Page 530 - 1-4_2
P. 530

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Amasya alaybeyisi Seydî  Beyzâde  Alî  Bey,  meşâhîr-i  zu'amâdan  ve  yiğitlerdendi.
               Bunlar, İbrâhim Bey'in gözünü oldukça korkutacak adamlardı. Hızır Ağa'nın vürûdu ve Sultân
               Ahmed'in azîmeti haberi İbrâhim Bey'i fenâ sarsdı.
                      İbrâhim  Bey,  derhâl  tertîb  ve  takdîm  etdiği  ağır  hediyelerle  Hızır  Ağa'ya  yanaşıp
               kendisinin sâdık bir devlet bendesi olduğunu arz ederek Hızır Ağa'nın teveccühâtını kazandı.
               Bu esnâda Sivas vâlîliğine Ahmed Paşa ta'yîn edilmişdi.
                      Bostancıbaşı Hızır Ağa, aldığı emir üzerine rebî'ulevvelin sonlarında İstanbul'a gitdi.
               İbrâhim Bey, Amasya sancağında mevki'ini te'mîn etdikden sonra eski hâline avdet ederek
               zulüm ve ceberûtunu artırdı.
                      1015  senesi  cumadelûlâsında  İbrâhim  Bey,  gûyâ  Sivas  beylerbeyi  olduğunu  iddi'â
               ederek  sâhte  bir  fermân  gösterdi.  Sivas'a  gideceğinden  bahisle  mütesellim  ta'yîn  etdiği
               kethüdâsı Bacı Süleyman Ağa'yı Sivas'a gönderdi.
                      Ahmed  Paşa,  derhâl  sûret-i  hâli  bâb-ı  âlîye  yazdı.  11  cumadelâhire  târîhinde  aldığı
               fermân-ı âlîde bunun asıl ve esâsı olmadığı ve İbrâhim Bey'in azliyle yerine Amasya alaybeyisi
               Alî Bey'in ta'yîn edildiği bildirildi. [370]
                      Alî Bey
                      Hızır Paşazâde Mehmed Paşa evlâdından Seydî Alî Beyzâde Ahmed Bey'in oğludur.
               Birâderleri  Mustafa  Paşa  ile  Kurd  Mehmed  Bey'dir.  Alaybeyi  iken  1015  senesi
               cumadelâhiresinin on birinci günü Amasya beyi oldu.
                      Sûret-i hafiyyede Alî Bey'e verilen fermânda İbrâhim Bey'in Amasya'dan suhûletle def'i
               ve  mümkün  olduğu  takdîrde  i'dâmı  emr  olunduğu  hâlde  İbrâhim  Bey'e  gelen  fermânda
               Karahisâr-ı Şarkî beylerbeyi olduğu ve derhâl azîmeti bildirilmişdi.
                      Alî Bey, fermânı aldığı anda gizlice Köprü a'yânından mîrlivâ-yı sâbık Mü'ezzinzâde
               Ahmed Bey'le Murâd Çavuşoğlu Alî Ağa'ya haber uçurdu. Her ikisinden de cevâb-ı muvâfakat
               aldı. Çünkü bunlar hem Yıldızlı İbrâhim Bey'in düşmanlarıydı hem de erbâb-ı iktidârdan idi.
                      İbrâhim Bey, fermânı aldıkda hayli günler düşündü. Sonra Amasya'nın idâresini Alî
               Bey'e terk ederek hareket etdi. Taşâbâd'a doğru gitdi. Hâlbuki yollar tutulmuşdu.
                      Amasya  Beyi  Alî  Bey,  ma'iyyetine  aldığı  adamlarıyla  İbrâhim  Bey'i  ta'kîb  edib
               Amasya'nın şark boğazı nihâyetinde yetişdi. İki kuvvet arasında kalan İbrâhim Bey harben
               tutulup i'dâm edildi. Ma'iyyetinden hayli adamlar da kırıldı. [371]
                      İbrâhim Bey'in i'dâmında hizmetleri sebk eden Ahmed Bey'e Karahisâr-ı Şarkî sancağı
               verildi. Alî Ağa da Çorum sancağı beyi oldu. Hadd-i zâtında bunlar da İbrâhim Bey'in ayârında
               adamlardı.
                      1015  senesi  şa'bânının  sekizinci  günü  sadr-ı  a'zam  Bosnalı  Dervîş  Paşa  müfsid  ve
               gaddâr olduğunudan i'dâm edilip Rûmeli serdârı meşhûr Kuyucu Murâd Paşa sadr-ı a'zam oldu.
                      Bu esnâda Kalenderoğlu Mehmed Paşa, ma'iyyetinde bulunan otuz beş bin kadar eşkıyâ
               ile Saruhan ve Manîsâ taraflarına dehşetler veriyordu. Ramazân ayında Anadolu beylerbeyi
               Hüseyin Paşa, Anadolu'dan ma'zûl Ahmed Paşa, Saruhan beyi Hacı Kerîm Bey kuvvetleriyle
               harb ederek gâlib gelmişdi.
                      Koca Anadolu ülkesi derebeyleri arasında bayağı taksîmâta uğramışdı. Her hâlde bu âsî
               derebeylerine  merâm  anlatacak,  Anadolu  Türkleri'ni  bunların  işkencelerinden  kurtaracak
               kuvvetli, tedbîrli bir er lâzımdı. Bunun için Kuyucu Murâd Paşa 1016 senesi muharreminin
               evâhirinde İstanbul'a gelip saferinde şark serdârı oldu.
                      Kuyucu Murâd Paşa, Hırvâd olup gâyet şecî', muktedir, mütedeyyin, tecrübe-dîde bir
               kumandân idi. Dâmâdı Amasyalı Kadızâde Alî Paşa olup kethüdâ-yı sadâreti eşkıyânın ahvâl
               ve husûsâtına gâyet vâkıf olan Amasyalı Yularkısdıoğlu Ömer Ağa idi.
                      Kalenderoğlu  Mehmed  Paşa'ya  Ankara  beylerbeyiliği  verilmişdi.  Bunun  zıddı  olan
               Tekeli  Mehmed  Paşa  Kastamonu  ve  sâbık  başdefterdâraltı  Poğaçazâde  Ahmed  Paşa  Sivas
               beylerbeyi idi. Kuyucu Murâd [372] Paşa 1016 senesi rebî'ulevvelinde Üsküdâr'dan kalkıp en
               azılı şakî olan Canpolâdoğlu Alî Paşa üzerine Haleb'e doğru gitdi.

                                                           827
                                                           529
   525   526   527   528   529   530   531   532   533   534   535