Page 85 - 6-8
P. 85

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Münşî, kâtib, müdebbir, muktedir, ehl-i dâniş [262] mizâc-gîr, dârü’s-saâde ağalarının                                 1079 senesi rebîülevvelinde şehir kethüdâsı ve 1081’de ma’zûl oldu. 1083’de ikinci defa
               himâyesine mazhâr bir zât idi. Mahdûmları Yahya, İlyas Beylerle Vezîr Mehmed Paşa’dır.                                 şehir kethüdâsı ya’nî Amasya ağası olup 1084’de ihtiyârlığına binâen tekâüd edildi. 1086 senesi
               Bunun mahdûmu İbrâhim Bey de ümerâdandır.                                                                              evâilinde vefât etdi. Oğlu el-Hâc Mehmed Ağa’dır.

                     Hamza Ağa-Çavuş                                                                                                        Hamza Efendi-İmâmzâde
                     Amasyalı Ahmed’in oğludur. Çavuşân-ı dergâh-ı âlîden olup Eşkiya harbinde hidemât-ı                                    Amasyalıdır.  Hâtuniye  Câmii  imâmı  Ali  Efendi’nin  mahdûmu  olup  Uzun  Müderris
               meşkûresi görüldüğünden Galata voyvadası, ba’dehû haslar emîni oldu. 1021’de çavuş-başı                                Mehmed Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve müderris-i be-nâm
               olup 1023’de ma’zûl ve 1024’de merhûm oldu. Ümerâdan bir zât idi. Mahdûmu Veli Bey olup                                oldu. Ba’dehû [266] Tokat’da Hâtuniyye Müderrisliği’nden kâdı olup 1091 senesinde Niğde
               1024’de Müstedam Bey’in ferağından Hakala nâhiyesinde üç bin akçe tımara nâil oldu.                                    kazâsından münfasılan Amasya’ya geldi.
                                                                                                                                            1092 senesi zilhiccesinde Amasya kâdısı olup 1093 senesi cumâdelûlâsında hastalandı.
                     Hamza Bey-Rus                                                                                                    On beş gün sonra vefât etdi. Kudât-ı ulemâdan bir zât idi. Mahdûmu Mehmed Sıdkı Efendi’dir.
                     Amasyalı  Hacı  Beyzâde  Mehmed  Paşa’nın  kölesi  olup  âzâd  edildiğinde  zümre-i                              Rum defterdârı Amasyalı Murâd Beyzâde Ebûbekir Efendi’nin mahdûmu Hamza Bey de mîr-
               silâhdârânın  yetmiş  üçüncü  bölüğüne  kayd  edildi.  Tedrîcen  terakkî  ederek  eşkiyâ  harbinde                     livâ olup 1094’de Viyana harbinde vefât etdi.
               hidemât-ı  Sâdıkânesi  görüldü.  1023  cumâdelâhiresinde  Hoca  Sultân  evkâfı  tevliyetini  zabt
               ederek nüfûz ve itibârını gösterdi. [263]                                                                                    Hamza Ağa-Nasuhzâde el-Hâc
                     1025  senesi  muharreminde  tevliyet-i  mezbûre  uhdesinden  ref’  edilib  Bağdad  harbine                             Amasya a’yânından ve dergâh-ı âlî kapıcı-başılarından el-Hâc Süleyman Ağa bin Nasuh
               me’mûr oldu. Lâdikli Vezîr Mustafa Paşa’nın ma’iyyetinde hayli zaman kaldı. Müşârün-ileyhin                            Ağa’nın mahdûmu olup esbak Amasya müftüsü Hâbilzâde vâiz Mehmed Efendi’nin dâmâdıdır.
               şehâdetinde  avdet  edib  1032’de  Abaza  Mehmed  Paşa’ya  karşı  harb  ederek  mîr-livâ  oldu.                              1085’de şehir kethüdâsı olup bir yıl sonra azl edildi. 1089 senesi saferinde sânîyen şehir
               1038’de Bağdad harbinde vefât etdi. Mahdûmu Ebû Bekir Ağa’dır.                                                         kethüdâsı olup 1093 senesi şevvâlinde azl edildi. 1095 senesi zilka’desinde üçüncü defa şehir
                     Diğer züamâdan Hamza Bey bin Ali Bey 1048 Bağdad muhârebesinde şecâatle nâmdâr                                   kethüdâsı  olup  1098’de  Emîrler  vak’asında  [267]  infisâl  ve  ba’dehû  irtihâl  etdi.  Kibâr-ı
               olup 1051 hudûdunda vefât etdi. Bâlâda tercemesi yazılan Çavuş-başı Hamza Ağa’nın hafîdi                               a’yândan olup Acem Ali Mahallesi’nde hânedân bir zât idi. Oğulları el-Hâc Mehmed, Hasan
               zann olunur.                                                                                                           Ağalardır.

                     Hamza Ağa-Murâd Beyzâde                                                                                                Hamza Paşa-Koca Hasanzâde
                     Amasyalıdır. Sipâhîlerden Mehmed Ağa bin Murâd Bey bin Mehmed Çelebi bin Hamza                                         Köprülüdür. Mandalar Ağası Arnavut Koca Hasan Ağazâde Sinan Ağa’nın mahdûmudur.
               Çelebi bin el-Hâc Kâsım Bey bin el-Hâc Hamza Bey’in oğludur. Sivas defterdârı Ebû Bekir                                Ceddi  Hasan  Ağa  Köprü’de  mukîm  olup  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  pederi  olan  Hüseyin
               Efendi’nin birâderi olup elli ikinci bölükde mukayyed yeniçeri oldu.                                                   Ağa’nın birâderi zann olunur.
                     Amasya’da terakkî ederek 1048’de Bağdad harbinde yararlığı görüldüğünden Amasya                                        Evâil-i  hâlinde  sipâhî  olup  sonra  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  dâiresine  intisâb  etdi.
               serdârı, 1051’de kır serdârı olarak livâyı teftîşe çıkdı. 1058’de [264] Vardar Ali Paşa vak’asında                     1064’de paşanın kethüdâsı görüldü. 1065’de Köprü’de Paşa’nın vekil-i umûru olup 1067’de
               hizmet  edib  Serdâr  İbşir  Paşa’nın  ma’iyyetinde  bölük-başı,  1065’de  müşârün-ileyhin                             İstanbul’a  geldi.  Enderûn  ağalarına  iltihâk  ederek  Paşa’nın  enderûnda  gözü  ve  kulağı
               sadâretinde ulûfeciyân-ı yesâr ağası oldu.                                                                             mesâbesinde kaldı.
                     Sene-i mezbûrenin recebinde İbşir Paşa’nın katli üzerine azl edilib Amasya’ya gönderildi.                              Ba’dehû Sultân Mehmed Hân-ı Râbi’in validesi Hatice Turhan Sultân’ın kethüdâsı olarak
               1069’da Abaza Hasan Paşa’ya uyduğu söylenmekle bütün emvâl ü emlâkı müsâdere edildikden                                enderûnda temâyüz etdi. 1088’de Rûmeli Beylerbeyliği pâyesiyle tekrîm edilib 1094 senesi
               sonra yok yere i’dâm edildi.                                                                                           recebinde valide Sultân’ın vefâtı üzerine Ordu-yı Hümâyûn’a [268] gönderildi.
                     Şecî, mukdim, iş-güzâr idi.                                                                                            1095  senesi  muharreminde  rütbe-i  vezâretle  Mısır  vâlîsi  olup  gitdi.  1099  senesi
                                                                                                                                      cumâdelûlâsında  Şam  vâlîsi  olarak  Mısır’dan  çıkarıldı.  1101  senesi  evâsıtında  Şâmîlerin
                     Hamza Bey-Murâdoğlu                                                                                              şikâyetleri üzerine Trablusşâm’a nakl edilib oraya vusûlünde ansızın vefât etdi. Edîb, kâmil,
                     Amasya züamâsından ve Çerî-başı Mahallesi eşrâfından Mustafa Bey bin Murâd Ağa’nın                               nedîm, bir zât ise de irâde-i mülkiyyede râcil idi. Mahdûmu Nu’mân Bey 1129’da vefât etdi.
               mahdûmudur.  Züamâdan  olup  Amasya’da  subaşı,  1069’da  Abaza  Hasan  Paşa  vak’asında                               Birâderleri Hasan, Mehmed Efendilerdir.
               fevkalâde ikdâm ederek Akdâğ nâhiyesinde eşkiyâyı istîsâl eylediğinden Samsun alay beyi
               oldu.                                                                                                                        Hamza Efendi-Şeyhülesnâf es-Seyyid
                     Sadr-ı  a’zam  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  teveccühâtını  celb  edecek  hizmetlerde                                     Es-Seyyid Halîl bin İbrâhim oğludur. Amasya’da tahsîl-i ulûm edib sonra tasavvufa meyl
               bulunduğundan 1072’de mîr-lîvâ olup hayli sancâklarda mutasarrıf oldu. 1079’da Girid harbine                           ederek Halvetiyye meşâyihinden eş-Şeyh İbrâhim Efendi sohbetine mülâzemet ve müşârün-
               me’mûr olup 1080’de şehîden [265] vefât etdi. Şüc’ân-ı ümerâdan idi. Mahdûmları Mustafa,                               ileyhin  çile-hânesinde  tekmîl-i  sülûk  ederek  ondan  ahz-ı  hilâfet  etdi.  Ba’dehû  Müftüzâde
               Ahmed, Mehmed Beylere zeâmet verildi. Evlâdına Hamza Beyzâdeler dendi.                                                 Tekkesi şeyhi olup 1135’de eş-Şeyh Ömer Efendi’den mahlûl olan Şeyhülesnâflığına ta’yîn
                                                                                                                                      edildi. 1139 senesi şa’bânının on birinci günü dâr-ı naîme irtihâl etdi. Halvetiyye meşâyih-i
                     Hamza Ağa-Dizdâr el-Hâc                                                                                          kibârından zâhid, müttakî, bir zât idi. [269]
                     Bağdad  harbinde  şehîden  vefât  eden  Doğan  Beyzâde  Mûsa  Bey’in  oğludur.  “Doğan
               Oğulları”  demekle  meşhûr  olup  züamâdan  oldu.  1069’da  Abazalıları  ve  eşkiyâyı  te’dîb  ve
               tenkîlde hizmet eylediğinden Moramul mâlikânesiyle Kâlâ-i Bâlâ dizdârı oldu.



                                                           74                                                                                                                     75
                                                           84
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90