Page 237 - 6-8
P. 237
Amasya Tarihi Cilt: 6
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Ahmed Hulûsî Efendi-Şirvânîzâde es-Seyyid
Amasyalıdır. Amasya’da medfûn olan kibâr-ı meşâyih-i [761] Nakşîbendiyyeden Şirvânî
el-Hâc Siraceddîn İsmâil Efendi’nin üçüncü mahdûmu olup 1249’da doğdu. Vâlidesi evkâf-ı
hümâyûn müfetdişi Amasyalı Akifzâde es-Seyyid Abdürrahim Efendi’nin kerîmesi olup
siyâdeti vâlide tarafındandır.
Amasya’da Şirvânî el-Hâc Mustafa Efendi’den tahsîl-i ulûm edib 1268’de İstanbul’a
gitdi. Orada Şehrî Hâfız Ahmed Efendi’7den ikmâl-i tahsîl edib mücâz ve ders-i âm ve 1274’de
bâ-rü’ûs-i hümâyûn-ı müderris ve 1276’da fetvâ-hâneye girip müsevvid oldu.
1281’de meclis-i teftîş-i evkâf a’zâsı olup 1282 senesi cumadelûlâsında birâderi Mehmed
Rüştü Paşa evkâf-ı hümâyûn nâzırı olarak İstanbul’a geldikde nüfûz ve mevki yükseldi.
1283’de şûrâ-yı devlet a’zâsı 1284 senesi muharreminde Galata Mollası oldu. Sene-i
mezbûrenin gurre-i recebinde haremeyn pâyesiyle taltîf edildi.
1285’de Divân-ı Ahkâm-ı Adliyye a’zâsı olarak mecelle cemiyyet-i ilmiyyesine girdi.
1288’de İstanbul pâyesiyle şûrâ-yı askerî müftüsü olup 1291 senesi muharreminde [762]
İstanbul kadısı oldu. Müte’âkiben Anadolu Kazâskerliği pâyesiyle tebcil edildi.
1292 senesi recebinde hasmı bulunan Mehmed Nedim Paşa sadr-ı a’zam olduğunu
müte’âkib azledildi. 1293 senesi rebîülevvelinde teceddüd-perver olan Midhat Paşa ve Ziya,
Namık Kemal Beylerle birleşip sadr-ı müşârün-ileyhin azli için talebeyi tahrîk ve kıyâma teşvik
edenlerin başına geçti. Emeline muvaffak olup Mütercim Mehmed Rüştü Paşa sadârete geldikte
meclis-i intihâb-ı hukkâm ve tedkikât-ı şer’iyye reisi oldu.
1293 senesi şa’bânında Sultân Abdülaziz Han’ın hal’inde hizmeti ve iş-güzârlığı sebk
eylediğinden Sultân Abdülhamid Hân-ı Sânî cülûsunda mimlendi. 1294 senesi muharreminde
Midhat Paşa sadâretden azl ve nefyine binâ’en sene-i mezbûre recebinde riyâset uhdesinde
kalmak üzere Afganistan sefiri olarak Kabil’e gönderildi.
1295 senesi zilhiccesinde Kâbil’den avdetinde Afgan hükümdarının Sultân Abdülhamid
Hân’a gönderdiği hediyeler kendisine bahş ve in’âm edilerek 1296 senesi evâ’ilinde Diyarbekir
[763] vilâyeti merkez niyâbetine tayin edilip Diyarbekir’e gönderildi. Bu sûretle İstanbul’dan
uzaklaştırıldı.
1298 senesi evâ’ilinde niyabetden de azledilip Amasya’da me’mûr-ı ikâmet oldu.
Amasya’da Eski Kethüdâ Mahallesi’nde kâin konağında kazâskerliğe mahsûs ma’aş ve yüksek
muhassasâtını alıp huzur ve istirahatle imrâr-ı hayat etdi. Ancak pederinin tilmîz ve halifesi
olan Hacı Hamza Nigarî Efendi ile bir türlü uyuşamadı.
1301’de Hacı Hamza Efendi’nin aleyhinde onun yapamayacağı şeyleri isnâd ederek
Sultân Abdülhamid Hân’ı fevkalâde tevhîm eylediğinden şeyh-i müşârün-ileyhi Amasya’dan
kaldırtıp İstanbul’a ve oradan da Harput’a nefyen göndermeğe bâ’is-i müstakil oldu. Bu sûretle
hem Amasya ulemâsını kendisine minnetdar etdi. Hem de sultân-ı müşârün-ileyhin teveccüh ü
iltifâtını kazandı.
1303 senesi şa’bânında Amasya Müftüsü Sofizâde Mehmed Hulûsî Efendi’nin vefâtına
binâ’en Hacı Hamza Efendi meselesinde kendisine mû’in olan Batumlu Gürcü Osmân
Efendi’yi Amasya Müftüsü nasb etdirdi. Bundan sonra Dırağiyye [764] Medresesi ittisâlinde
aldığı cesîm bahçede Yeşilırmak üzerinde bir değirmen yaptırdığı esnâda 1306 senesi
cumâdelûlâsının beşinci cumartesi günü vakt-i duhâda füc’eten vefât etdi.
Âlim, müşârik-i ulûm, nâfizü’l-kelim, beşûş, mükrim, nâtıka-perdâz, tab’an müteharrik,
satranç oyununda mâhir, orta boylu, tıknaz, âlî-himmet, sahî bir zât idi. Cenazesi mu’azzam bir
ihtifâl ile Sultân Bâyezîd’e getirilip nâmazını Müftü Osmân Efendi kıldırdı. Ba’dehû aynı ihtifâl
ile kaldırılıp parmak üzerinde pederinin türbesine götürüldü. Eniştesi Hacı İsa Efendi’nin
yanına defnedildi.
Şeyhülislâm Uryânîzâde Ahmed Esat Efendi’nin vefâtında Şeyhülislâm olacağını ümit
ederdi. Bu durumu Ömer Lütfi Efendi’nin meşîhatı kendisini pek müte’essir etmişdi.
Müte’âkiben vefâtı, derece-i te’essürünü gösterdi. Merhûmun bu te’essürü, Osmanlı târîhine ve
232
236