Page 549 - 1-4_2
P. 549

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4



                       Es-Seyyid Ali Paşa
                       Amasyalıdır. İn’âm Beyzâde olup Hoca Ömer Efendi’nin akrabasındandır. 1030 senesi
               Şevvâlinin onuncu günü ikinci defa Amasya [35] mutasarrıfı oldu. Kendisi Karahisar-ı Şarkî’de
               ikâmet ve Amasya sancağını mütesellim ile idâre ederek tarafından Yörgüç Paşazâde Mustafa
               Bey Amasya mütesellimi oldu.
                       Zilhiccede Amasya Müftüsü Hızır Efendi terfî‘an Konya mollası olup, Sultân Bâyezîd
               Müderrisi  Dursunzâde  Mehmed  Efendi  Amasya  müftüsü  oldu.  Bu  sene  Habeş  Beylerbeyi
               Amasyalı Muhaşşî Sinan Efendizâde Mahmûd  Paşa Habeşliler’in hücûmuyla şehîden vefât
               etdi.
                       1031  senesi  muharreminin  beşinde  Galatasaray  ulûfecilerinden  onbirinci  bölükte
               mukayyed sipâhi Sarı Ca’fer Ağa evkâf-ı Sultâniyye mütevellîsi olup geldi. Rebîülevvelde
               Lâdikli Tayyar Mehmed Paşa Sivas beylerbeyi olup tarafından birâderi Hüseyin Bey Sivas
               mütesellimi oldu. Kendisi de bir müddet sonra geldi.
                       Rebîülâhir gurresinde Amasyalı Himmetzâde el-Hâc Ramazân Efendi Amasya kadısı
               ve  Kalavun  Yûsuf  Paşa  Mar’aş  vâlisi  olmuşdu.  Bu  esnada  İstanbul  baş  defterdâr  vekîli
               Sandûkîzâde Abdülkerim Paşa, şıkk-ı sâni defterdârı Şengelzâde Hüseyin Efendi, matbah-ı
               âmire emîni Hacı Efendizâde İbrâhim Efendi.
                       Kezâlik  İstanbul  Kadısı  Hocazâde  Abdullah  Efendi,  reîsü’l-küttâb  Lâ‘lî  Ali  Efendi,
               çavuşbaşı Hacı Beyzâde Mehmed Bey, sipâhiler ağası Haydar Ağa, Batum Beylerbeyi Hoca
               biraderi Ahmed Paşa Amasyalılardı. Bunlar Hâce-i Sultânî Ömer Efendi’nin uluvv-i himmeti
               sâyesinde bu mevkîlere yükselmişlerdi.     [36]
                     Fakat Mutasarrıf es-Seyyid Ali Paşa’nın ve mütesellimi Mustafa Bey’in tecâvüzkârâne
               hareketlerinden Amasya ve Karahisar-ı Şarkî a‘yânı müştekîlerdi. Mütesellim Mustafa Bey,
               bütün  harekâtının  mes’ûliyeti,  emri  ve  yeri  Mutasarrıf  Paşa’ya  ait  olduğunu  iddia  ederek
               ma‘zûr ve mecbûr olduğunu beyân etmekte idi.
                       1031 senesi recebinin dokuzuncu günü İkinci Sultân Osmân’ın acıklı bir surette hal‘ u
               katliyle Deli Sultân Mustafa’nın cülûsu hâilesinde Hâce-i Sultânî Ömer Efendi ile mahdûmu
               Abdullah  Efendi  ihtifâ  eylediğinden  Amasya  sancağı  Bolu  Beyi  Mustafa  Bey’e  tevcîh  ve
               hareketi ta‘cîl edildi.

                       Mustafa Bey
                        Boluludur.  “Rum  Beyoğlu”  demekle  meşhûr  Deli  Behram  Paşa’nın  oğludur.  1031
               senesi recebinin on ikinci günü Amasya sancağı beyi olup vusûlüne kadar Amasya alaybeyi
               Abdülbâkî  Bey Amasya mütesellimi  oldu.  Mutasarrıf es-Seyyid  Ali  Paşa’nın Amasya’daki
               emvâl ü emlâkini ahz u kabza me’mûren çavuşândan Abdülfettah Ağazâde Mehmed Ağa geldi.
                       Şa’bânda şıkk-ı sânî defterdârı Hüseyin Efendi, çavuşbaşı Mehmed Bey, sipâhiler ağası
               Haydar Ağa, yeniçeri ocağında silahdâr ağası Kara Hasan [37] Ağa ve bunlardan sonra Batum
               Beylerbeyi Hoca Ahmed Paşa, ma‘zûl ve menfî olarak Amasya’ya geldiler.
                       Yine şa’bânın evâsıtında Mirlivâ Mustafa Bey mükemmel kapısı halkıyla Amasya’ya
               geldi.  Bu  esnada  Abdullah  Paşa  Evkâfı  Mütevellîsi  Abdullah  Paşazâde  Veli  Bey  vefât
               eylediğinden tevliyet mahdûmu Abdî ve ammizâdesi Hacı Mustafa Beylere verildi.
                       Fakat  İstanbul’da  Sultân  Osmân’ın  felâketi,  taşralara  pek  sûzeşli  aksetmiş,  halk
               yeniçerilerden ve yeniçerilikten teneffür edecek vaziyetler göstermişdi.
                       Halkın bu vaziyeti, Erzurum Vâlisi Abaza Mehmed Paşa’yı intikâma sevk ederek kıyâm
               ve Karahisar-ı Şarkî Mutasarrıfı es-Seyyid Ali Paşa da Abaza Paşa’ya iltihâk etdi.
                       Abaza  Mehmed  Paşa,  Sultân  Osmân’ın  kanını  yeniçerilerden  talep  ve  dava  ederek
               yeniçerileri  Erzurum’dan  sürüp  çıkardı.  Kalesini  zabt  ve  sekbânlar  tedârik  etmekte  idi.
               Kendisine iltihâk eden beyler ve sipâhilerle cemiyeti günden güne kesb-i ehemmiyet ediyordu.



                                                           846
                                                           548
   544   545   546   547   548   549   550   551   552   553   554