      Bunun üzerine ihtilâle artık hitâm vermek lâzım gelirken erbâb-ı ihtilâl arasına karışan
               birtakım şerîrler ihtilâli şekâvete tahvîl ederek Anadolu'yu ve devleti fevkalâde ızrâr etmeğe
               koyulmuşlar, eşkıyâ nâmını almışlar, Sivas beylerbeyi Mustafa Paşa'yı öldürmüşlerdi.
                      Çünkü  Îrân  hükümdârı  Abbâs  Şâh  ceddi  Şâh  İsmâ'il  kadar  muktedir  adamdı.
               Âzerbaycân'ı Osmanlı Türkler'den istirdâd ederek muttasıl Anadolu'ya doğru yürüyor, Anadolu
               derebeylerini kendisine celb ve imâle ederek icrâ-yı nüfûz ediyordu.
                      Bu derebeylerinin en dişlisi Ankaralı Kalenderoğlu Mehmed Paşa, Kilisli Canpoladoğlu
               Alî Paşa ile Sivaslı Kara Sa'îd Bey'di. Bunların her biri binlerce eşkıyâya kumanda ediyorlardı.
               [368]
                      İstanbul  ricâli  mesned  kavgâsından,  ta'yîn  sevdâsından  Anadolu  ahvâlini  lâyıkıyla
               takdîr edemiyorlardı. Nasûh Paşa gibi zâbit, muktedir bir vezîri  bozan eşkıyâ üzerine Deli
               Ferhâd Paşa gibi bir abdâlı serdâr gönderdiler. Deli Paşa daha eşkıyâ ile henüz temâs ederken
               bozulup kaçdı.
                      Bundan cür'et alan Yıldızlı İbrâhim Bey başına topladığı eşkıyâsıyla Amasya'yı ansızın
               basıp 1015 senesi saferinin evâhirinde zabt etdi. Amasya sancağı bana verildi diye bir fermân
               gösterip Ahmed Bey'i çıkardı.
                      İbrâhim Bey
                      Sâbık mîrlivâdır. Zûr-ı bâzûsuyla gelip 1015 senesi saferinin yirmi birinci günü Amasya
               sancağı beyi olduğunu i'lân ve bir kıt'a fermân ibrâz etdi. Amasya erkânı âkıbet-i hâle intizâren
               inkıyâda mecbûr oldu.
                      On  gün  sonra  ya'nî  rebî'ulevvelinin  ikinci  günü  taraf-ı  pâdişâhîden  me'mûren
               bostancıbaşı Hızır Ağa Amasya'ya geldi. Zât-ı şâhânenin Îrân harbine gideceğini ve Amasya'ya
               geleceğini i'lân ederek Amasya sarâyını ta'mîre ibtidâr etdi.
                      Birkaç gün sonra da otuz beşinci bölükde mukayyed sipâhî meşâhîrinden Şeytânoğlu
               İbrâhim  Ağa  Amasya  kethüdâyeri  ve  iki  yüz  seksen  birinci  bölükde  mukayyed  sipâhî
               müteneffizânından  Murâd  Çavuşoğlu  Alî  Ağa  Kedağra  [369]  (Köprü),  Havza  ve  Merzifon
               sipâhîlerine kethüdâ olup geldi.



                                                           826
                                                           528
   524   525   526   527   528   529   530   531   532   533   534