Page 528 - 1-4_2
P. 528

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Sivas beylerbeyi Ahmed Paşa'ya gelen fermânlar şâyân-ı dikkatdi. Birisi şudur: "Rûm
               beylerbeyi Ahmed Paşa'ya hüküm ki sâbıkâ Amasya sancağı beyi olan Tâhir-i müzevvir emirler
               yazıp tuğrâ çekip elinde müzevver emir tutulduğu mesmû'-ı hümâyûnum olmağın mezbûru ele
               getirip hakkından gelinmesini emr edib buyurdum ki".
                      İbrâhim  Bey'e  gelen  fermânlarda  Karahisâr'a  hücûm  edenlerin  adları  yazılmış  olup
               şunlardı: Dündâr Mustafa, Arnavut Hüseyin, Çeribaşı Mehmed, Kızılbaş Hüseyin, Geduslu Alî,
               Köse  Mahmûd,  Yardımoğlu  [364]  Sefer  Şâh,  Şeytânoğlu  İbrâhim,  Karakuru  Osmân,  Bacı
               Süleyman.
                      Sivas beylerbeyi Ahmed Paşa Amasya üzerine hareket edib İbrâhim Bey de Çorum Beyi
               Mehmed Bey'le beraber Amasya üzerine yürümüşdü. Deli Tâhir Bey, kendisine edilen nasîhatı
               dinledi. Amasya'dan bilâ-vukû'ât çıkıp kapısı halkıyla Bursa'ya doğru gitdi.
                      Fakat  erbâb-ı  ihtilâlin  meşâhîrinden  Kara  Sa'îd,  Uzun  Halîl  başlarında  olan
               cem'iyyetleriyle Tâhir Bey'den ayrılıp Sivas'a doğru gitmişlerdi. Bu esnâda sâbıkâ çâşnîgirbaşı
               Mehmed  Ağa,  Sivas  defterleri  kethüdâsı  olup  Amasya'ya  gelmişdi.  Eşkıyâdan  gidemeyip
               Amasya'da kaldı.
                      Yıldızlı  İbrâhim  Bey,  Amasya'ya  şa'bân  evâhirinde  gelip  vâliyâne  Amasya'ya  girdi.
               Çorum beyi Mehmed Bey, Tokatlı es-Seyyid Mehmed Paşa, Sivas beylerbeyi Ahmed Paşa
               nezdinde kalmışlardı. Kara Sa'îd ile Uzun Halîl harbinde Mehmed Bey şehîd ve Ahmed Paşa
               mecbûr-ı firâr olup Sivas'a "Râziye Kadın Dâmâdı" demekle meşhûr Kaya Paşazâde Mustafa
               Paşa ta'yîn edildi. Zilhiccede geldi.
                      İbrâhim Bey Amasya ve etrâfında olan eşkıyâyı başına toplayıp Deli Tâhir Bey'i taklîd
               etmeğe kalkışdı. Kendisine uyan erbâb-ı ihtilâl şunlardı:
                      Murâd Çavuşoğlu Alî, Hacı Bölükbaşı, Benezoğlu Hızır, Mü'ezzinoğlu Alî Bâlî, Kurd
               Zülfikâr, Serpaşmaklı Mehmed, Mü'ezzinoğlu Ahmed, Kurman Tiryâkioğlu Muslî, Sakaoğlu
               Hasan, [365] Parmaksız Ahmed, Kara Mustafaoğlu Halîl, Danişmendoğlu Mehmed ve Mustafa
               ve Bâyezîd, Kapıcı Mûsâ.
                      Bunların  içinde Ahmed, Zülfikâr, Halîl,  Mustafa pek müdhiş adamlardı. Bu  esnâda
               Giresun  kasabasında  meşâyihden  Mehmed  Efendi  nâmında  bir  câhil  oradaki  nüfûzuna
               istinâden  mehdîlik  da'vâsına  kıyâm  etmişdi.  Kendisine  uyanlar  çokdu.  Karahisâr-ı  Şarkî'ye
               Tokâdî es-Seyyid Mehmed Paşa ve Trabzon'a Bâlî Paşa beylerbeyi olmuşlardı.
                      Kezâlik Trabzon ve mülhakâtında Murâd Hânoğulları Mustafa, Abdurrahmân ve Alî
               Beyler  de  teneffüz  ederek  kimseyi  tanımaz  olmuşlar,  beylerbeyilere  karşı  koymağa
               başlamışlardı. Bu sebebden Bâlî Paşa bunlarla pek meşgûl idi.
                      1014  senesi  evâ'ilinde  İbrâhim  Bey,  kendi  kethüdâsı  Kör  Yûsuf  Ağa'yı  Amasya
               mütesellimi nasb ederek Çankırı'ya gidip her iki sancağa birden mutasarrıf olmuşdu. Kör Yûsuf
               Ağa, İbrâhim Bey'den ziyâde zâlimâne hareket ederek herkesi sindirmişdi.
                      1014 senesi rebî'ulâhirinde Amasya müftüsü Emîr Alî Efendi vefât eylediğinden yerine
               Trabzon  müftüsü  ve  Hâtuniyye  müderrisi  Şücâ'eddîn  Efendi  Amasya  müftülüğüne  ve
               müderrisliğine ta'yîn edildi.
                      Bîçâre  Şücâ'eddîn  Efendi,  Trabzon'dan  kalkıp  Amasya'ya  gelirken  eşkıyânın
               ta'arruzâtına  uğradı.  Nîm-cân  ile  Amasya'ya  geldi.  Fakat  bir  ay  sonra  vefât  etdi.  Yerine
               cumadelâhiresinde Müftü Tâceddîn Efendizâde Ahmed Efendi Amasya müftüsü ve es-Seyyid
               Haydar Efendi nakîbü'l-eşrâf kâ'im-makâmı oldu. [366]
                      Fakat Kör Yûsuf Ağa'nın harekât-ı zâlimânesi, celâlîleri birbirine düşürdü. Halkı da
               şikâyetlere  mecbûr  oldu.  Bu  şikâyetler  üzerine  İbrâhim  Bey  Çankırı'dan  Amasya'ya  geldi.
               Yûsuf  Ağa'yı  Çankırı  sancağına  kendi  tarafından  bey  ta'yîn  ederek  gönderdi.  Eline  bir  de
               fermân-ı mülûkâne verdi.
                      Yıldızlı İbrâhim Bey, Deli Tâhir Bey'den daha deli çıkdı. Amasya'da i'lân-ı saltanat ve
               istiklâl etdiği hâlde kendisini tutan eşkıyâya kafa tutuyordu. Şâhâne etvâr ile herkesi dilgîr
               ediyordu. Eşkıyâ buna tahammül edemeyip üç fırka olmuşlardı.

                                                           825
                                                           527
   523   524   525   526   527   528   529   530   531   532   533