Page 333 - 6-8
P. 333
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Siyâvuş Ağa-Köse
Amasya a’yânından Hacı Efendizâde Sarı Mehmed Ağa’nın Çerkes kölesidir. Dâ’iresinde
terbiyye ve ta’lîm görüp sipâhî oldu. Bu da hayli muhârebâta iştirâk edib 1058’de efendisinin
mağdûren irtihâlinde dâ’iresi ve âilesi kethüdâsı oldu.
Ba’dehû Abaza Hasan Paşa’ya ağalığında intisâb edib İbşir Paşa’nın sadâretinde Gümüş
mâ’deni emîni, ba’dehû Abaza Hasan Paşa’nın vezâretinde silahdârı oldu. Bundan dolayı
Abaza Hasan’ın isyânında hizmet ü müşâreketi olduğundan 1069 senesi cumâdelâhiresinde
i’dâm edildi. Efendisinin i’dâmına bâ’is olan Köprülü Mehmed Paşa’ya adâveti var idi. Oğlu
Mehmed Ağa ve torunu Hasan Ağa’dır. [482] Bunlara “Köse Siyâvuşoğulları” dendi.
Siyâvuş Paşa-Abaza
Köprülüdür. Köprü kazâsında meskûn Abaza çerkeslerinden olup gençliğinde Köprülü
Mehmed Paşa’ya satılmışdı. Müşârün-ileyhin dâ’iresinde neşv ü nemâ bulup sâdıkâne îfâ-yı
hizmet eylediğinden gözüne girdi. 1067’de müşârün-ileyhin sadâretinde enderûn-ı hümâyûna
yerleşdi.
Orada tefeyyüz ederek Köprülü Mehmed Paşa’nın kerîmesi Ayşe hânımı tezevvüc edib
dâmâdı ve miftâh gulâmı oldu. 1078’de Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın sadâret kapıcılar
kethüdâsı ba’dehû rikâb-ı hümâyûn kapıcılar kethüdâsı olarak temâyüz etdi.
1087 senesi şa’bânında sadr-ı müşârün-ileyhin vefâtı üzerine kethüdâlıktan azl edilip
Merzifonî Kara Mustafa Paşa’nın himmetiyle silahdâr ağası, 1094’de cebecibaşı olarak Viyana
harbine gitdi. Viyana harbinden münhezimen avdetinde Kara İbrâhim Paşa sadr-ı a’zam oldukta
1095 senesi evâ’ilinde sipâhîler ağası olarak İstanbul’a celb edildi. [483]
Sadr-ı müşârün-ileyhin Köprülü hânedânına adâvetinden dolayı İstanbul’a vusûlünü
müte’âkib azl edilip Hicâz’a gitdi. 1096 senesi rebîülevvelinde Hicâz’dan avdet etdikte
rebîülâhirinin evâ’ilinde Rûmeli pâyesiyle Diyârbekir Beylerbeyi oldu.
1097 senesi muharreminin altıncı günü vezâret verilip saferinde Bosna vâlîsi oldu. Çünkü
hasmı olan Kara İbrâhim Paşa muharremin gurresinde sadâretten azl edilmişdi. 1097 senesi
şevvâlinde Haleb vâlîsi olup Macaristân harbine me’mûren Rûmeli’nde kaldı.
1098 senesi evâ’ilinde Sadr-ı a’zam Süleyman Paşa serdâr-ı ekrem olarak ordu-yı
hümâyûna geldikte idâresizliğinden dolayı zâbitânın aleyhinde kıyâmı esnâsında kaçıp
İstanbul’a gitdiğinden ordu ricâlinin intihâbıyla serdâr vekîli oldu.
1098 senesi şa’bânında Süleyman Paşa’nın azline binâ’en sadr-ı a’zam olup ordu-yı
hümâyûn ile İstanbul’a hareket etdi. İstanbul’da kâ’in Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa’yı
sadâret kâ’im-makâmı nasb etdirdi.
Bu esnâda ordu-yı hümâyûn ricâli arasında Sultân Mehmed-i [484] Râbi’in hal’i takarrur
etdiğinden ordunun karârını Edirne’den kâ’im-makâm-ı sadr-ı âlîye bildirip İstanbul’a
müteveccihen kalktı. Ordunun karârı icrâ ve 1099 senesi muharreminin üçüncü günü Sultân
Süleyman-ı Sânî taht-ı saltanata iclâs edildi.
Bunu müte’âkib Siyâvuş Paşa ordu-yı hümâyûn ile beraber İstanbul’a girdi. Sipâhîve
yeniçeri eşkiyâsının tecâvüzâtını teskîne ve bunlardan bî-zâr olan halkı te’mîne çalışdı. Bundan
muğber olan eşkiyâ 1099 senesi rebîülâhirinin yirmi beşinci günü sarâyın etrâfını sarıp eşyâsını
yağmâ etdikten sonra ateş verip yaktılar. Bu yangın esnâsında yanıp gitdi.
Şecî’, müdebbir, vakûr, edîb idi. Ancak “Sultân Mehmed-i Râbi’ aleyhinde hissiyât-ı
intikâm-cûyânesini icrâ eylediğinden dolayı Sultân Mehmed’in âhı kendisini ve hânumânını
yaktı” denir. Mahdûmu Mehmed Bey’dir. Çok geçmeden bu da müte’essiren vefât eylediğinden
Üsküdâr’da pederi yanında defn edildi.
Siyâvuş Paşa-Kethüdâzâde
Köprülüdür. Köprülü Mehmed Paşa’nın sadâretinden evvel kethüdâlarından olan
Köprülü el-Hâc Mehmed Ağa’nın mahdûmudur. [485] Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın
326
332