Page 523 - 1-4_2
P. 523

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Ahmed Bey

                      Aslında Köprülü Debbâğ Mehmed Ağa'nın oğludur. Amasya debbâğ-hânesinde [350]
               çalışıp mültezimlerden oldu. Deli İbrâhim Paşa'nın zulüm ve seyyi'âtı yüzünden isyân etmekle
               "Yaramaz Ahmed" dendi. Sonra müfettiş Hüseyin Paşa'nın arzıyla mîrlivâ oldu. 1008 senesi
               şa'bânında Abdulhalîm'e Çorum sancağı verildikde Amasya beyi olup geldi.
                      Alacaatlı  Ahmed  Paşa,  meşâhîr-i  şuc'ândan  bir  zât  idi.  Dâ'iresi  mükemmeldi.
               Diyârbekir'den sür'atle gelip Sivas'ı sardı. Mahmûd Paşa'yı kaçırdı. Cebren Sivas'ı zabt etdi.
               Yaramaz Ahmed Bey de bu ayârda bir adamdı. Ma'iyyetiyle gelip Amasya'yı zabt etdi.
                      Ahmed Bey, Amasya'nın  a'yân ve ulemâsına istinâd ederek Abdulhalîm'i  Geldiklan
               sahrâsından kaldırdı. İki tarafdan muhârebeler oldu. Amasya sipâhîleri Ahmed Bey'e mu'în
               olarak Abdulhalîm'e galebe etmişdi. Erbâb-ı ihtilâl arasında hakîkaten şakîler de vardı. Ahmed
               Bey Amasya'yı en ziyâde bu şakîlerden korudu.
                      1009 senesi  rebî'ulevvelinde müftü Köse Ahmed Efendi,  eşkıyâ korkusundan ikinci
               def'a  isti'fâ  edib  derhâl  İstanbul'a  gitdi.  Yerine  Manav  Hasan  Efendizâde  Abdullah  Efendi
               Amasya müftüsü olduğu hâlde gelmeğe cesâret edemedi. Bunun da yerine cumadelûlâsında
               Eyüplü Emîr Alî Efendi ta'yîn edildi.
                      Alî  Efendi,  "Emîr-i  Sâhib-i  Tâc"  demekle  meşhûrdu.  İlmi  ve  kalbi  zayıf  adamdı.
               İstanbul'dan kalkıp gemi ile Samsun'a çıkdı. Buradan güç hâl ile Lâdik'e kadar geldi. Fakat
               yolların kapalı olması hasebiyle Lâdik voyvodası Tayyâr Mustafa Ağa ile Amasya'ya geldi.
               [351]
                      1009 senesinde bâb-ı âlî Haleb vâlîsi vezîr el-Hâc İbrâhim Paşa'yı erbâb-ı ihtilâl üzerine
               serdâr ta'yîn edib gönderdi. Hacı İbrâhim Paşa fenâ hâlde bozulup kaçdı. Ordusu yağmâ edildi.
               Erbâb-ı ihtilâl bundan fevkalâde kuvvet aldı.
                      1010 senesinde bâb-ı âlî Bağdâd vâlîsi Sokullu Mehmed Paşazâde Hasan Paşa'yı serdâr
               gönderdi. Fakat Abdulhalîm tamamiyle azıtmış, erbâb-ı ihtilâlin makâsıd-ı asliyyesini bırakıp
               kendi nüfûz ve saltanatı hevâsına tâbi' olarak erbâb-ı ihtilâlin rü'esâsını tanımaz olmuşdu.
                      Hâlbuki  erbâb-ı  ihtilâl,  cumhûrî  bir  şekil  ve  tarzı  kabûl  ederek  gâyelerine  ermek
               istiyorlardı. Abdulhalîm'in tarz ve tavrı erbâb-ı ihtilâli kızdırdı. 1010 senesi recebinde erbâb-ı
               ihtilâl arasında çıkan muhâlefet ve nizâ' üzerine Abdulhalîm ifnâ edildi.
                      Bunun üzerine erbâb-ı ihtilâl, uzun mükâleme ve mücâdeleden sonra Halîm'in birâderi
               Deli Hasan Ağa'yı re'îs yapdılar. Tokat'a kadar gelen serdâr Hasan Paşa'yı muhâsara edib 1010
               senesi zilhiccesinde şehîd ve ma'iyyetini perîşân, ordusunu talân etdiler.
                      Deli Hasan, bundan fevkalâde kuvvet buldu. Anadolu'yu istîlâya kıyâm edib Amasya
               sancağına Deli Zülfikâr Ağa'yı ta'yîn ve i'zâm eyledi. Fakat Tokat şehri yanıp kül oldu. Pek çok
               adamlar kılıçdan geçdi. Çünkü kendilerine uymayanları "Osmanlı" diye öldürüyorlardı. [352]
                      Tokat şehrinin felâketi, Amasya'nın a'yân ve halkını fevkalâde ürkütmüşdü. Her neye
               mâl  olursa  olsun  eşkıyâyı  Amasya'ya  yanaşdırmamağa  ahd  etmişlerdi.  Bu  esnâda  Amasya
               mîrlivâsı Yaramaz Ahmed Bey, kadısı Bayrâmzâde Mahmûd Efendi, müftüsü Sâhib-i Tâc Emîr
               Alî Efendi, nakîbü'l-eşrâf kâ'im-makâmı es-Seyyid Sâfî Mustafa Çelebi idi.
                      Amasya'nın  a'yân-ı  ulemâsından  Şeyhzâde  Veliyyeddîn  Efendi,  Zileli  Abdurrahmân
               Efendi, Köprülü el-Hâc Mehmed Efendi pek meşhûr idi. En ziyâde sâhib-i nüfûzu sâbık Sivas
               defterdârı Gümüşlüzâde Şemseddîn Efendi ile Hacı Mehmed, Çelebi Mehmed Efendiler'di.
               Hacı  Mehmed  Efendi,  Yukarıpazar'ın  efendisi,  Çelebi  Mehmed  Efendi  de  Aşağıpazar'ın
               efendisi sayılırdı.
                      Amasya  kalesinin  dizdârı  Memî  Bey,  Topçular  kethüdâsı  Topçu  Mehmed  Ağa  603 ,
               alaybeyisi Mîrzâ Beyzâde Kalender Bey, kibâr-ı zu'amâdan Abdullah Paşazâde Hacı Kerîm




               603   Bu Mehmed Ağa, bugün Amasya eşrâfı olan Topçu-zâdeler'in cedd-i a'lâsıdır.
                                                           820
                                                           522
   518   519   520   521   522   523   524   525   526   527   528