Page 81 - 6-8
P. 81

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                                                                                                                                      “Merhûmun defni gecesi cesedîni yemek için bir kurt gelip kabrini eşerken merhûm sağ elini
                     Hamza Paşa-Yahşî Beyzâde                                                                                         uzatıb kurdun boğazını sıkarak boğar. Bundan dolayı ‘Kurt Boğan Evliyası’ diye meşhûr olur.”
                     Amasyalıdır.  Kibâr-ı  ümerâdan  Yahşi  Bey  bin  İsa  Bey’in  mahdûmu  ve  sadr-ı  esbak                        Mahdûmları Akşemseddîn Mehmed, Kudbeddîn Mahmûd, Şehabeddîn Ahmed Çelebilerdir.
               Bâyezîd Paşa’nın birâderidir. Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın havâss-ı ümerâsından olup Siroz                                    Kudbeddîn Mahmûd Çelebi Amasya’da kalıb mahdûmu “Paşa Çelebi” demekle meşhûr
               [248] Beyi iken 822 senesi cumâdelâhiresinde Melik Gâzi İsmail Bey’in vefâtı üzerine Amasya                            Gıyaseddîn İbrâhim Efendi kibâr-ı mevâlîdendir.
               vâlîsi Şehzâde Sultân Murâd’ın lalası olarak Amasya’ya geldi.
                     824’de Sultân Murâd’ın taht-ı saltanata cülûsunda Edirne muhâfızı olup 826’da birâderi                                 Hamza Bey-Bâyezîd Paşazâde
               Bâyezîd  Paşa’nın  ma’iyyetinde  “Düzme  Mustafa”  denilen  Şehzâde  Sultân  Mustafa  harbine                                Amasyalıdır.  Sadr-ı  esbak  Yahşi  Beyzâde  Bâyezîd  Paşa’nın  ikinci  mahdûmudur.
               gitdi. Birâderi esir ve şehîd olduğu esnâda firâr edib Edirne’ye geldi.                                                Pederinin  sadâretinde  ümerâdan  olup  [252]  bir  müddet  Çirmen  Beyi  oldu.  Ba’dehû  Bursa
                     827’de Silistre Beyi olup Sultân Mustafa’nın ahvâlini tarassuda me’mûr oldu. 828’de                              muhâfızı olup 843’de Amasya vâlîsi Şehzâde Alâeddîn Bey’in ma’iyyet me’mûru oldu.
               Şehzâde-i müşârun-ileyhin üçüncü defa hurûc ve kıyâmında ma’iyyet-i mevcûdesiyle üzerine                                     846’da şehzâde-i müşârün-ileyhin yatağında ihnâk edilmesine binâen Bursa’ya kaldırıldı.
               hücûm edib kardeşinin intikâmını aldı. Şehzâdenin maktûlen vefâtı üzerine 829’da Anadolu                               Ba’dehû vefât etdi. Meşâhîr-i ümerâdan idi. Mahdûmu Mehmed Bey de ümerâdandır. Birâderi
               beylerbeyi olarak Ankara’da ikâmet etdi.                                                                               İsa Bey olup Bursa’da hayrât ve evkâfı vardır.
                     831’de ma’zûlen gelip az sonra Edirne’de vefât  etdi. Meşâhîr-i  ümerâdan bir zât  idi.
               Mahdûmlarından  Yahşi  Bey  meşhûr  olup  İstanbul  fethinde  şehîd  oldu.  Bunun  evlâdından                                Hamza Bey-Yahşî Beyzâde
               İskender  Paşa  bin  Mustafa  [249]  Bey  ve  Ahmed  Paşa  ma’rûfdur.  Diğer  mahdûmu  Ahmed                                 Amasya ümerâsından olup 804’de Timur harbinde vefât eden İsa Bey bin Yahşi Bey’in
               Bey’dir.                                                                                                               mahdûmu  ve  Bâyezîd  Paşa’nın  birâderzâdesidir.  Pederinin  vefâtında  yetim  olup  Bâyezîd
                                                                                                                                      Paşa’nın  vesâyetinde  büyüdü.  Müşârün-ileyhin  sadâretinde  ümerâdan  olup  857’de  İstanbul
                     Hamza Bey-Yazar Beyzâde                                                                                          fethinde şehîden vefât etdi. Mahdûmları İsa, Mehmed, Kasım Beylerdir.
                     Amasyalıdır.  Anadolu  beylerbeyi  Firûz  Paşa’nın  mahdûmudur.  Pederinin  hayatında
               züamâdan olup Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın istiklâline fedâkârâne çalıştı. 816’da Sultân-ı                                    Hamza Çelebi-Hekim Nureddîn
               müşârün-ileyhin müstakillen Edirne’de taht-ı Osmaniye cülûsunda ümerâdan oldu.                                               Amasya  etibbâsından  Sabunîzâde  Mevlânâ  İzzeddîn  Hasan  bin  Mevlânâ  Hacı  İlyas
                     826’da İzmir-oğlu harbine me’mûren serdâr olup İzmir Bey’i Cüneyd ve oğlu Hamza                                  Hekim Çelebi mahdûmudur. Pederinden tahsîl-i tabâbet ve sâir ulemâdan ahz-ı ulûm ederek
               Beyleri ahz ü takdîm-i dergâh-ı padişâhî eylediğine mükâfâten İzmir vâlîsi ve 827’de Antalya                           ders-i âm ve Atabeg müderrisi [253] ve sonra Dârü’ş-Şifâ tabîbi oldu.
               muhâfızı ve hudûd-ı Karamâniyye kumandânı oldu. Birkaç defa Karamânîleri bozdu.                                              848’de ders-i  âm  iken yazdığı “Kitâbü’l-Kâfî Şerhü’l-Pezdevî”  âhirinde  “Ketebehü’l-
                     833’de Karamanzâde İbrâhim Bey’in büyük bir kuvvetle hücûmunda mağlûb olduğundan                                 fakîr Hamza bin Mevlânâ el-merhûm Hasan bin Mevlânâ el-Hâc İlyas el-hakîm el-Amâsî” diye
               azl edilib merakından 834’de vefât etdi. Esdikâdan bir emîr-i dil-ber idi. Mahdûmları Mehmed,                          imzâsını  vaz  etmiş  olduğu  görüldü.  “Usûl-i  Pezdevî  Şerhi”ni  tedrîs  etdiği  anlaşıldı.  867
               Firûz Beylerdir.                                                                                                       hudûdunda vefât etdi. Meşâhîr-i fuzalâ ve etibbâdan idi.

                     Hamza Çelebi-Mevlânâ Nureddîn                                                                                          Hamza Bey-Şarâbdâr el-Hâc
                     Amasyalıdır. Muallim-i Sultânî Sofu Bâyezîd Çelebi mahdûmu [250] olup “Sofuzâde”                                       Amasyalıdır.  Sivas  ve  Amasya  hükümdâr-ı  meşhûru  Sultân  Alâeddîn  Eretna  Hân
               demekle meşhûrdur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm ve müderris-i be-nâm oldu. Sonra                            evlâdından  Ahmed  Bey  bin  Mehmed  Bey  bin  Emîr  Alâeddîn  Ali  Bey  bin  Emîr-i  Kebîr
               Sultân Murâd-ı Sânî Amasya vâlîsi iken saray gılmânına muallim ve 824’de kadı olup 838                                 Nâsıreddîn Mehmed Bey bin Sultân Eretna Hân’ın mâhdûmudur.
               sâline doğru vefât etdi. Ulemâdan idi. Mahdûmu Mehmed Çelebi’dir.                                                              Amasya’nın İçeri şehrinde doğdu. Şehzâdegânın dâirelerinde hizmet ederek Amasya’da
                                                                                                                                      vâlî iken Şehzâde Alâeddîn Bey’e şarâbdâr oldu. 846’da müşârün-ileyhin ihnâkında bir müddet
                     Hamza Çelebi Mevlânâ-eş-Şeyh Nureddîn                                                                            menkûb olup Hicâz’a gitdi. Avdetde kendi umûruyla iştigâl etdi.
                     Şamlıdır.  Fuzalâ-yı  meşâyîh-i  kirâmdan  evârifü’l-maârif  sâhibi  eş-Şeyh  Şehâbeddîn                               855’de Sultân Mehmed Hân’ın cülûsunda nâil-i emâret [254] olup 857’de İstanbul’un
               Ömer es-Sühreverdî ahfâdından Alaeddîn Ali bin Mehmed bin Mahmûd bin Hediyyetullah bin                                 fethinde isbât-ı liyâkat etdi. Pâdişâhın teveccühâtını kazanıb 858’de Amasya vâlîsi olan Sultân
               Mûsa  bin  Mehmed  bin  eş-Şeyh  Şehâbeddîn  es-Suhreverdî  mahdûmudur.  Silsile-i nesebi                              Bâyezîd-i Sânî’nin ma’iyyetine me’mûr oldu.
               Hazret-i Ebûbekir es-Sıddîka müntehî olduğu yukarıda Ak Şemseddîn Efendi tercemesinde                                        864’de Amasya Vilâyeti muhâfızı olup dokuz yıl kadar müstakîmâne ifâ-yı vazîfe etdi.
               yazıldı.                                                                                                               873’de Uzun Hasan Şâh’ın Anadolu’ya tecâvüzatı hissedildiğinden Tokat muhâfızı olup gitdi.
                     Şam’da  doğub  tahsîl-i  ulûm  etdikden  sonra  793’de  yahut  799’da  Anadolu’ya  hicret                        875’de Uzun Hasan’ın savletine karşı Tokat’ı müdâfaa edebildiyse de 876’da mağlûb ve esîr
               ederek Amasya’ya gelip Şamlılar Mahallesi’nde ikâmet etdi. İbtida ders-i âm olup tedrîs-i ulûm                         olup 877’de müteessiren vefât etdi.
               etdi. Ba’dehû müfti’s-sakaleyn unvânıyla meşhûr olan Gümüşlüzâde Pir Abdurrahman Çelebi                                      Asîl, tab’an kerîm, sâhib-i hayr ü hasenât bir emîr-i nâmdâr idi. Amasya’da Hacı Hamza
               sohbetinde tekmîl-i sulûk edib Ahi Saadeddîn Tekkesi şeyhi oldu. [251]                                                 Bey Mahallesi bunun nâmına mensûb olup mahallesinde bir mescid-i şerîf ve civârında bir
                     Yirmi  yıl  kadar  bu  tekkede  icrâ-yı  meşîhat,  halkı  tarîk-i  müstakîme  irşâd  edib  841                   mekteb  ve  iki  çeşme  yaptırdı.  Mescidi  hazîresinde  medfûn  olduğu  meşhûr  ise  de  kabri
               hudûdunda dâr-ı naîme irtihâl etdi. Âlim, muhaddis, vâiz, kâmil, âbid, mazınne-i kerâmet bir                           bulunamadı.
               şeyh-i  zâhid  idi.  Ok  Meydanı  mezârlığında  kâin  türbesinde  medfûndur.  Elsine-i  âmmede                               878’de şu hayrât-ı şerîfenin evkâfını mahdûmları el-Hâc Ahmed, İsa, Mahmûd, Kâsım
               “Kurtboğan Evliyâsı” demekle meşhûrdur.                                                                                Beyler tanzîm ederek hayrâtını ihyâ etdi. İnepazar’da da bir câmi-i şerîfi ve çiftliği vardır.
                     Mustafa  Vazıh  Efendi  Amasya  Târihi’nde  bu  lakabın  sebebini  şöyle  anlatıyor:



                                                           70                                                                                                                     71
                                                           80
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86