Page 42 - 6-8
P. 42

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Kayınpederinin  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  sadâretinden  mukaddem  yapdığı
               mu’âvenetlerin  mükâfâtı  olarak  müşârün-ileyhin  sadâretinde  sipâhîler  ağası  ve  1070  senesi
               muharreminde Rumeli beylerbeyi pâyesiyle Niğbolu vâlisi ve 1071 senesi saferinde vezâretle
               Niğbolu ve havâlisi muhâfızı oldu.
                      Ancak Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın sadâretinde Rumeli pâyesiyle re’isü’l-küttâb
               olan  kayınpederi,  sadr-ı  müşârün-ileyhin  hadâset-i  sinn  ve  mesâvîsinden  ve  orduyu
               idâresizliğinden  bahisle  kendi  dâmâdını  makâm-ı  sadârete  sevk  etmek  dâ’iyesiyle  ordudan
               Sultân Mehmed Hân-ı Râbi’e bir mektûb göndermişdi.
                      Sultân Mehmed-i Râbi’, bu mektûbu sadr-ı müşârün-ileyhe irsâl [102] ve kendisinin her
               türlü  harekâtında  serbest  olduğunu  iş’âr  etdiğinden  kayınpederi  ile  beraber  1074  senesi
               evâilinde i’dâm edildi. Şâmîzâde’nin bu cür’etkârlığı yüzünden İbrâhim Paşa’nın ammizâdesi
               Amasyalı Mehmed ve Veli Paşa’lar da i’dâm ve cümlesinin emvâl ü emlâki müsâdere edildi.
               Mahdûmu Mustafa Bey de birkaç yıl sonra vefât etdi.

                      İbrâhim Bey-Abdîbeyzâde
                      Amasyalıdır.  Ümerâdan  Abdîbeyzâde  Ahmed  Bey’in  mahdûmudur.  Züamâdan  olup
               Rumeli Muhârebesinde yararlıklar göstermekle 1061’de Belgrad alaybeyisi görüldü. Ba’dehû
               mir-livâ olup 1076’da vefâtı müsecceldir.

                      İbrâhim Ağa-Nûhzâde
                      Merzifonludur.  Ora  eşrâfından  Nûh  Ağa  bin  Mustafa  oğludur.  Sipâhî,  Merzifon
               kethüdâyeri, 1069’da Merzifon voyvodası, ba’dehû Merzifonî Kara Mustafa Paşa kethüdâsı
               oldu.  1075’de  Surre-i  Hümâyûn  Emîni  olarak  Hicâz’a  gitdi.  Avdetinde  1077  senesi
               muharreminin beşinde vefât etdi. [103]

                      İbrâhim Bey-Dursunzâde
                      Amasyalıdır.  Amasya’da  câmi  ve  medresesi  olan  Seyfeddîn  Torumtay  evlâdından
               Mehmed Bey bin Hasan Bey bin Dursun Bey’in mahdûmudur. Kırk beş yıl kadar Torumtay ve
               Kaya Paşa vakfına mütevellî ve Ahî Sa’âdeddîn Mahallesi’nde sâkin olduğu halde 1078’de
               bilâ-veled-i zükûr vefât  etdi. Dâmâdı eş-Şeyh Mehmed Efendi’den evlâdı vardır. Meşâhîr-i
               a’yândan idi.
                      Diğer Boyacızâde İbrâhim Bey Üçler Mahallesi’nden Veli Bey’in oğludur. Meşâhîr-i
               a’yândan olup 1079’da vefât etdi. Mahdûmları Veli Paşa ile Mahmûd, Ömer, Ahmed Beylerdir.
               Kerîmezâdesi de Bayburtluoğlu Yeğen Osmân Paşa’dır. Bunların cümlesi de 1100’de i’dâm
               edilmişlerdir.

                      Es-Seyyid İbrâhim Efendi-Arpacızâde
                      Amasyalıdır.  Ömer  bin  Mahmûd’un  mahdûmu  olup  Amasya  fuzalâsından  Kadızâde
               Küçük Mehmed, Sultân Bâyezîd imâmı Gürcü Hasan, Şeyh Ya’kûbzâde Mustafa Efendiler
               [104] gibi fuhûl-ı ulemâdan ulûm-ı şer’iyye ve akliyeyi ahzedib ders-i âm oldu. Otuz yıl kadar
               tedrîs-i ulûma devâm ederek Enderûn Câmii vâ’izi ve eş-Şeyh Hızır Efendi yerine Mahmûd
               Çelebi Tekkesi şeyhi ve müte’âkiben tekkenin vakfına mütevellî oldu.
                      1072’de Mahmûd Çelebi Tekkesinin tevliyet ve meşîhatini büyük mahdûmu es-Seyyid
               Ömer Efendi’ye kasr-ı yed ve ferâgat ederek va’z ve tezkîr ve Tefsîr-i Beyzâvî tedrîsine hasr-i
               işgâl etdi. İki def’a hatme muvaffak olup 1079 senesi ramazânında dâr-ı na’îme irtihâl eyledi.
               Fâzıl, müfessir, ulûm-i şer’iyede mütebahhir, bakiyye-i selef, hayru’l-halef, muttakî bir vâ’iz-i
               meşhûr idi.
                      Mahdûmları es-Seyyid Ömer, Mehmed Efendiler olup eş-Şeyh es-Seyyid Ömer Efendi
               1099’da ve eş-Şeyh es-Seyyid Mehmed Efendi 1111’de vefât etmişlerdir. Tevliyet ü meşîhat
               es-Seyyid Ömer Efendizâde es-Seyyid eş-Şeyh Osmân Efendi’ye intikâl etdi. Bu da 1133’de



                                                           37
                                                           41
   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47